13 Mart 2013 13:39

Sosyal hizmete 'Özel' darbe

Sosyal Hizmetler alanını tamamen piyasaya devretmeyi hedefleyen yeni bir yasa tasarısı hazırlanıyor. “Sosyal Hizmetler ve Sosyal Yardımlar Kanun Tasarısı Taslağı” adıyla hazırlanan yasanın ruhunu; başta çocuklar olmak üzere tüm bakıma muhtaç kesimlere götürülen sosyal hizmetlerin; özel şirketler ve vakıflar aracılığı

Sosyal hizmete 'Özel' darbe
Paylaş
Şükran Doğan

Taslakta sosyal hizmet verilecek birey ve kurumlar yeniden tanımlanıyor. Hizmet verilen alanlar da genişletilip, “hizmetlerden yararlanmak her bireyin hakkıdır” deniliyor. Diğer yandan, “kaynakların yeterliliği ölçüsünde yararlandırılır” hükmü getirilerek “ihtiyacı olan herkese sosyal hizmet” politikasının hedeflenmediği daha baştan ifade ediliyor.

Çocuk, genç, yaşlı, engelli, kadın, erkek, gazi, gazi ve şehit yakını gibi kişi ve ailelerin sosyal hizmet ve yardımlardan yararlanmaya uygun olup olmadığına, her ilde oluşturulacak mütevelli heyetlerinin karar vermesi öngörülen taslakta, bu alanlardaki meslek elemanları ve örgütleri işin başından dışlanıyor.

ÖZEL SEKTÖRÜN KUCAĞINA ATILIYOR

Taslakla korunmaya muhtaç çocukların bakımı açıkça özel sektöre açılıyor. Yatılı özel sosyal hizmet kuruluşlarında bakılan her çocuk için en fazla, her ay asgari ücretin iki katı, yani şimdiki durumla 1548 lira ödeme yapılması öngörülüyor. Bakanlar Kurulu’na yüzde 50 artırılabilme yetkisi verildiğinden, bu miktarın çok kısa aralıklarla yeniden yeniden düzenleneceğini şimdiden kestirmek mümkün.

Bakıma muhtaç çocuklara verilecek hizmetlerin özelleştirilmesi; bir yandan sermayeye yeni yatırım ve kaynak alanları açarken, aynı zamanda 0-18 yaş arasındaki çocukların istenilen dünya görüşüne uygun yetiştirmelerinin de olanağını yaratıyor. Bu durumdan kimlerin yararlanacağı ise bilinmez değil. Zira SHÇEK son 20-25 yılı incelendiğinde, her gelen siyasi iktidar döneminde (özellikle Melih Gökçek’in Genel Müdür olduğu dönem ile Refahyol ve AKP dönemleri) bu kurumda, tepesinden en alttaki çalışanına kadar nasıl kadrolaşmaya gidildiğini görmek mümkün.


BOĞAZ TOKLUĞUNA ÇALIŞMA

Koruma kararları bugün de olduğu gibi üniversite öğrenimine devam etmesi halinde 25, okumaması durumunda 18 yaşına kadar devam ediyor. Koruma kararı kalksa da tek başına yaşamını sürdüremeyecek kız çocukları kurumda kalmaya devam edebilecekler.

Ancak 18 yaş üstü genç kadınlara yeni bir sömürü ağı kuruluyor: “Emekleri karşılığı iaşe, ibate ve harçlıkları bakanlıkça karşılanmak kaydıyla kamu hizmetlerinde çalışmaları sağlanabilir” denilerek, bu durumdaki kadınların, barınma ve karın tokluğu ile harçlık karşılığı kamu kurumlarında çalıştırılmaları yasalaştırılacak. 18 yaş üstü genç kadınlara yönelik bu ucuz işçilik dayatması, koruma altında olup, iş görme gücüne sahip ve istekli(!) tüm kadınlar için geçerli olacak.

Bu tanıma uyan kız-erkek çocuklar, “haftada 40 saati geçmemek üzere tespit edilecek çalışma saatleri içinde, saat başına ücret edinmek kaydıyla, 657 DMK, iş ve sosyal güvenlik mevzuatı hükümlerine tabi olmaksızın” sözleşme ile kamu kurumlarında çalıştırılabilecekler. Sosyal güvencesiz ve haftada 40 saat çalıştırılabilecek bu çocuklara ödenecek ücret ise ayda 60 saati geçemeyecek.


SAĞLIK GİDERLERİ KARŞILANMIYOR

Taslak “muhtaçlığı belirlenmiş hanelerin zorunlu sağlık harcamalarının GSS ve SGK tarafından karşılanmayan kısımlarını ayni ve nakdi olarak karşılamayı” hüküm altına alırken, bu durum çok övünülen sağlıkta dönüşümün zorunlu sağlık giderlerini dahi karşılamadığının da itirafı. Devletin zaten vermesi gereken hizmetleri, insanları muhtaç duruma düşürdükten sonra yardım olarak göstermesi kapitalist sistemin sürdürülebilirliğinin önemli dayanaklarından. AKP ise bu durumu siyasi ranta tahvil etmede ustalaşmış durumda. Bu madde de bu durumu bir kez daha teyit ediyor. (Ankara/EVRENSEL)

* Psikolog, SHÇEK Eski Çalışanı

ÖNCEKİ HABER

'Ölümlerden Vali ve AFAD da sorumlu'

SONRAKİ HABER

14 Martta 14 acil talep

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...