10 Mart 2013 12:34

Suriye krizinin gölgesindeki Lübnan

Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur’un Arap Birliği’nin son toplantısındaki konuşması Arap dünyasında ciddi bir tartışma yarattı. Kahire’deki toplantının açılış oturumunda Mansur,  Suriye’nin Arap Birliği’ndeki sandalyesinin geri iade edilmesini istedi.Bilindiği gibi 2011’in Aralık ayında yapılan bir toplantıd

Suriye krizinin gölgesindeki Lübnan
Paylaş

Ali Karataş / Yusuf Ertaş

Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur’un Arap Birliği’nin son toplantısındaki konuşması Arap dünyasında ciddi bir tartışma yarattı. Kahire’deki toplantının açılış oturumunda Mansur,  Suriye’nin Arap Birliği’ndeki sandalyesinin geri iade edilmesini istedi.
Bilindiği gibi 2011’in Aralık ayında yapılan bir toplantıda Suriye, Arap Birliği’nden çıkarılmıştı. Konuşmanın ardından Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ve Başbakan Necip Mikati, dışişleri bakanının talebinin Lübnan’ın resmi politikasını yansıtmadığını ifade ettiler. Hizbullah ise kendi sitesi olan Al Manar’da, dışişleri bakanı Adnan Mansur’un tavrının ülkenin çıkarlarını gözeten doğru bir tavır olduğunu belirterek desteğini açıkladı.
Hemen hatırlatalım, Lübnan’daki siyasi hareketler iki ana kampa bölünmüş durumda. Kampın bir tarafında, merkezinde Hizbullah’ın bulunduğu mevcut hükümeti kuran 8 Mart Hareketi bulunuyor. Dışişleri bakanının mensup olduğu Emel Hareketi de bu kampın bileşenlerinden biri. Suriye krizinde bu kamp, Esad rejiminin yanında tavır almış durumda.
Diğer tarafta ise suikastla öldürülen Refik Hariri’nin oğlu Sait Hariri’nin önderlik ettiği ve Dürzi Lider Velid Canbolat’ın önemli aktör olduğu 14 Mart Hareketi yer alıyor. Bu kesim ise Suriye muhalefetini destekleyen tavrıyla biliniyor.
Arap Birliği, tepki göstermiş olduğu öneriye, Şeyh Ahmed Muaz el Hatib önderliğindeki Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonunu birliğe alarak cevap vermiş oldu. Al Anvar gazetesinden Refik Huri makalesinde Lübnan’da iki kamp arasında devam eden mücadelenin uluslararası boyutuna dikkat çekiyor.
Arap basınının genelinde olduğu gibi Refik Huri de makalesinde İran ve Suriye’yi bölgede amaçlarını gerçekleştirmek isteyen aktörler olarak tanımlarken, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye gibi diğer aktörlere değinmemeyi tercih ediyor. Ama yine de Lübnan’daki mücadelenin özünü doğru belirtiyor.  
Sayfada yer alan diğer haber ve makalelerde, Suriye krizinin değişik yansımaları aktarılıyor. Haberler, Suriye krizinin Ürdün ve Lübnan başta olmak üzere bölgeyi derinden etkilediğinin bir göstergesi.

İHVAN, ABD İLE EL ELE

Mübarek’in devrilmesinden bu yana bir türlü durulmayan Mısır’da önceki gün yaşanan çatışmalarda 2 kişi öldü 60’a yakın kişi yaralandı.
Mısır’ın ünlü takımı El Ehli ile Port Said’in El Masri takımları arasında oynanan maçtan sonra seyircinin sahaya inmesi sonucu 76 kişi ölmüş, binden fazla kişi de yaralanmıştı. Olaylarla ilgili yargılanan 72 kişinin 21’ine idam cezası verilmesi halkı yeniden sokağa döktü. Başta başkent Kahire olmak üzere birçok ilde kararı protesto eden Mısırlılar polisle çatıştı. Çıkan olaylarda iki kişi hayatını kaybetti. Kahire’de Futbol Federasyonu’nu basan gençler binayı ateşe verirken, devlete ait bazı merkezlere ise Molotof kokteylleri ve taşlarla saldırdılar. Halkın sokaktan çekilmediği Mısır’da David Ignatius ve Abdülrahman Yusuf  makalelerinde Müslüman Kardeşler’in ABD ve İsrail’le olan ilişkilerini konu alıyor.


 

Refik HURİ
Al Anvar


Kurucularının ve muhalefetin bildiği üzere bu hükümet kendi hedeflerinden uzaklaşmak için gelmedi. Hükümetin kendisi, içerideki ve dışarıdaki mücadelede bir kesimin elinde büyük bir silah.
Bölgesel ve uluslararası eksen savaşında Tahran ve Şam’ın mücadelesi, bazen savunma bazen saldırı şeklinde. Hesapta olmayan gösteriler başlayıp ardından şiddet kullanılınca, savaşın merkezi Suriye’ye taşındı ve savunmaya geçildi. Lakin hedefler değişmedi. Lübnan hükümeti, rejim ve muhalefet destekçisi taraflar arasındaki savaşta, “Suriye’deki olaylardan uzaklaşılması” şiarını yükseltmede kendini zorunlu hissetti.
Arap Birliği’nde dışişleri bakanı Adnan Mansur’un duruşu geniş sahnede sadece bir resimdir. Eğer cumhurbaşkanı, başbakan ve birçok bakan, “Onun duruşu hükümetin politikası değildir” açıklamasını yapıyorlarsa ve muhalifler, “O Lübnan’ı temsil etmiyor” diyorlarsa, dışişleri bakanının temsil ettiği kesim kendini pratikte hükümetin temeli olarak görüyor demektir. Aslında Kahire’deki tutum zımnen hükümetin tutumudur.
Liderlerin söyledikleri “Lübnan’ın meçhule sürüklenmesine izin vermeyeceklerinin” tercümesi, kendi elleriyle meçhule sürükleyecekleridir. Krizde sürekli sorulan soru “Lübnan nereye?​” sorusudur. Bugün gerçekte sorulması gereken soru şudur; “Lübnan nerede?​” Bölgede ve uluslararası alanda eksenler arası savaşta yanan coğrafyada jeopolitik ve mezhepsel olarak Lübnan haritanın neresinde? Tarafların bozuk para gibi harcamaması için ne yapmalı?​”
Gerçekte Lübnan, Suriye Lideri Beşar Esad’ın dediği gibi, Suriye’nin bir parçasıdır. Bölge ve uluslararası alanda risk oluşturan ve üzerinde oyun oynanan coğrafi, siyasi ve sosyal çizginin temas noktasındadır. Biz iki ateşin arasındayız ve iki ateşteyiz. Rusya tarafından desteklenen İran, Suriye ekseninin ateşi ki Lübnan’daki müttefikleri ateşi yakmaya muktedirdirler.
Avrupa ve ABD tarafından desteklenen Arap- Türk ekseni. Onların  Lübnan’daki müttefikleri de ateşi yakmaya muktedir. Seçim kanunu konusundaki görüş ayrılığının özü ve seçimin kendisi aslında eksenler arası savaşın sadece bir parçasıdır. Ülke, gittikçe daha büyük bir ekonomik ve mali krize maruz kalmışken siyasi kaygılar ve çıkarlar için acele tavırlar koymak, halkın ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarından daha önemli!
Burada ironik olan Arapların ve uluslararası toplumun istediğini, bazılarımızın kölece bazılarımızın isteyerek uygulamakta “ittifak” sağlamamız. Lakin sorun şu ki bunu sözle ve fiili olarak yapmak istemiyoruz. Ve bunu başarabiliriz.


DÜRZİ LİDERDEN SURİYE MUHALEFETİNE DESTEK AÇIKLAMASI

Al Ahbar/LÜBNAN

Lübnanlı Dürzîlerin lideri Velid Canbolat, Suriye rejimine karşı El Nursa Cephesini desteklediğini söyledi. Velid Canbolat, Al Ahbar gazetesine verdiği bir röportajda, “Suriye rejimine karşı Al Nusra Cephesini destekliyorum” dedi.
Bir zamanlar Esad’ın ve babası Hafız Esad’ın müttefiki olan Canbolat, “Suriye halkı rejime karşı - İsrail hariç - şeytanın tarafını tutma hakkına sahiptir. Ben (Suriyeli) Dürzîleri korumaya çalışıyorum. Aleviler (Esad’ın topluluğu) kendi dağlarına geri dönecek” dedi.


ABD, İSRAİL İLE BARIŞIK ‘MÜSLÜMAN DEMOKRASİSİ’ İSTİYOR
David IGNATIUS
The Daily Star

Mısır’daki Müslüman Kardeşler hükümeti iktisadi krize doğru sürüklenirken ABD için doğru politika nedir? Mısır rezervleri azalırken ve yeni bir kırılma noktasına yaklaşırken acil sorun bu. Ayrıca Muhammed Mursi’nin hükümeti ekonomik çöküşü durdurmak için ne yapıyor? Hiçbir şey.
Obama yönetiminin Müslüman demokrasisi üzerine devam eden bahsi, Mısır’da olduğu kadar Türkiye’de apaçık ortada. Kerry, ilk yurt dışı diplomatik temasında Ankara’yı da ziyaret etti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Siyonizm üzerine yaptığı ‘sakıncalı’ saldırıyı açık açık eleştirdi. Birden bire parlayan Erdoğan’ın Kerry’ye karşılık vermemesi dikkat çekicidir. Gerçekte Ankara’daki tartışmaların, Türkiye ile İsrail arasında bir uzlaşma için mümkün yolun bulunmasına yönelik olduğu söyleniyor. ABD’li yetkililer, Türkiye sınırlarındaki - İran, Irak ve Suriye - büyüyen istikrarsızlıklara kafa patlatırken İsrail ile ilişkilerde bir canlanmayı tercih edebilirler.
Arap devriminde zaman ilerliyor ve Başkan Barak Obama ihtiyatlı yaklaşımına devam ediyor. Belki en büyük sürpriz Mısır’daki “Müslüman Kardeşler” hükümetinin İsrail’le, geleneksel İsrail dostu olan Türkiye’nin sahip olduğu ilişkilerden daha iyi bir ilişkiye sahip olmasıdır.


MÜSLÜMAN KARDEŞLER VE ABD; PRAGMATİK ORTAKLAR
Abdülrahman YUSUF
Al Ahbar

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin geçen haftaki Kahire ziyareti, Mısır’da tartışma yaratmaya devam ediyor. Washington’un, Cumhurbaşkanı Mursi ve Müslüman Kardeşler ile gelişen ilişkileri kafalarda soru işaretlerine yol açıyor. Ziyaret, İslamcıların Mısır’da iktidara gelmesinden bu yana iki taraf arasındaki yakınlaşmanın altını çiziyor.
ABD’nin Mısır’daki İslamcılara karşı tutumu son derece pragmatiktir. Washington’un Müslüman Kardeşler’e desteği, Mursi’nin İsrail’e karşı radikal bir tutum almama ve Camp David anlaşmasını devam ettirme şartına bağlı. Aslında, bazı konularda, Mısır’ın yeni yöneticileri ile Amerikan tarafı aynı fikirde. Bunlar arasında Devlet Başkanı Beşar Esad’dan kurtulma konusunda her ikisinin de hemfikir olduğu Suriye var.


67 BİN SURİYELİ ŞUBATTA ÜRDÜN'E GEÇTİ

Addastur
ÜRDÜN


Ürdün’de günlük yayınlanan Addastur gazetesinin haberine göre 67 bin Suriyeli mülteci Şubat ayında Ürdün sınırından geçti. Haberde, son dönemlerde Ürdün’ün kuzey sınırından Suriyeli mültecilerin geçişinde gözle görülür bir artış gözlendiği belirtildi.
Silahlı kuvvetler genel komutanlığının resmi kaynağına dayandırılan haberde sadece geçen perşembe günü 2 bin 284 kişinin geçiş yaptığı ifade edildi. Aynı kaynak, sınır muhafızlarının verdiği bilgilere göre çoğunluğu kadın ve çocuk olan 66 bin 914 Suriyeli mültecinin şubat ayı boyunca Ürdün sınırından geçtiğini açıkladı.
Ürdün, 300 binden fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Ürdün’de bulunan Zaatari mülteci kampı 65 bini aşan nüfusu ile en büyük Suriyeli mülteci kampı olma özelliğini taşıyor. Ürdün’deki mülteci kamplarında su ve yiyecek gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması nedeniyle sık sık polisle çatışmalar yaşanıyor.


ÜRDÜN -  BEYRUT ARASINDAKİ MESAFE UZADI
Jordan Times/ÜRDÜN

Ürdün Hava Yolları, Beyrut-Amman arasındaki uçak seferlerinin rotasını değiştirdi. Ürdün’de İngilizce yayınlanan The Jordan Times gazetesi, seferlerin rotasının uçağın ve yolcuların güvenliği gerekçesiyle değiştirdiğini yazdı. Yaklaşık bir saat süren önceki rota Suriye üzerinden geçiyordu. Amman - Beyrut arası yeni rota, kuzey Ürdün’den kalkarak Mısır hava sahasına girecek, sonra Akdeniz üzerinden Beyrut’a inecek. Böylece Amman-Beyrut arası uçuş süresi 1 saat 45 dakikaya yükselmiş oldu.

evrensel.net
ÖNCEKİ HABER

8 Mart’ta fabrikalarda...

SONRAKİ HABER

İntiharlarla birlikte zorunlu askerlik de sorgulanmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...