Halkevleri Basın, Sanat ve Dayanışma Ödülleri sahipleriyle buluştu

Halkevleri tarafından 92’ıncı kuruluş yıldönümleri dolayısıyla düzenlenen 11'inci Halkevleri Basın, Sanat ve Dayanışma Ödülleri, Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezinde yapılan törende sahiplerini buldu.

Ödül verilenler isim ve kurumlar şöyle oldu: Vekilliği düşürülen Can Atalay, tutuklu siyasetçi Gülten Kışanak, Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği, Gazeteciler Ahmet Kanbal, Ayşenur Arslan, Furkan Karabay, İsmail Arı, Akademisyen Zeliha Gizem Sayın, BİRTEK SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Müzisyen Şenol Akdağ, FEDAŞ işçileri, Yönetmen Nejla Demirci, Doğa Savunmaları, Amed Spor, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Filistinli aktivist Nicola Saafin.

“MURAT KURUM İSTANBUL’U YÖNETEMEZ”

Gecenin açılış konuşmasını Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk yaptı. Merttürk, "Bugün; işçilerin memleketin dört bir yanında güvencesizliğe meydan okuduğu, kadınların isyanının hiç durmadığı, hayat pahalılığına ve yoksulluğa karşı memleketin her köşesinden seslerin yükseldiği, basının, sanatın, şiirin, kalemin direndiği bir ortamda 92. yılımızı kutluyoruz. Çabamız sokağın sesini duyuracak bir megafon, öfkesini hedefe götürecek bir yol olabilme çabasıdır. Günün görevi diye söze başlayıp, popülist siyasetle savrulan gündelik siyasete değil; uzun soluklu bir yeniden kuruluşa ihtiyacımız var. Yaşamı yeniden kurma mücadelesinin bugünden hızla olup bitmeyeceğini, emek istediğini, ayağımızın toza çamura bulaşacağını, o tozun çamurun içinde yoğrulacağımızı ama ne olursa olsun halkla birlikte sorunlarımızın çözümünde aktif bir mücadeleyi büyütebileceğimizi biliyoruz. Şimdi tam da bu yüzden 92 yıllık bu görkemli yürüyüşü, yaşamı yeniden kurmak için devam ettiriyoruz” dedi.

Ardından İstanbul Halkevleri adına söz alan Efe Çolak, “Bugün etkinliğimizin sloganı ‘Yaşamı yeniden kuruyoruz.’ Biliyoruz ki kentimizde deprem kapıda. O yüzden halkevleri olarak mahallelerde afet hazırlık ekipleri kurduk. Öyle bir yola çıktık ki direnmekten ve kazanmaktan başka çaremiz yok. Direneceğiz ve kazanacağız. 6 Şubat’ın sorumlularından Murat kurum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Bir kez daha söylüyoruz ki Murat Kurum’un adaylığını tanımıyoruz. Murat Kurum İstanbul’u yönetemez” ifadelerini kullandı.

“HEKİMLER OLARAK DEVLETİN SIRTINDAKİ AT SİNEĞİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Ödülünü alan Şebnem Korur Fincancı, "92 yıldır mücadelesini onurla sürdüren tüm mücadele arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum. Biz direnerek var olanlarız. Hâlâ Türk Tabipleri Birliği Merkez Başkanlığını onurla sürdürüyoruz. Benden önce konuşan arkadaşlar, deprem bölgesinde devletin olmadığını söyledi. Devlet olması gereken yerde, topuyla tüfeğiyle hep vardır. Bizler hekimler olarak o devletlerin sırtındaki at sineği olmaya devam edeceğiz. ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ atasözünü reddettiğimiz için o sol göğsünüzün altındaki cevahirden öperiz” dedi.

“SÖMÜRÜ DÜZENİNE KARŞI NASIL MÜCADELE EDİLİR ÖZAK GÖSTERDİ”

BİRTEK SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, DİSK Enerji Sen Üyesi ve Sanatçı Şenol Akdağ da dayanışma ödüllerini aldı. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “İyi ki halkın, emekçilerin böyle örgütleri var. Bizleri anlamlı bir ödüle layık gördüğünüz için Özak işçileri adına teşekkür ediyorum. Özak işçilerinin mücadeleleri bize çok şey öğretti. Mücadeleci bir sendikacının onlarca yılda yaşayabileceği şeyleri bir direnişte yaşadığı bir direniş oldu. Polis, jandarma, yargı kime karşı kimi korur sorularının cevaplarını Özak direnişine bakarak anlayabilirsiniz. Aynı zamanda erkeği ve kadınıyla bu sömürü düzenine karşı nasıl mücadele edilir, nasıl direnilir sorularının da cevabıydı. Bu ödülü de sürmekte olan bir kavganın sorumluluğu olarak kabul ediyoruz. Erzincan İliç’te doğa ve işçi ölümüne neden olanlar kaybedecek, bunlara yol açan sarı sendikalar da kaybedecek ama işçi sınıfı kazanacak. Direne direne kazanacağız” dedi.

“BİRLİK BERABERLİKLE KAZANACAĞIMIZI ÖĞRENDİK”

Şenol Akdağ, “Müzik emekçileri olarak grevlerin yanındayız. En güzel türküler grevlerde söylenir” dedi. Dayanışma ödülü alan Fedaş işçisi ise, “Bizler 74 gün direniş gerçekleştirdik. Bu direnişe başlarken zor ve çetin geçeceğini çok iyi biliyorduk. Karşımızda kolluk güçlerini yanına almış sermaye gücü vardı. Sermayenin elindeki tek silah bizi aç bırakmaktı. Bizleri işten çıkararak, yevmiyemizi vermeyerek yapmaya çalıştı. Bizim yaptığımız ise direnmekti. Pek çok destek de aldık ve zaferle sonuçlandırdık. Öğrendiğimiz şey ise birlik beraberlikle kazanacağımızdı. Kazandık. Bugün sizlerle olmaktan gururluyuz” şeklinde konuştu.

“KHK’LERİ TOPYEKÜN BİR MÜCADELE İLE BİTİRECEĞİZ”

Kanun Hükmünde filminin yönetmeni Necla Demirci de onur ödülleri aldı. Törende konuşan Necla Demirci, “Ben ödülümü Raşit Tükel hocamdan aldım. Çok teşekkür ederim. Yine Hlakevleri’nin neredeyse Cumhuriyet tarihi kadar olan geçmişini kutluyorum. Umuyorum ki gelecekte bölüne bölüne değil de birleşe birleşe, bize kurulan barikatları aşarak ortak bir yolculuğa devam edebiliriz. Direniş dolu yıllar dilerim. KHK’leri topyekün bir mücadele ile bitireceğiz” ifadelerini kullandı.

CAN ATALAY’A VE CUMARTESİ ANNELERİNE ÖDÜL

Törende milletvekilliği düşürülen Gezi davası tutuklusu Can Atalay’ın ödülünü annesi Şükran Atalay ve babası Mustafa Atalay aldı. “Hepimiz birleşerek mücadele etmeliyiz” diyen Şükran Atalay sözlerine şöyle devam etti: "Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez. Can’ın sözleriyle bitirmek istiyorum. Vazgeçmeyin. Direnin.”

Siyasi tutuklu Gülten Kışanak’a verilen dayanışma ödülünü Zilan Aydın aldı. Aydın, "Gülten Kışanak bu ülkede barış ve demokrasi mücadelesi yürüttüğü için ne yazık ki aramızda değil. Özgür günlerde görüşmek üzere” dedi.

Cumartesi Anneleri adına ödülü Maşide Ocak, Besim Elvan ve Hanife Yıldız aldı.

Kadir Has Üniversitesi’nde gerici saldırılara tepki gösteren Akademisyen Zeliha Gizem Sayın ve Amedspor da gecede dayanışma ödülü alanlar arasındaydı. (İstanbul/EVRENSEL)