Ev işçisi kadınlar
Sayıları azımsanmayacak kadar çok. Yüzlerle, binlerle, sınırsız…Her gün sabah evden çıkıyoruz. Aralarında çocuklarını birilerine emanet edebilenler şanslı.Çoğu da çocuklarını evde bir başına bırakmak zorunda kalıyor. Günümüz şartlarında deyim yerindeyse başlarına her türlü melanetin gelebi
Sayıları azımsanmayacak kadar çok. Yüzlerle, binlerle, sınırsız…
Her gün sabah evden çıkıyoruz. Aralarında çocuklarını birilerine emanet edebilenler şanslı.
Çoğu da çocuklarını evde bir başına bırakmak zorunda kalıyor. Günümüz şartlarında deyim yerindeyse başlarına her türlü melanetin gelebileceğini düşünerek işe gidiyorlar.
Ama aslında hepimizin hep söylediği gibi bütün çabalarımız canımız çocuklarımız için değil mi?
Onları okutabilmek, giydirebilmek ve karınlarını doyurabilmek ve onlara iyi bir gelecek sağlamak. Oysa ortada bir gerçek var. Bu fedakar anneler bütün bunları altından kalkması kolay olmayan bir beden gücüyle yaparak yaşama mücadelesi veriyorlar. Hem de yok pahasına. Sabahın erken saatlerinde başlayan, evin sahibi bayanın bitip tükenmek bilmeyen istekleri sıra halinde yapılana kadar, halı, cam, kapı, yemek, ütü çocuk bakımı… Bir de beğendirebilsen.
Çalışanlar içerisinde en büyük şans evin hanımının biraz anlayışlı olması. Eğer evin hanımı biraz anlayışlı değilse akşama yorgunluktan bitmiş bir bedenle eve dönüyorsun. Peki bu yorgunluğun bedeli ne diye soracak olursan koskocaman bir hiç.
Hiçbirimizin sosyal hakkı yok. Bırakın sigortayı asgari ücret bile alamıyoruz. Aslında biz hastalandığımızda kendi imkanlarımızla doktora giden çocuklarımızın hastalığını bile işverene söyleyemeyen ev işçisi kadınlarız. Oysa ortada öyle bir dünya var ki o dünya emekçi ev kadınları, fabrika işçileri, maden işçileri, yol işçileri tekstil işçileri ve adını burada sayamayacağım kadar çok emekçinin beden gücüyle dönüyor. Ve ben şundan eminim ki işçiler bir tek gün çalışmama kararı alsa dünyada durur. İşte biz işçiler bu kadar güçlüyüz. Bu anlamda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Mücadele Gününün, 1 Mayıs İşçi gününün ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü bu günler işçilerin bedel ödeyerek kazandığı günlerdir. Bizlerin de bu günlere sahip çıkıp ne kadar güçlü olduğumuzu göstermemiz gerekiyor. Haklarımıza sahip çıkıp bilinçlenerek çok yol katedeceğimizi biliyorum. İnsanca yaşamak ve emeğinin hakkını almak hepimizin hakkı.
*ADANA
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
