06 Mart 2013 09:11

Margareth'ın yaşındayım, daha yolun başındayım

Anlat Bakalım(1999) ve New York Çeteleri(2002) gibi filmlerle tanıdığımız Kenneth Lonergan'ın yeni filmi Margaret, bir yas hikayesinin anatomisini çıkarıyor. !f festivaline konuk olan Margaret, Lisa adındaki genç bir kızın hayatına odaklanıyor.Lisa, Manhattan'da yaşayan, annesi ünlü bir tiyatrocu olan genç bir kızdır. Orta yaş

Margareth'ın yaşındayım, daha yolun başındayım
Paylaş
Zeynep Gizem Şenel

Lisa, Manhattan'da yaşayan, annesi ünlü bir tiyatrocu olan genç bir kızdır. Orta yaşlı Monica'nın bir otobüsün altında kaldığına şahit olur. Olayla ilgili duyduğu suçluluk, Lisa'yı bir arayışa sürükler.

Viktoryen şair Gerard Manley Hopkins'in "İlkbahar ve Güz" adlı şiiri, Lisa'nın İngilizce sınıfında yankılanırken, yönetmenin bunu aslında genç kızın içinde bulunduğu ruh halini yansıtmak için kullandığını anlıyoruz. Arka planda olaylara yorum yapan müzikler gibi, bu şiir de Lisa'nın içinde bulunduğu yas sürecine yorum getiriyor: " Margaret, yas mı tutuyorsun/Dalından düşen altın yapraklar için/Yapraklar,insanoğlunun varlığı gibi/Taze düşüncelerinde önemsediğin/Ah! Kalp yaşlandıkça soğur bu yangınlar/Zamanla azalır bu iç çekişler/ Oysa soluk ağaçların dünyası yalan söyler/ Yine de sen gözyaşı dökeceksin, ve neden bileceksin/ İsmi önemli değil çocuğum/ Kederin baharları hep aynıdır/ Ne ağzı var, ne aklı çalışır/ Kalbin duyduğunu söyler hayaletler: Hasta adam bunun için doğmuştur/ Senin yasını tuttuğun Margaret'dır.

Şiiri dinlediğimizde, dış sesin, insanoğlunun her an ölüme yaklaşışını ve ahlaki çöküşünü anlatan  bu şiiri, genç kızın ölüm ve değişime karşı duyduğu naif ve toy düşüncelere ithaf ettiğini fark ediyoruz.

Canlı, enerjik ve hevesli Lisa karakteri, Anna Paquin tarafından inançla donatılıyor. Erkenden olgunlaşmak zorunda kalan Lisa'nın suçluluk duygusunu seyirciye aktarmakta hiç zorlanmıyor True Blood'ın aktristi.

Film, aynı zamanda 11 Eylül saldırılarına yaptığı atıflarla da dikkat çekiyor. "Margaret" kavramı her ne kadar (şiir de de) insanoğlunun kaybolan masumiyetine, pürüzsüz sakatlanmamış ruhuna duyduğu özlem ya da onun ardından tuttuğu yas olarak algılansa da, Lisa'nın heyecanlı arkadaşlarının yaptığı İslam ve Amerikan dış politikası tartışmaları ile bambaşka bir boyut kazanıyor. Yaşamları değiştiren kötü olaylardan önceki pembe gözlüklü kalabalığa dönüşmek isteyen bir toplumun yasına da işaret ediyor.

Lisa'nın normal ve anarşik ergen hayatı Monica'nın ölümüyle sonuçlanan kazada rol oynadığında temelinden sarsılıyor.Genç kızın, gelişen dünya algısının merkezinde tabii ki "Margaret" var.Yani kaybedilen naiflik.Lonergan,bütün bunları sezdirmeyi başarıyor; ancak bu güzel fikirlerin ve zekice yapılmış vurguların tamamen fark edilmesini zorlaştıran şey, beceriksizce oynanmış giderek daha öfkeli hal alan sahneler.

Filmde Mark Ruffalo ve Matt Damon kısa ve küçük rolllerde görülüyor.Manhattan silüetinin göründüğü uzun ve acayip bir plandan sonra, inancın sarsılması anının yaşandığı karanlık bir dönüşümün gerçekleştiğini anlıyoruz. Bütün diyaloglar daha da yüksek bir sesle yankılanıyor.Sahneler çığlığa dönüşen seslerle duraksıyor:'Yasını tuttuğun Margaret'dır.'"  

Margaret
Yönetmen:Kenneth Lonergan
Oyuncular:Anna Paquin, Matt Damon, Mark Ruffalo
150 dakika
[email protected]

ÖNCEKİ HABER

Emekçiyi sefalete mahkum etmenin itirafı

SONRAKİ HABER

Suya, doğaya, meraya dokunmayın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...