27 Nisan 2011 13:25

Bir karagün dostluğu

OSMANLI devletinden Kurtuluş Savaşı'na kadar gelen süreçte, Osmanlı, emperyalizmin yarı-sömürgesi durumuna gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti, merkezi-feodal bir despotluk olan Osmanlı'ın çözülme süreci içinde, sömürgeleşme süreciyle de mücadele halinde doğdu ve gelişti.Osmanlı İmparatorluğu, geni

Bir karagün dostluğu
Paylaş

Fatih Polat

OSMANLI devletinden Kurtuluş Savaşı'na kadar gelen süreçte, Osmanlı, emperyalizmin yarı-sömürgesi durumuna gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti, merkezi-feodal bir despotluk olan Osmanlı'ın çözülme süreci içinde, sömürgeleşme süreciyle de mücadele halinde doğdu ve gelişti.

Osmanlı İmparatorluğu, geniş bölgeleri ve pek çok ulusu ve milliyeti bağrında barındıran merkezi-feodal bir despotluktu. Avrupa'da kapitalizmin yükselişi ile birlikte, onun çürümüşlüğü bütün açıklığıyla ortaya çıktı ve İmparatorluk, ulusal kurtuluş mücadelelerinin darbeleri altında çözülüp dağılmaya başladı.

l. Dünya Savaş öncesinde ve sırasında emperyalist devletlerin kendi aralarındaki çelişmelerin olağanüstü keskinleşmesi koşullarında, imparatorluğun Türk egemen unsuruna dayanan Enver Paşa'da somutunu bulan yönetici kliğinin Alman emperyalizminin safların da yer alması ve bu kliğin Alman emperyalist yayılmacılığının Orta-Doğu ve Asya'daki etkili bir aracı haline gelmesi; İngiliz Fransız emperyalistlerinin, İmparatorluğu "ulusal" unsurlarına ayırmaları ve onun bünyesi içinde yer alan halkları, çeşitli uluslardan kendileriyle işbirliği yapan kliklere dayanarak yaratacakları himaye (manda) altındaki devletler aracılığıyla yönetmeyi öngören bir planı benimsemelerine yol açtı ve savaş sonunda Alman emperyalizminin başını çektiği emperyalist kamp yenilgiye uğrayınca bu plan uygulamaya çalışıldı.

Kurtuluş Savaşı sürecini anlamak için, gerçekleştiği sürecin konjenktürel özelliklerini de göz önünde bulundurmak gerekir.

Bu süreçte Lenin önderliğinde başarıya ulaşmış olan 1917 Ekim Devrimi, emperyalizmin hedefi haline gelmişti. Sosyalist Sovletler Birliği ile emperyalizm arasındaki bu temel çelişki, Mustafa Kemal önderliğindeki Türk Ulusal Kurtuluş savaşı açısından önemli bir taktik zemin sunmuştu. Lenin önderliğindeki Bolşevikler, zaten, sosyalist bir ilke olarak, emperyalizme karşı verilen ulusal kurtuluş savaşlarını destekleme politikalarının da sonucu olarak, Türk Ulusal Kurtuluş savaşı ile bir 'kara gün dostluğu' kurmuşlardı.

Atatürk de, temel stratejisini ilk aşamada, İngiliz emperyalizmi ile Sovyet Rusya arasındaki temel çatışmadan yararlanma fikri üzerine kurmuştu.  Bu süreçte, Atatürk ile Lenin arasında mektuplaşmalar gerçekleşti ve Rusya Türkiye'ye bu dönemde, askeri ve nakdi olmak üzere ciddi yardımlarda bulundu.

Lenin, daha doğrusu Sovyetler Birliği Merkez Komitesi, Ocak 1922'de "askerlik işlerinden" anlayan Litvanya büyükelçisi Semiyon İvanoviç Aralov' u Ankara'ya Sovyetler Birliği Büyükelçisi olarak görevlendi.


LENİN VE KURTULUŞ SAVAŞI

Aralov, anılarında Lenin'in Atatürk ve Kurtuluş Savaşı hakkında kendisine söylediklerini şöyle anlatır: "Türkler, millî kurtuluşları için savaşıyorlar. Emperyalistler Türkiye'yi soyup soğana çevirdiler, hâlâ da soyuyorlar. Köylüler ve işçiler buna katlanamadılar ve baş kaldırdılar. Sabır bardağı taştı, gerek Doğu halkları gerek biz, emperyalist kuvvetlere karşı savaşıyoruz. Sovyetler Birliği emperyalistlerle olan işini bilirdi. Onları bozguna uğrattı ve memleketten kovdu. Onların dişlerini söktük, keskin tırnaklarını vücudumuza geçirmelerine izin vermedik. Mustafa Kemal Paşa tabii ki sosyalist değildir ama, görülüyor ki, iyi bir teşkilatçı... Kabiliyetli bir lider, milli burjuva ihtilalini idare ediyor. İlerici, akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist inkılabımızın önemini anlamış olup, Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor. O, istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Kapitalistlerin gururunu kıracağına, padişahı da yardakçılarıyla birlikle silip süpüreceğine inanıyorum. Halkın ona inandığını söylüyorlar. Ona, yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor. İşte, sizin işiniz budur. Türk hükümetine, Türk halkına saygı gösteriniz. Büyüklük taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız."


YARIN: Tek Parti dönemi

evrensel.net

ÖNCEKİ HABER

Direnenlerin mücadelesinin sonucu olarak demokratikleşme

SONRAKİ HABER

Pentagon’un başına CIA başkanı geliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...