MEB'den cemaatlerle bir anlaşma daha: İHH ile Filistin'e kermes protokolü

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2024 bütçe görüşmelerinde “tarikat ve cemaatlerle protokol” çıkışının ardından, MEB dinci gerici vakıflardan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfıyla yeni protokol imzalandı.

Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Protokollerin büyük bir çoğunluğunda tarikat ve cemaat uzantılı yapılar vardır. Bakanlık eliyle adeta çocuklarımız araçsallaştırılmaktadır” dedi.

İHH İLE FİLİSTİN’E YARDIM KERMESİ

Cumhuriyet’ten Mehmet Oflaz’ın haberine göre; son olarak 25 Aralık’ta Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İHH ve iktidara yakın Memur-Sen’le protokol imzaladı.

Konuya ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğü yaptığı açıklamada, “Memur-Sen Sakarya Başkanı Murat Mengen, Sakarya İHH Başkanı Hasan Engin Sezer; birim yöneticileriyle müdürümüz Ebubekir Savaşçı’yı ziyaret ederek müdürlüğümüz işbirliğiyle düzenlenecek ‘Filistin’e Yardım Kermesi’ne yönelik işbirliği protokolü imzaladılar” dendi.

“ÇOCUKLARI BAKANLIKTAN DA KORUMAMIZ GEREKİYOR”

Bakan Tekin’in Meclis kürsüsünde yaptığı “Sizin tarikat-cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır” açıklamasını hafifletilmiş bir itiraf olarak nitelendiren Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Protokollerin büyük bir çoğunluğunda tarikat ve cemaat uzantılı yapılar vardır. Bakanlık eliyle adeta çocuklarımız araçsallaştırılmaktadır” dedi.

İHH’nin yurt dışındaki cihatçı örgütlere yaptığı yardım iddialarını da hatırlatan Özbay, “İHH ile protokoller yapmaya devam ediliyor. Çocukları korumak vatanı korumaktır. Tüm velilerimizi çocuklarını yakından takip etmeye davet ediyorum. Anlaşılan o ki yalnızca tarikat ve cemaatlerden değil bakanlıktan da korumamamız gerekecek” diye konuştu.

“MEB HALKTAN TOPLANAN VERGİLERİ HALKIN ÇOCUKLARINA UZATMALI”

Daha reşit olmayan çocukların siyasal İslamcı yapıların istismarına açılmasına tepki gösteren Özbay, “Çocukların cep harçlıklarına kadar göz dikilmesi kabul edilemez. Ayrıca bu tür protokollerle öğretmenler üzerinde de baskı oluşturulmakta bu durum da hukukla bağdaşmaz. Milli Eğitim Bakanlığı, gerici yapılarla bu tür protokol imzalamak yerine halktan toplanan vergileri halkın çocuklarına el uzatmalı, yani işini yapmalıdır” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

İHH’NİN 1995 YILINDAN BERİ YÜRÜTTÜĞÜ FAALİYETLER

Kendisini bir gönüllü hareketi olarak ifade eden İHH, 1995 yılından bu yana kurumsal olarak faaliyet yürütüyor. İHH; Doğu Türkistan, Keşmir, Darfur, Sri Lanka, Ruanda, Somali, Moritanya, Filipinler, Kırım, Açe, Yunanistan, Myanmar, Suriye gibi 120 ülkede yardım kampanyaları örgütlemiş bir kurum. Ancak ülke ve dünya kamuoyunda bilinirliği, Mavi Marmara kriziyle oldu.

Ardından Suriye’deki iç savaş ve İHH’nin yürüttüğü çalışmalar basında sıkça yer aldı. İHH adına faaliyet yürüten, Suriye’deki bağlantıları sağladığı belirtilen kişilerin bu süreçte El Kaide militanlarıyla fotoğrafları da gündem olmuştu.

Vakıf, “kamu yararına çalışan kurum” olarak bir dizi ayrıcalıklara da sahip. Devletin çeşitli kurumlarıyla protokoller imzalamak dışında vergi muafiyeti ya da vakıf faaliyetlerinden dolayı ödüllendirme gibi meselelerle de gündem oluyor.

4 Nisan 2011 tarihinde 2011/1799 sayılı kararı ile vergi muafiyeti tanınarak, kamu yararına çalışan vakıf statüsü verilen İHH, 2007 yılında TBMM Üstün Hizmet Ödülü bile aldı.

MEB, geçtiğimiz günlerde, yetim çocuklara 'değerler eğitimi' verilmesi için yine İHH ile protokol imzalamıştı. İHH verilerine göre sadece 2022 yılında bin 928 kurumda öğrencilerden protokol kapsamında “bağış” toplandı. Yetimlere yardım adı altında kumbara yerleştirilen sınıflardan her ay düzenli olarak 400 TL toplandı.

İHH'nin "terörizm ve cihatçı örgütlerle bağları" olduğu iddiaları, El Kaide, IŞİD vb. örgütlerle yakınlığı uluslararası alanda da sıklıkla tartışılmıştı. Danimarka Uluslararası Etütler Enstitüsü'nün 2006'da yayımlanan raporunda; 1997'de İHH'nin İstanbul bürosuna düzenlenen bir polis operasyonunda silahlar, patlayıcılar, bomba yapma talimatları ve "cihat bayrağı" ele geçirildiğine yer verilmişti.

Öte yandan “İyilikte Yarışan Sınıflar” projesi kapsamında anaokulu ve özel okullar dahil olmak üzere tüm ilk ve orta dereceli okullarda proje sunumlarının yapılabildiği de belirtiliyor. (HABER MERKEZİ)