05 Mart 2013 09:19

50 bin kadının çalıştığı yerde kreş yok!

İstanbul’un Tuzla ilçesinde bulunan sanayi bölgesinde çalışan yaklaşık 100 bin işçinin yarısı kadın. Her türlü kuralsızlığın kol gezdiği sanayide, binlerce işçi sendikasız ve sigortasız çalışmaya zorlanıyor. Kadın işçiler ise fabrikalarda ikinci sınıf insan muamelesi görüyor, erkeklerle aynı

Paylaş

Çocuk sayısı birden fazlaysa, büyük olana teslim ediliyor kardeşler ki anne çalışabilsin. Kısacası işçi kadınların en büyük sorunu çocuklarını güvenle teslim edebilecekleri kreşlerin yokluğu. Bu yüzden Tuzla Sanayi İşçileri Kurultay Komitesi, işçi çocukları için kreş talebiyle bir imza kampanyası başlattı. Kampanya hem fabrikalarda hem de işçi mahallelerinde sürdürülüyor. Kadınlar kapı kapı dolaşarak imza topluyor.

‘KREŞ ÜCRETLERİ MAAŞIMDAN FAZLA’

Esenyalı Mahallesi’nde imza kampanyası çalışmalarına katılan Gül, 22 yaşında bir tekstil işçisi. “Çocuk yaptığımda çevrem çok kızdı, daha gençsin biraz para biriktir dediler ama ben çalışır bir kreşe veririm diyordum” diye başlıyor söze. Ancak doğum yapınca hiç de öyle kolay olmadığı anlıyor, “Çocuk doğdu ve izin sürem bitti, işe dönmem gerekiyordu. Kreş araştırmalarına başladık, kreş aylık ücretleri benim aldığım ücretten fazlaydı. Ben de işimi bırakmak zorunda kaldım. O yüzden bu imza kampanyasını destekliyorum.”

‘KREŞ OLSA ÇALIŞIRIM’

Dilek çalışmak istiyor ancak çocuğunu bırakamadığı için çalışamıyor. Haftanın iki günü evlere temizliğe gidebiliyor. “Oysa bırakabileceğim ücretsiz bir kreş olsa, düzenli bir işe başlarım, sigortam olur ve evime düzenli bir para girer” diyor Dilek.

Emine ise bir yıl önce eşinden boşanmış. Kreş sorununun önemini anlatıyor: “Vekâleti bende olan 4 yaşındaki çocuğuma gelecek kurma mücadelesindeyim. Yalnız yaşamak zorundayım; çünkü ailem boşandığım için beni reddettiler. Düşünün şimdi, çalışmak zorunda olan, bir ev sorumluluğunu taşıyan biri olarak, bütün bunları yapabilmek için de, çocuğuma ya biri bakacak, ya da bir kreşe vereceğim. Kreş fiyatları asgari ücretinden fazla. Şimdi soruyorum ben nasıl yaşayacağım?” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Belaid’e saldıranlar ölünce ‘saygı’ gösterdiler

SONRAKİ HABER

‘Eşitsizlik kader değil’