EMEP Esenyurt İlçe Kongresi: Baskılara karşı birlik, mücadele, dayanışma!
Emek Partisi Esenyurt İlçe Örgütü’nün 10. Olağan Kongresi gerçekleştirildi. Kongreye katılan işçiler, kadınlar ve gençler baskılara karşı birlikte mücadele ve örgütlü yaşam çağrısı yaptı

Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi Esenyurt İlçe Örgütü’nün 10. Olağan Kongresi Ardahan Kültür Evi konferans salonunda gerçekleşti. Farklı işkollarından işçilerin, kadınların, gençlerin katıldığı, sorunlarını ve çözüm yollarını anlattığı kongrede yoksulluğun, yoksunluğun ve baskının artacağı bir dönem tespitleri yapılırken işçiler, kadınlar ve gençler birlikte mücadele ve örgütlü yaşam çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Gençliği üyesi liseli, üniversiteli, işçi gençler, hazırladıkları üzerinde “Denizlerden Erdal’a gençlik emeğin saflarında” yazılı pankart ile kongrenin yapılacağı salona sloganlarla yürüdü. Gençlerin yürüyüşüyle başlayan kongrede Emek Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Levent Gökçek çalışma raporunu sundu. Gökçek, sık sık alkış ve sloganlarla bölünen konuşmasına 4 yıl önce hayatını kaybeden Emek Partisi MYK üyesi Metin İlgün ve Fazıl Aksoy anarak başladı. Emek Partisi’nin 9. kongresinden bu yana geçen 3 yılda emperyalistler arasındaki çelişkilerin arttığına dikkat çeken Gökçek, “En zengin 26 kişinin serveti dünyanın yarısının servetine denk geliyor. Burjuva tetikçileri, sermaye iktidarları da kalkmış bu düzeni aklamaya çalışıyor. Bizim buna karnımız tok. İşçi sınıfının bunlara verecek bir cevabı olmalıdır” dedi.
"İSRAİL İLE TÜM ANLAŞMALAR İPTAL EDİLSİN"
7 ekimden bu yana süren İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına değinen Gökçek, “İsrail arkasına başta ABD’yi daha sonra batı emperyalizmini alarak çocuk, kadın, yaşlı sivil halkı katlediyor. Biz bunu kabul edemeyiz, bizim geleneğimiz Denizlerden beri Filistin halkının mücadelesinin yanındadır. Biz Filistin halkıyla dayanışmaya devam edeceğiz. Tek adam emekçilerin öfkesini yatıştırmak için boş hamaset yapıyor. İmkan ve olanaklar elinde. İsrail ile açık gizli tüm anlaşmaları iptal etmek için önünüzde ne engel var?” diye konuştu.
Dünyada işçi ve emekçilerin mücadelelerinin arttığını söyleyen Gökçek, “Kapitalistlerin kâr hırsı artarak devam ederken geçen yıllar işçi ve emekçilerin mücadelesinin büyüdüğü yıllar olarak karşımızda duruyor” dedi.
“İKTİDARIN BASKISI GİDEREK ARTIYOR”
AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana 20 grevi yasakladığına hak ve özgürlükleri kısıtladığına, aydın yazar ve gazetecileri tutukladığına değinen Gökçek AKP iktidarında işçilerinin canının da bir kıymetinin kalmadığını günde en az 5-6 işçinin iş cinayetine kurban gittiğini söyledi. İktidarın pandemide halka maske, depremde çadır sattığından söz eden Gökçek, “Açıkladıkları orta vadeli programla tek adamın saldırılarının artacağını görüyoruz. Bu saldırılar yerel seçimlere kadar bir dengede tutuyor, iktidar yerel seçimlerde de istediğini alırsa saldırılarını artıracak. Onların saldırıları devam ederken biz bütçeden hakkımız olanı talep ederek; sermayeye, savaşa, saraya, tarikat ve cemaatlere değil bütçenin işçi emekçilere, kadınlara verilmesi talebiyle mücadeleyi büyütmeliyiz” dedi. Gökçek konuşmasını noktalarken önümüzdeki dönemin halk hareketinin ve sınıf hareketinin büyüyeceği bir dönem olacaığını söyledi. Örgütlü mücadelelerini büyüteceklerini söyleyen Gökçek, “Demokratik bir ülkeyi, bağımsız bir ülkeyi kurmak için üzerimize düşen ne varsa parti olarak yerine getireceğiz” diye konuştu.
"İŞÇİ OLDUĞUMUZDAN BİRLEŞELİM"
Daha sonra söz alan Türk-İş’e bağlı Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Doğan, yoksulluk ve baskının artarak devam ettiği günlerde ekmek mücadelesi verirken yanlarında Emek Partisini gördükleri söyleyerek, “İşçi sınıfının işçi önlüğünü giydiğinde ortak noktasının işçi olmak olduğunu bilmesi gerekiyor. Mücadeleyi bu şekilde büyütmemiz işçi olduğumuzdan birleşmemiz gerekiyor. Kongremizin işçi sınıfına hayırlı olmasını diliyorum. Bu mücadelenin kartopu gibi büyüyerek işçi ve emekçileri kazanacağına inanıyorum” dedi. Daha sonra divan üyeleri Şireci Tekstil, Corning, Aluform Pekintaş işçilerinin ve Sputnik çalışanı gazetecilerin direnişlerini selamladı.
"İŞÇİ SINIFI KAZANACAK, NASIL? ÖRGÜTLENEREK!"
Liman-İş Ambarlı Liman Komitesinden olduğunu söyleyen bir işçi, örgütlenme mücadelelerinin devam ettiğini ancak birçok engelle karşılaştıklarını söyledi. Duvarda yazan “Barbarlık yenilecek, işçi sınıfı kazanacak, direnen halklar kazanacak” yazıyı işaret eden işçi, “Barbarlık yenilecek nasıl? Örgütlenerek! İşçi sınıfı kazanacak nasıl? Örgütlenerek! Halklar kazanacak nasıl? Örgütlenerek!” dedi.
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası İstanbul Temsilcisi İbrahim Kızılyer ise, “Bireysel bir kurtuluş icat edilmiş durumda. İşçi bireysel kurtuluş yolu olarak tazminatını alıp çıkmayı düşünüyor. Bu bireysel eğilimler ile birleşerek mücadele etmeliyiz. Sendikalaşarak, daha fazla işçiyi örgütleyerek, birleşerek ve partinin hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Türk Metal üyesi bir metal işçisi sözleşme sürecinde olduklarını söyleyerek, “Sözleşmede görmek istediklerimizi gerek taslak hazırlanırken gerekse şimdi sendikaya ve patronlara kabul ettirmeye çalışıyoruz. Örgütlü toplumun bütün topluma fayda sağlayacağını düşünüyorum. İşçi ve emekçiler olarak yaşamımızı tehdit eden koşulların mücadele ederek üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum” dedi.
İŞÇİLER SORUNLARINI ANLATTI, DAYANIŞMA VE BİRLİK MESAJLARI VERİLDİ
Yakın zamanda LC Waikiki deposunda çalışırken işten atılan İbrahim Onar Emek Partisi ile tanışma sürecini anlattı. Onar, “EMEP ile tanışmadan önce haklarımı bu kadar bilmiyordum. Sadece geçimini sağlamak için işe gidip gelen bir işçiydim. Parti ile tanıştım. Bu dönemde kapitalizmin bizi nasıl sömürdüğünü gördüm. LC Waikiki’de çalışma şartları çok ağır, işçilerin çok yorulduğunu biliyorum. Birçok işçinin bel fıtığı var. Takım liderlerimiz önce iş güvenliği sonra iş diyor ama gerçekte iş başka yavaş yavaş sağlığımızdan canımızdan oluyoruz” dedi.
Daha sonra Türkiye İşçi Partisi (TİP) Esenyurt temsilcisi Can Atalay davasında yaşananların baskının daha da artacağına işaret ettiğini söyleyerek, “Devrimci dayanışmayı sürdürmeliyiz. Kurtuluş devrimde ve sosyalizmde” diye konuştu.
"KADINLAR OLARAK BÜTÇEDEN PAYIMIZI İSTİYORUZ"
Emek Partili kadınların çalışmalarından bahseden Berivan Balkay, geçen 3 senede Esenyurt’taki İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına karşı ses yükselttiklerini çeşitli STK’ler ve derneklerle beraber çalıştıklarını anlattı. Deprem döneminde kadınların yaşadığı zorluklardan bahseden Balkay, “Ekmek ve Gül Kız Kardeşlik Köprüsü kampanyasıyla Esenyurt’tan deprem bölgesine dayanışma ağı kurmaya çalıştık” dedi. Türkiye’de çocukların yeterli beslenemediğinden, okula yemek götüremediğinden söz eden Balkay, “1 Öğün Ücretsiz Yemek kampanyasını Esenyurt’ta da örgütlemeye çalıştık. Bu mücadele sadece bir çocuğun çorba içme mücadelesi değil, tarikatlara cemaatlere ayrılan bütçe ile emekçilere kadınlara ayrılan bütçe arasındaki farkı görüyoruz. Kadınlar olarak bütçeden payımızı istiyoruz” dedi.
"YOLUMUZ ERDAL EREN’İN, DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN’İN YOLUDUR"
Emek Partisi İlçe yöneticilerinden Umut Düzgün Bulut liseli üniversiteli işçi işsiz gençlerin yaşadığı sorunlardan bahsetti. İşçi sınıfının genç kuşaklarına gelecek verilmediğini söyleyen Bulut, “Başta Türkiye olmak üzere kapitalist barbarlık, işçi sınıfına, ezilen halklara ve onun genç kuşaklarına alçakça saldırmaya, köleleşyirmeye devam ediyor. MESEM kapsamındaki 1 milyondan fazla genç haftada 4 gün asgari ücretin altında ücretlere çalıştırılıyor. 1 milyondan fazla genç okumak yerine işe gidiyor. 3 milyon genç işsiz olarak görünüyor. Her yerde devlet eliyle daha zengin olanlar daha rahat okusun diye teşvikler verilirken Esenyurt’ta işçi ailelerin çocukları 60 kişilik sınıflara mahkum ediliyor” dedi. Gençlerin KYK yurtlarında öldürüldüğünü söyleyen Bulut, “Bu düzenin kendisi bizzat kazayla değil bilerek cinayetle arkadaşlarımızın canı alınıyor. Bizim yolumuz Erdal Eren’in, Deniz, Yusuf, Hüseyin’in yoludur, onların yolundan gideceğiz. Türkiye gençliği hakkettiklerini mücadelesiyle kazanacaktır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et