1 Kasım 2023 11:52

Deprem bölgesindeki kötü barınma koşulları uyuzu artırdı

Prof. Dr. Caferi Tayyar Şaşmaz, deprem bölgesindeki kötü barınma koşullarının uyuz hastalığını artırdığını belirterek; “Yapılması gereken ilk şey olumsuz yaşam koşullarının iyileştirilmesidir” dedi.

Deprem bölgesindeki kötü barınma koşulları uyuzu artırdı

Fotğraf: Evrensel

Kübra KIRIMLI
Ankara

Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olan uyuz vakalarında yüzde 40'a varan artış söz konusu. Hastalığın artışındaki seyrin 6 Şubat Depremleri sonrasına denk geldiğini söyleyen Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER)’nden Prof. Dr. Caferi Tayyar Şaşmaz, “Büyük bir depremin ardından insanlar uygun olmayan, kalabalık şekillerde yaşamaya başladılar. Ve hala da öyle…Bunun hastalığı artırdığını düşünüyorum. Bu olumsuz koşulların ortadan kaldırılmaması halinde uyuz görülmeye devam edecektir. Yapılması gereken ilk şey olumsuz yaşam koşullarının iyileştirilemesidir” dedi.

VAKALARDA GEÇMİŞ YILLARA ORANLA ARTIŞ VAR

Mersin Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Prof. Dr. Caferi Tayyar Şaşmaz

Fotoğraf: Prof. Dr. Tayyar Şaşmaz'ın kişisel arşivinden

Uyuzun ne kadar arttığına dair sayısal bir bilgiye sahip olunmadığı söyleyen Mersin Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Prof. Dr. Caferi Tayyar Şaşmaz, “Bu sayısal bilgiye ancak Sağlık Bakanlığı’nın kayıtlarından ulaşılabilir. Bakanlık Sağlık İstatistiği Yıllığı’nda buna yer verirse en doğru bilgiye oradan ulaşabiliriz. Şu an elimizdeki veriye gözlemler ile ulaşabiliyoruz. Aile hekimleri ile cildiye alanındaki uzmanlık hekimlerinin uyarıları ile uyuz vakalarında bir artış olduğunu biliyoruz. Bu ne kadar bir artış bunu net olarak bilemiyoruz. Ancak gözlemler ve aldığımız duyumlar vakaların geçmiş yıllara göre yüzde 30 ila 40 oranında olduğunu söylüyor” diye konuştu.

SAYILAR ARTTI, BAKANLIK BİLİM KURULU KURDU

Uyuza neden olan scabiei denilen akarların cilde yerleşerek, insandan insana, hastadan sağlam kişiye yakın temas ile bulaştığını ifade eden Prof. Dr. Şaşmaz, hastalığın artışının 6 Şubat Depremleri sonrası binlerce yurttaşın olumsuz barınma koşullarından kaynaklandığını ifade etti. Prof. Dr. Şaşmaz şöyle konuştu: “Türkiye son dönemde çok büyük bir deprem yaşadı. Deprem sonrasında milyonlarca insan evsiz, yurtsuz kaldı; olumsuz koşullarda yaşamaya çalıştı ve hala da çalışıyor. Bundan dolayı iller arası göçler yaşandı. Ben hastalığın yaygınlaşmasının ana sebebinin kalabalık yaşam ortamı, konaklama ve olumsuz barınma koşullarından kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü bu hastalığın bulaşması kalabalık ve olumsuz yaşam alanlarında gerçekleşebilir. Dar mekanlarda kalabalık yaşamlar bu hastalığın oluşmasını artırır. Bu yüzden Türkiye'deki son bir yıldaki en büyük değişiklik yaşanılan depremdir. Ve sonrasında ortaya çıkan barınma sorunudur. Şunu da eklemek gerekir ki Türkiye’ye kaçak yollar ile yurttaşlar da var. Onlarında barınma koşullarını yine göz önünde bulundurmak gerek. Çünkü o insanlarda gelince kamplarda kalabalık ortamlarda barınıyorlar. Bunlar uyuzu artıran sebepler olabilir.”

Uyuzun artması ardından Sağlık Bakanlığı’nın konuya dair bir bilim kurulu kurduğunu öğrendiklerini açıklayan Prof. Dr. Şaşmaz, “Gerekli uzmanlık alanlarından oluşturulan bu bilim kurulu konuyu değerlendirip, sağlık hizmetlerinde yönlendirmeler, örgütlemeler ve uygulamaları başlatabilir” diye ifade etti.

HASTA KİŞİ YAKIN TEMASI İLE BİRLİKTE TEDAVİ EDİLMELİ

Başta deprem bölgesi başta olmak üzere uygunsuz yaşam ortamlarının uygun hale getirilmesi gerektiğinin hastalıkla mücadele atılacak en önemli adım olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şaşmaz, “Barınma hijyen koşulları düzeltilmeli. Kişilerin günlük ihtiyacını karşılayabileceği temel gereksinimleri olan suya, sabuna ve deterjana ulaşım sağlanmalı. Temel ihtiyaçların giderildiği önlemlerin alınması lazım. Önümüz kış ayları okullar gibi kalabalık ve yakın temasın söz konusu olduğu alanlar risk barındıran alanlardır. Bu konuda okullarda taramalar yapılabilir. Ve bu taramalarda vakalar bulunursa hasta kişiile yakın temas eden kişilerin ve aile bireylerinin tedavisin bir arada yapılması gerekir. Çünkü hastalık bulaştıktan sonra belirtiler 2 ila 6 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu yüzden yakın temas eden kişilerin birlikte tedavisi önemli. Çünkü hastalık tekrarlanabiliyor” dedi. Dr. Şaşmaz ayrıca okullarda görülen vaka sonrasında hasta bireyin tedavi süreci içerisinde okula gitmemesi gerektiğini de söyledi.

KIYAFETLERİ YIKAMAK VE ÜTÜLEMEK GEREKLİ

Hastalık etkeninden kurtulmak için ilk olarak yakın temastan uzak durulması gerektiğini söyleyen Prof.Dr. Tayyar Şaşmaz, “Hastalık sürecinde kıyafet, yatak, yorgan, yastık ve diğer kullanım eşyalarının yıkanması son derece önemli. Eşyaların 50 derecede yıkanması hastalık etkenini ortadan kaldırmaya yetiyor. Ve iç giyim de dahil kıyafetlerin ütülenerek kullanılmasını öneriyoruz. Özellikle iç giyimleri de tersten ütülenerek giyin diye uyarıyoruz. Çünkü bu kıyafetlerdeki dikiş yerleri hastalık etkenini taşıyan yerler oluyor” diye konuştu. Yıkanamayan yahut yıkama işleminin gerçekleşemediği durumlarda plastik bir torbanın içine yerleştirilen eşyaların en az 3 ortalama 5 gün ağzı kapalı muhafaza edilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Şaşmaz, yapılan işlemin hastalık etmeninin ölmesine neden olacağını ifade etti.

Uyuzun önlenebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Şaşmaz, "mutlaka yaşam ve barınma alanlarında iyileştirme ve düzenlemeler yapılmalı. Bununla birlikte yapılacak ikinci şey hastalık zincirini kırmak olacak. Bunun için vakalar tespit edilecek ve hastalar yakın temaslarında bulunan var ile tedavi edilecek. Bunu yapmazsak uyuz var olmaya devam eder ve hastalıktan kurtulamayız” dedi.

TEDAVİ İÇİN KÜRLERİ TEKRARLAMAK GEREKEBİLİYOR

Hastalığın haftalık olarak uygulanan kürler ile tedavi edildiğini söyleyen Dr. Şaşmaz, “Hastalığın tedavisinde kullanılan yüzde beşlik etken madde içeren solüsyonları SGK karşılıyor. 4 kişilik bir ailenin o solüsyonlarla bir haftalık kür tedavisinin masrafı 150-200 TL civarında. Tam bir tedavi için kürlerin 3,4 kez alınması gerekebilir. Ancak bazen bir kür de yetebilir.. Bunun maliyetini söylediğim gibi SGK karşılıyor. Bunun dışında tedavide kullanılan ilaçlarda var. Ancak SGK onları karşılamıyor” dedi.

Evrensel'i Takip Et