6 Ekim 2023 21:17

Milletvekili İskender Bayhan, vakıf üniversitelerindeki ücret adaletsizliğini Meclis gündemine taşıdı

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, vakıf üniversitelerindeki ücret adaletsizliğini Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sordu.

Milletvekili İskender Bayhan, vakıf üniversitelerindeki ücret adaletsizliğini Meclis gündemine taşıdı

Fotoğraf: Pixabay

Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in cevaplaması istemiyle vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin maaşlarına ilişkin soru önergesi verdi.

Türkiye’de sayısı 75’i bulan vakıf üniversitelerinde çalışan toplamda 30 bine yakın akademisyen ile devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin arasındaki maaş farkı günden güne açılmakta.

Akademisyenlerin sürdürdüğü eşit işe eşit ücret talepli mücadelenin sonucunda 17 Nisan 2020 tarihinde 7243 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun madde 11 ile bir düzenleme yapıldı. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihin ardından ücretler eşitlendiği gibi pandemi döneminde de belli üniversitelerde ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneği kapsamında akademisyenlerin ücretleri tırpanlandı. Aynı süreçte kanun değişikliğine dayanarak ücretlerinin eşitlenmesini talep eden akademisyenlere zorunlu ücretsiz izin dayatması yapılarak bir çeşit “cezalandırma” ve “sopa gösterme” mekanizması işletildi.

AĞIR KOŞULLAR ALTINDA ÇALIŞTIRILIYORLAR

Vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin haklarının mütevelli heyetinin bir dudağı arasında belirlendiği anti-demokratik koşullar, sadece düşük ücret dayatmasına değil; iş tanımı dışında görevlendirmeler, mobbing, baskı ve yoğun denetimin de yaygınlaşmasına sebep oluyor. Özellikle en güvencesiz kesim olan araştırma görevlileri “diğer işler” adı altında üniversite tercih dönemlerinde çağrı merkezi olarak çalıştırılmakta, sürekli işten çıkarılma tehdidi ile mobbinge maruz kalmakta ve bilimsel bilgi üretim süreçlerinin koşulları ile çelişen ağır koşullar altında çalışmaya zorlanıyor.

Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisinin (VÜDAM) yayımladığı “Vakıf Üniversiteleri Temmuz 2023 Akademik Personel Zam Raporu”na göre, 61 vakıf üniversitenin yalnızca 13’ü, bünyesinde çalışan akademisyenlere 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun öngördüğü “eşit ücret” hükmünü sağlayan zamları zamanında ve eksiksiz biçimde uygulamıştır. Kalan 48 vakıf üniversitesi “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez” ifadesini içeren Kanun maddesini uygulamayarak mevcut yasayı çiğneniyor.

Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin unvanlarına göre devlet üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerden düşük maaş aldığını belirtti, konuyu Meclis gündemine taşıdı.

İskender Bayhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması talebiyle şu soruları sordu:

  1. 17 Nisan 2020 tarihinde 7243 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11. maddesinde yer alan “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez” ifadesine rağmen yasayı uygulamayan vakıf üniversitelerine yönelik YÖK yaptırım uygulamış mıdır?
  2. Öğretim elemanlarına ödenen ücretler devletteki emsallerinden çok düşük olmakla beraber bazı vakıf üniversitelerinde araştırma görevlilerine ödenen ücretler açlık sınırının biraz üzerindedir. Örneğin, Biruni Üniversitesi’nde çalışan araştırma görevlileri haziran ayında 14.500 lira alırken; Avrasya Üniversitesinde çalışan araştırma görevlileri 15.500 net ücret almaktadır. Öte yandan, Beykent Üniversitesi’nde çalışan bir araştırma görevlisinin temmuz ayında 27.500 civarında bir ücret aldığı görülmektedir. Yasadaki “daha az ücret verilemez” vurgusuna rağmen vakıf üniversitelerinin kendi içinde bile izlenen ücret farkı bu üniversitelerin keyfi bir ücret politikası izlediğini göstermektedir. Açıkça yasayı çiğneyerek suç işleyen bu üniversitelerin bu uygulamalardan vazgeçmemesi YÖK’ün desteğini aldıklarını düşündürmektedir. İlgili rapora da dayanarak denetim, yaptırım ve ceza mekanizmasını işletmeyi düşünüyor musunuz?
  3. Bazı vakıf üniversiteleri (Örneğin; İstanbul Kültür Üniversitesi) uyguladığı düşük ücret politikalarını ülkede yaşanan ekonomik krize bağlayarak çalışanlara fedakârlık göstererek dayanışma içerisinde olmaları gerektiğini ifade eden mailler yollamıştır. Dolayısı ile ücretlerinin Devlet Üniversitesi’nde çalışan akademik personel ile eşitlenmesini talep eden çalışanlara “ekonomik kriz” gerekçe gösterilerek talepleri baskılanmıştır. Akademisyenleri bir “maliyet kalemi” olarak gören bu üniversiteler istisna değildir. Kurumdan kuruma değişen bu ücret politikalarını takip etmek ve incelemek YÖK’ün asli görevidir. İlgili vakıf üniversitelerindeki ücret eşitsizliğini incelemek üzere yapılan denetimlerde kaç akademisyenin bordrosu incelenmiştir?
  4. YÖK'ün 2021 yılında yayınladığı “Vakıf Yükseköğretim Kurumları” raporunda her vakıf üniversitesinin akademik personele verdiği ücret net bir şekilde belgelenmiştir.  2021 yılında yayınlanan bu rapora da dayanarak kanuna uymayan üniversitelerin kaçı hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır?
  5. YÖK'ün 2021 yılında yayınladığı “Vakıf Yükseköğretim Kurumları” raporunun ardından 2022 ve 2023 yıllarında yeniden bir rapor hazırlanmadığı görülmüştür. 2020-2023 yılları arasında vakıf üniversitelerinde sürdürdüğünüz denetimler sürecinde kaç üniversitede ve hangi üniversitelerde kanunun uygulanmadığını tespit ettiniz?
  6. Kanunun yürürlük tarihinden itibaren aradan geçen üç buçuk yılda ödenen maaşlarda eşitlenmemiş ücret var ise geriye dönük olarak farkların yatırılması noktasında bir düzenlemeniz mevcut mudur?
  7. Tüm vakıf üniversitelerinin ilgili kanun maddesini uygulamak için garantör devlet üniversitesinde ödenen maaş rakamlarının brüt değil net ücretini esas alması ve ücretlerin net üzerinden eşitlenmesi noktasında vakıf üniversitelerine bir yazı gönderilmiş midir?
  8. Ücret eşitliğine ilişkin yasal düzenlemenin uygulanmamasından ötürü kaç öğretim elemanı şikâyet ve bildirimde bulunmuştur? Bu şikayetlerin kaçı hakkında soruşturma sürdürülmüştür? Şikayetlerin geldiği üniversiteler hakkında etkin bir denetim ve soruşturma sürdürülmüş müdür? Yürütülen soruşturmaların raporlarını kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşmayı düşünüyor musunuz?

(HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et