Mahsun KILIÇ
Mersin

Mersin’in Akdeniz ilçesinde yaşayan, geri dönüşüm işi yapan Mahir ve Alaattin aileleriyle beraber yıllar önce Türkiye’ye gelmiş Suriyeli göçmenlerden. Kuzenleriyle beraber işlettikleri geri dönüşüm dükkanının yakınlarından geçerken zabıta ekiplerinin göçmenlere bir şeyler imzalattıklarını görüyoruz, işçilerle konuşmak üzere yanlarına gidiyoruz.

“3 GÜN İÇİNDE DÜKKÂNI BOŞALTIN DİYORLAR”

Dükkandaki Mahir’e olayın ne olduğunu soruyoruz, “Herhalde şikâyet ettiler o yüzden zabıtalar geldi, ben de tam olarak bilmiyorum. Daha önce de gelmişlerdi buraya boşaltmamız için, şimdi de geldiler ve 3 gün içinde boşaltmamızı söylüyorlar” diyor.

ÇEKÇEK İLE İŞE ÇIKMAK ZORUNDA KALACAKLAR

Zabıtanın Mahir’e imzalattığı belgede ise “Belediyeden izin almadan faaliyet gösterme” yazıyor.  Mahir yaklaşık bir senedir bu şekilde çalıştığını, önceleri ise çekçek ile çalıştığını söylüyor. Çalıştığınız dükkan kapatılırsa ne yapacaksınız diye sorunca Mahir, “Günde 12 saat çalışarak aylığım bu dükkânda 11 bin falan oluyor ya da olmuyor. Çekçek ile işe çıkarsam ayda en fazla 7-8 bin lira arasında para kazanırım. Dükkânda kazandığım para yetmiyor bize, 7-8 bin lira ile hiç geçinemem” diye konuşuyor.

“ÇALIŞMADIĞIMIZ ZAMAN AÇIZ”

Yaklaşık 7 yıldır Türkiye’ye geldiğini ve geldiğinden beridir de Mersin’de yaşadığını anlatıyor Mahir. 2 Çocuğunun olduğunu söyleyen Mahir, “Eşimde farklı bir yerde geri dönüşüm işinde çalışıyor, tek başına çalışmam yetmiyor evin geçimi için. Hem dükkânın hem de evin kirası ve diğer masrafları bu halde bile zor karşılıyoruz, bir de bu dükkânın kapatılması çıktı” diyor. Daha sonra Alaattin anlatmaya başlıyor. Alaattin ile Mahir aynı yıllarda geliyorlar Türkiye’ye. O da geldiğinden beridir bu işi yapıyor. Zabıtaların imzalattığı belge üzerine konuşmaya başlıyoruz Alaattin “Daha önceden de geldiler boşaltın diye, o zaman 10 gün süre vermişlerdi. Şimdi de 3 gün içinde boşaltın diyorlar. Buradan çıkarsak eğer çekçek ile işe başlayacağız, burayı boşaltmak ile uğraşacağız ve o da zaman kaybı. O süre içerisinde doğru düzgün çalışamayacağız, çalışmadığımız zaman aç kalıyoruz” diyor.

“SAVAŞ BİTERSE ÜLKEME DÖNMEK İSTİYORUM”

Alaattin, “Dışarıda ayrımcılığı uğruyoruz, doğru düzgün geçinemiyoruz bir de bu şeylerle uğraşıyoruz. Çalışmamıza engel oluyorlar; kim evin kirasını ödeyecek, kim çocuklara bakacak peki? Arapça konuştuğumuz zaman dışarıda, ‘Gidin Suriye’ye, ne işiniz var’ diyorlar bize.  Biz de artık dayanamıyoruz, ben de savaş biterse ülkeme dönmek istiyorum” diye konuşuyor. Alaattin Suriye’de yaşadığı dönemleri şöyle anlatıyor, “Ben buraya geldiğim zaman 7. sınıfa gidiyordum. Polis veya doktor olmak istiyordum Suriye’de ama şimdi burada bak bu işi yapıyorum, çöp ayıklıyorum. Ailemin çoğunda doktor da var hukukçu da ama burada öyle oturuyorlar bir şey yapamıyorlar. Çalışan da bizim gibi bu işleri yapıyor”

“BİZ GEÇİNME MÜCADELESİ VERİRKEN BİR DE BÖYLE AYRIMCILIKLARLA UĞRAŞIYORUZ”

Güncel politikandan örnek vererek devam ediyor Alaattin, “Ümit Özdağ’ı sosyal medyada takip ediyorum, sürekli bizi göndereceğini söylüyor. Biz geçinme mücadelesi verirken bir de böyle ayrımcılıklarla uğraşıyoruz. Suriye’de çok büyük arazim vardı, orada durumum çok iyiydi. Çocukluğum da çok daha rahattım Bakın görüyorsunuz şimdi burada çöp topluyorum. Ülkemde ABD, Türkiye, Rusya, İran ve farklı örgütler var. Savaş biterse ben de memleketime dönmek istiyorum ama zor. Çocuklarıma ne olacak bilmiyorum. Savaş biterse ülkeme bitmese de fırsatım olursa Almanya’ya gitmek istiyorum” diyor.