Berlınale’den İstanbul’a ödüllü filmler
Festivalde izleyiciyle buluşacak filmlerin başında Berlin’de Gümüş Ayı’yı kazanan Danis Tanovic’in dokunaklı dramı “An Episode in the Life of an Iron Picker” geliyor. Hurda demir toplayarak hayatını zorlukla kazanan Nazif’in öyküsünü anlatan filmin, kadrosunda kendilerini oynayan amatör oyuncuların yer alıyor. Filmin başrolündeki Nazif Mujic de eleştirmenlerden de tam not alarak Berlin’de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
İran’ın en çok baskı gören sinemacısı Cafer Panahi’nin, gizlice ve yetkililerden izin almadan çektiği son filmi “Perde” festivali kapsamında izleyiciyle buluşacak dikkat çeken çalışmalardan. Berlin Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü’ne layık görülen filmin mekânı, pencereleri siyah perdelerle örtülmüş, deniz kenarında bir villa. Hayat, gerçeklik ve film çekmek hakkında fikirler yürütürken hem film türleri hem de öykü içinde öyküler arasında geziniyor.
KRİZİN, KASABAYA ETKİLERİ
2007’de festivale konuk olarak Sinema Onur Ödülü alan Yönetmen Gus Van Sant’ın “Promised Land” filmi de izleyiciyle buluşuyor. Özel Mansiyon’a layık görülen, Matt Damon ve John Krasinski’nin beraber oluşturduğu “Promised Land”, Matt Damon’un yönetmen koltuğunu zamanı olmadığı için dostu Gus Van Sant’a devrettiği bir dram. Film, ABD’de yaşanan ekonomik krizin kasaba halklarını nasıl etkilediğini bir enerji şirketinin operasyonları üzerinden anlatıyor. Başrollerini Matt Damon, John Krasinski ve Frances McDormand’ın paylaştığı film Amerika başta olmak üzere bütün dünyada basınçla kırma tekniğinin olumsuz etkilerinin tartışılmasına yol açtı.
ÖZGÜRLÜK PEŞİNDEKİ BABASINI ARAYAN ÇOCUK
Filistinli yönetmen Annemarie Jacir‘in filmi “When I Saw You”, NETPAC Ödülü’ne layık görüldü. Jacir’in “Bu Denizin Tuzu”nun ardından çektiği bu ikinci filmi 1967 yılında, Filistinli mültecilerin yerleştiği bir kampta geçiyor ve 11 yaşında, başına buyruk bir çocuğun özgürlük peşindeki babasını arayışını konu alıyor. Huffington Post, “When I Saw You”yu “sinemasal bir şiir, son derece dokunaklı” olarak değerlendirdi. Festivalde yer alacak bir diğer film de yönetmenliğini Malgoska Szumowska’nın yaptığı “In The Name Of”. Polonya’da özellikle din ve cinsellik konularından büyük tartışmalara yol açan film, küçük bir kasabaya atanan ve pedofili ile suçlanan bir rahibi işliyor. Kim Mordaunt’un Laos’lu bir çocuğun ve ailesinin öyküsünü anlattığı “The Rocket” de İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek. (KÜLTÜR SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et