Hastane ticarethane, personel köle
Aciller de puan uğruna ne yazık ki bazı hekimler etik dışı çalışıyorlar ve bunun sonucu gereksiz işlemler yapılabiliyor. Hastaya gerekmediği halde entübasyon bile yapılabiliyor ( Entübasyon, solunum yoluna ağız ya da burun yoluyla özel bir tüp yerleştirilmesi işlemidir) ve daha önceden anlaştıkları özel hastanelerin yoğun bakımlarına hastalar sevk ediliyor.
Çürümüşlük o kadar büyük ki; özel hastaneler zaman zaman ASKOM’a rüşvet bile vererek hastaları bize getirin diyorlar, anlaşıyorlar !
PUAN İÇİN HASTA HİÇE SAYILIYOR
Şu anda 2013 yılında İstanbul’un göbeğinde ki bir hastanenin aciline gelen hastaya o günkü nöbetçi hekimin bilgi, beceri ve “gurur’u” ile ne kadar müdahale edilebiliyorsa o kadar müdahale ediliyor. Eskiden ekip anlayışı için de deneyimli hemşireden öğrenilen tedaviler şimdi hemşireler küçümsenerek ellerinin tersiyle itiliyor.
Taksim İlkyardım hastanesinde çocuk acil olmamasına rağmen puan kapmak maksatlı acile başvuran çocuk hastaya ilk müdahale adında bir takım tetkik ve tedaviler yapılıyor ve asıl muayeneye ulaşma süresi uzatılıyor, hastalar daha sonra çocuk acilin olduğu bir hastaneye sevk ediliyorlar.
Hastanelerimiz de artık dijital dereceler kullanılıyor ve bu dereceler genelde doğru sonuçlar vermiyor. Nedenlerine gelince kalibrasyon yapılmıyor, kalibrasyon yapılsa bile her ölçüm arasında en az 2-3 dk olmalı. Ama ne yazık ki hasta çokluğu ve eleman yetersizliği gibi nedenlerle hastadan hastaya geçerken arada 1 dk. bile zaman geçmiyor ve çıkan sonuçları varın siz değerlendirin…
HASTAYA OLANLAR KİMİN UMURUNDA?
Devlet hekime ne kadar ekmek o kadar köfte diyor, Hekimlerde devletimizin bu restine karşılık aynı şekilde ne kadar ekmek o kadar köfte diyerek bol bol hasta bakıyorlar, gereksiz işlemleri yapıyorlar bazen de yaptıklarını söyleyerek kayıt altında tutuyorlar, gereksiz tetkikler istiyorlar vb….
Tüm bunlara karşılık vicdanlı olan sağlık emekçileri ise etik dışı davranan meslekdaşlarını uyarıyorlar ama aldıkları cevap tam bir kabus: “Raporlarını, notlarını kanuna uygun düzgün tutarsan sana hiçbir şey olmaz, kaygılanma, açık kapı bırakmayacaksın”. Hastaya olanlar kimin umurun da? Değilmi ki sayın bakanımız zaten verilen hizmetin niteliği ile değil sadece sayısı ile ilgilenmektedir.
GÖSTERMELİK DENETLEME YAPILIYOR
Tüm Devlet kurumlarında olduğu gibi denetleme eksikliği var, pratik üstünden değil yazılı evraklar üstünden denetleme yapılıyor. Denetleme zamanları daha önceden ilan edildiği için kurumlarda buna uygun önlemlerini alarak, olağanüstü çalışarak günü kurtarmaya bakıyorlar. Ama unuttuğumuz şey sağlık iş kolunda çalışıyoruz ve yapacağımız hataların geri dönüşü olmayacağından dolayı azami dikkatle çalışmamız ve verdiğimiz hizmetin kalitesinin iyi olması zorunluluktur.
Artık yeter demek istiyoruz, içimize sinmeyen bu çalışma sisteminden ve performans sistemine köle edilen meslekdaşlarımızın artık bu gidişata bir dur dediği örgütlü bir mücadele ile daha güzel günlere...
BELİRLİ BİR TEDAVİ PROTOKOLÜMÜZ YOK
NE yazık ki ülkemiz de belirli bir tedavi protokolü yok. Burada bir anımı anlatmak istiyorum 1999 Marmara depreminde gönüllü olarak Adapazarı’na gitmiştim. Stad’da kurulan sahra hastanesinde yurtdışından gelen ekipler de bir hasta geldiğinde, kimin ne yapacağı ve nasıl davranacağı belliydi, çok seri bir şekilde hastaya müdahale ediliyor ve hasta sıkıntı çıkmadan muayenesi tamamlanıp gönderiliyordu, Türkiye ekiplerin de ise tam bir kaos hali hakimdi hasta geldiğinde herkes ne yapacağını bilmeden bazen bir işi 2 kişi aynı anda yapar oluyor bazı şeyler atlanıyor ve daha uzun süren bir müdahale süreci oluyordu.
GÜVENLİK KAMERALARI TEHDİT AMAÇLI
HASTANELERİMİZİN nerdeyse her yerinde çalışanı güya korumak amaçlı ama daha çok tehdit etmek amaçlı kameralar yerleştirilmiştir. Bir dr. arkadaşımın Güney Afrika’da çalıştığı yıllardan anlattığı bir anı geldi aklıma. Acil de ki müdahale odasında kamera bulunuyormuş daha sonra bu kamera görüntüleri izleniyormuş ve nerelerde hata yaptık nasıl daha iyi olabilirdi gibi hizmetin kalitesini artırmaya yönelik bir eğitim süreci gerçekleşiyormuş, biz de ise sadece çalışanı korkutmak ve itaat etmesini sağlamak amaçlı kullanılıyor kameralar.
SORUNLAR YAZMAKLA BİTMEZ
- Hemşirelikte belli bir konu da uzmanlaşma olmadığı için deneyime bakılmaksızın hastanelerde sürekli yer değişikliği yapılabiliyor. Hemşire arkadaşlar yeni birimlerine alışana kadar olan kimin umurun da !
- Eğitimin kalitesi düştüğü için yeni mezun hekim ve hemşireler çok yetersiz bir şekilde alanda buluyorlar kendilerini ve eleman eksikliğinden dolayı hemen hasta ile karşı karşıya bırakılıyorlar. Asistan eğitimi zaten çok kötü bir durumda uzmanlara puan toplarken eğitim arada kaynayıp gidiyor.
- Görev süresi boyunca yeterlilik sınavı ya da değerlendirmesi yapılmayıp, siyasi olarak yakınlık ile yetkinlik belirlendiğinden dolayı yeterli mesleki deneyimi olmayan kişiler çalışıyor ve onların yaptıkları hatalar örtbas ediliyor.
- Acillerde Triaj’da (Triaj çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu durumlarda, bunlardan öncelikli tedavi ve nakil edilmesi gerekenlerin tespiti amacıyla, olay yerinde ve bunların ulaştırıldığı her sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemi) hekim görevli olması gerekirken bölgemizde ki hastanelerde başka bir görev verilemeyen hemşirelere yaptırılıyor bu görev. Mesela Taksim ilk yardım’a triaj nöbeti için semt polikliniklerden hemşireler yönlendiriliyor, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesinde polikliniklerde görevli hemşirelere triaj nöbeti tutturuyorlar.
- Sağlık Bakanlığının politikaları sonucu değişik nedenlerle (randevu alamayan, acilin katkı payının olmadıgının düşünülmesi ) polikliniğe gelemeyen hastalar acile başvuruyorlar ve acilin hasta kapasitesi bu nedenle 4-5 kat artıyor ve kalp krizi geçiren bir hasta bile sırada beklemek zorunda kalıyor ki bilindiği gibi zaman kalp krizi geçiren hasta için çok önemlidir.
- Hasta Yoğunluğu nedeni ile yanlış tedaviler gögüs agrısı ile gelen hastaya bazen agrı kesici yapıp gönderiliyor hastanın gögüs agrısının sebebinin kalp olabilecegi bile düşünülmeden sonra daha agır bir şekilde geri geliyor hasta, yine karın agrısı ile gelen hasta ya agrı kesici yapılıyor ve gönderiliyor ve apandisit fark edilemiyor ve daha sonra apandisit perfore olmuş bir şekilde geliyor be daha büyük bir ameliyat geçiriyor hasta.
Evrensel'i Takip Et