Avukat Özgür Urfa: Atalay kararıyla "birtakım hakimler" Anayasa’yı tanımadı!

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Yargıtay, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmesi için yapılan başvuruyu oy birliği ile reddetti.

Gazetemize konuşan TİP Parti Meclisi Üyesi ve Avukat Özgür Urfa, kararla Yargıtayın Anayasa’yı ve AYM kararlarını tanımadığını ilan ettiğini belirtti. Urfa, “İçerisinde AYM daha önce tutuklu milletvekilleriyle ilgili vermiş olduğu emsal kararlarla ilgili bir bölüm var. Oldukça çarpıcı çünkü AYM daha önce tutuklu milletvekilleriyle ilgili seçilme haklarının ihlal edildiğini; önceki Yargıtay kararlarının milletvekilinin seçilme hakkını ihlal ettiğini Enis Berberoğlu, Leyla Güven gibi birçok kararla tescil etmişti. Bu kararla AYM’nin emsal kararlarının hukuksuz olduğu, Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürüyor Yargıtay 3. Ceza Dairesi.  AYM bu ülkedeki en üst yargı organlarından biri. Mahkeme AYM ile kavga ediyor kararın içerisinde. ‘AYM’nin bunları inceleme yetkisi yoktur. Şekli inceleme yapabilir. Esasa dair inceleme yapamaz’ diyor kararda. Bir Yargıtay ceza dairesi, AYM kararlarını sorguladığı, uygulamadığı ve hatta kendisinin yetkisiz olduğunu iddia edecek kadar ileri götürmüş” diye konuştu.

YARGITAY AYM’YE "BEN BELİRLERİM" DEDİ

Tahliyenin reddedilmesi kararının karşılaşılan bir şey olmadığını söyleyen Urfa, “Karar bir yanıyla şunu da söylüyor: Anayasa’nın 14. maddesine hangi suçların girdiği belli değildir. AYM de ‘belirsiz bir madde’ diyerek ihlal kararı veriyordu. Yargıtay Ceza Dairesi bunu da eleştirip ‘Hayır, suçu ben belirlerim’ demiş oldu. ‘Gezi davası 312. madde kapsamındadır. Hükümete karşı bir suçtur. Bu nedenle Can Atalay dokunulmazlıktan yararlanamaz’ diyor. Aslında kararını belli etmiş oluyor. Bu tahliyeye ilişkin Yargıtay kararı, Gezi davasıyla ilgili karar değil. Sanki Can Atalay kesin hükümlüymüş gibi bir değerlendirme yapılmış. Belki 3 gün sonra o karar bozulacak. AYM kararlarını da tanımıyoruz şeklinde bir karar verilmiş durumda. Anayasa hükümlerinin birtakım hakimlerce tanınmadığı, uygulanmadığı bir karar ortaya çıkmış oldu” dedi.

"SONUNA KADAR İTİRAZ EDECEĞİZ"

Bundan sonrası için hukuki sürecin nasıl işleyeceğine dair bilgi veren Urfa, “3. Ceza Dairesinin kararı itiraz etmeye tabi. 4. Ceza Dairesine itiraz edilebiliyor. İtiraz edilecek. Oradan da olumsuz bir karar çıkma durumundaysa AYM’ye başvurunun yolu açılmış olacak. Mahkemeler ve savcılıklar keyfi şekilde bütün süreleri uzattıkları için, örneğin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yaklaşık 57 gün dosyayı elinde tuttu. Şimdi 4. Ceza Dairesine itiraz yapıldığında oranın da derhal bir karar vermesi gerekiyor. Sonrasında da AYM’nin tutuklu bir milletvekili olması sebebiyle de derhal inceleyip karar vermesi gerekiyor. Ama Türkiye’deki yargı pratiğinde maalesef ki böyle olmadığını da biliyoruz. Maalesef uygulamada son derece yavaş, ağır işleyen bir yargı mekanizmasıyla karşı karşıyayız.”

"HATAY HALKININ İRADESİ GASBEDİLİYOR"

Urfa son olarak şunları söyledi: “İster Meclis zemininde, ister adliyelerde, ister sokakta meşru mücadeleyi bundan sonra arttırarak devam ettireceğiz. Çünkü bugün bunu kabul etmek demek yarın başka hukuksuzlukları, gayrimeşru kararları da kabullenmek ve sinmek anlamına gelecek. Farklı olarak elbette Hatay’ın durumu var. Sadece Hatay nezdinde değil tüm depremzedelerin yaşadıkları yüzlerce zorluk sürüyor. Bunların hiçbiri giderilmemişken Hatay halkının iradesinin gasbı söz konusu.”