21 Haziran 2023 15:24

PSAKD’den Madımak Katliamının 30. yılında anmaya çağrı

PSAKD tarafından Madımak Katliamının 30. yılıyla ilgili açıklamada; “ Yitirdiğimiz canlarımızı unutturmak isteyenlere karşı gereken cevabı hep birlikte Sivas’ta Madımak Oteli önünde verilim" denildi.

PSAKD’den Madımak Katliamının 30. yılında anmaya çağrı

Fotoğraf: Evrensel

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Madımak Katliamının 30. yılına ilişkin basın açıklamasında bulundu. PSAKD Genel Sekreteri İsmail Ateş, katliamın ve insanlığa karşı işlenmiş tüm suçları unutturmayacaklarını belirterek, “ Katliamın 30. yılında yitirdiğimiz canlarımızı unutturmak isteyenlere karşı gereken cevabı hep birlikte Sivas’ta Madımak Oteli önünde verelim” dedi.

Mülkiyeliler Birliğinde yapılan açıklamada konuşan PSAKD Genel Sekreteri İsmail Ateş  Sivas Madımak otelinde yaşatılan katliamın üzerinden 30 yıl geçtiğini ifade etti. Katliamın üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen, katliamın  arkasındaki gerçek sorumlular açığa çıkarılmadığını ve adaletin yerini bulmadığını söyleyen Ateş, “30 Yıllık hukuk mücadelesinde adeta aileler, Alevi örgütleri ve vicdanlar yargılanmıştır. Cafer Erçakmak ve 7 kişinin yargılandığı davanın zaman aşımı kararı, Dönemin başbakanı, Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘milletimize hayırlı olsun’  diyerek karşılanmıştır. Firari 3 sanık yönünden, devam eden mahkeme süreci de önceki süreçlere benzer bir biçimde devam etmekte, davalar zaman aşımına uğratılmaya çalışılmaktadır. Herkes bilmelidir ki, Sivas Madımak Katliamı İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamaz” dedi.

“ÜLKEYİ YÖNETENLER LAİKLİĞE SAVAŞ AÇTI”

Siyasal İslam referansı ile ülkeyi yönetmek isteyenlerin, laikliğe savaş açtığını ifade eden Ateş, “Tüm müfredat dincileştiriliyor, okullara imamlar göndererek tüm okulları İmam Hatip Liselerine çeviriyor. ÇEDES Projesi adı altında eğitimi tarikatlara, çocuklarımızı imamlara teslim ediyor.  Yaratılan bu atmosferden cesaret alanlar Cemevlerimize saldırıyorken, Aleviliğin içini boşaltma hedefiyle Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı ‘’Alevi Bektaşi Kültür Dairesi’’ kurarak, Alevilerin kimliğini ve inancını yok sayan, Sünnileştiremediği Aleviliği ise yok etmeye programlı asimilasyon politikası izlemeye devam ediyor” diye konuştu.

“MADIMAK UTANÇ MÜZESİ OLMALIDIR”

Ateş, taleplerini şöyle sıraladı:

  • “Cem evleri Alevilerin ibadethanesidir ve Anayasal güvence altına alınmalıdır.
  • Kapatılan ve Vakıflar aracılığı ile el konulan dergâhlarımız gerçek sahibi olan biz Alevilere geri verilmelidir.
  • Her türlü ayrımcılık son bulmalı ve kime karşı olursa olsun nefret söylemleri en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.
  • Alevi köylerine cami yapılmasından vaz geçilmeli, her türlü asimilasyon politikasına son verilmelidir.
  • Alevilerin kutsal mekânlarına yapılmak istenen baraj, hes, maden ve taş ocağı projeleri derhal iptal edilmelidir.
  • Zorunlu din dersleri, tüm eğitim kurumlarının her kademesinden kaldırılmalı, eğitimin içeriği bilimsel ve çağdaş normlara kavuşturulmalıdır.
  • Alevi inancının asimilasyonu ve yaşamın her alanının gericileştirilmesinin kurumsal karşılığı olan, Laik ve demokratik Cumhuriyetin önündeki en büyük engel Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılıp, lağvedilmelidir.
  • Devlet, tarihimizle ve yaşatılan katliamlarla yüzleşmeli ve hesabını vermelidir.  Madımak Oteli Utanç Müzesi olmalıdır.”

Katliamların hesabını mutlaka soracaklarını belirten Ateş, “Madımak katliamını ve insanlığa karşı işlenmiş tüm suçları unutmayacağız unutturmayacağız. katliamın 30. yılında yitirdiğimiz Canlarımızı unutturmak isteyenlere karşı gereken cevabı hep birlikte Sivas’ta Madımak Oteli önünde verelim” dedi.

“BU DAVANIN PEŞİNDE DURALIM”

Açıklamanın ardından Madımak’ta yakınlarını kaybedenler söz aldı.

Serkan Doğan’ın annesi Pakize Doğan, “Madımak utanç müzesi değil döner müzesi oldu. Utanmadılar, altında dönerler yediler.  Onlar da insanlık diye bir şey yok.  Biz burada kendimiz söylüyoruz, kendimiz duyuyoruz. Başka kimse duymuyor sesimizi.  Bu bir katliamdır, bu bir utançtır. Nasıl zaman aşımı olur” dedi

Koray-Menekşe Kaya’nın annesi Hüsne Kaya, “30 yılı bitiriyoruz. Ama biz bittik. Ablalar bitti, abiler gitti, kardeşler bitti, eşler bitti. Bu davanın peşinde dursak yer. Birlik olalım, Bu davamızın arkasında duralım. Pes etmeyelim” dedi.

Murat Gündüz’ün kardeşi Birsen Gündüz, “30 yıl o kadar uzun bir zaman ama  bizim acımız o kadar taze. Madımak otelinde katliam yaşanmasına rağmen bilim ve kültür merkezi adını değiştiremedik. Adalet hala yerini bulmadı. Hala bunlar yaşanıyor  ama mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz” dedi.

Handan Metin’in ablası Şehriban Metin, “30 yıl dün gibi bizim için. İnsanlık tarihi için kısa bir zaman ama insan ömrü için oldukça uzun. Yani ellerine ne geçti? Biz onlara kaybettik. Genç yaşlarımızı kaybettik. Kazananlar kimler bilmiyorum.  Zaman aşımı insanlık suçlarında olmaz diyoruz. Bütün dünya hukukunu söylüyor. Ama her defasında bununla karşılaşıyoruz. Henüz hesaplar verilmedi. Sivas gün ışığına çıkarsa bu topraklardaki birçok  katliamla da yüzleşebileceğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla önümüzdeki en acil yapılması gereken işlerden bir tanesi zaman aşımına karşı toplumu bilinçlendirmek, insanlık suçlarında zaman aşımı olmadığını söyleyebilmek ve örgütlenebilmek bu anlamda. Ve utanç müzesi olmak zorunda” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et