‘Gerici söylemlere karşı kadın mücadelesini her yerde güçlendireceğiz’

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

28. dönem Meclisi için en sık kullanılan ifadelerden biri “tarihinin en gerici Meclisi” nitelemesi. Kadın düşmanı söylemleriyle bilinen HÜDA PAR milletvekillerinin AKP çatısı altında Meclise girmesi, Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın kadınların iptal edilen İstanbul Sözleşmesi’nden sonrası son korunağı 6284 sayılı Kanun’u hedef alan açıklamaları, YRP Konya Milletvekili Ali Yüksel’in 3 eşinin olduğunun ortaya çıkması vs. bu söylemin yaygınlaşmasının nedenlerinden bazıları.

Ancak tüm bu nitelemeye karşın kadınların taleplerini ve haklarını gerici söylemlere karşın Meclise taşımak üzere görev almış kadın milletvekilleri de var. Cumhur İttifakının kadınları hedef alan açıklamalarını ve oluşan Meclis tablosunu Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, CHP Milletvekili Gamze Taşcıer ve Yeşil Sol Parti Milletvekili ve TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca ile değerlendirdik.

‘SALDIRILARA KARŞI HAZIRLIKLI OLMALIYIZ’

Seçimlerden önce Cumhur İttifakı tarafından yürütülen propagandayı hatırlatan EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, “Tarihin en gerici Meclisi nitelemesi, kadınların resimlerini karartıp 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’u ortadan kaldırmayı seçim vaadi olarak sunanların, kadınların yaşamları ve hakları üzerinden pazarlıklar yapanların, LGBTİ’lerin varlığına saldıranların, kadınlara kezzapla, baltayla saldıran, insanları domuz bağlarıyla katledenlerin, ırkçı histerilerle Kürtlere, mültecilere düşmanlık yükseltenlerin Mecliste kendilerine yer bulmaları, tek adam iktidarına stepne olmalarıyla somutlaştı” diyor. En gerici Meclisin bir diğer yanının ise emek düşmanlığı olduğunu vurgulayan Karaca, “6284 sayılı Yasa, laik hukuk anlayışı, Medeni Kanun’la garanti altına alınan eşit birliktelik, nafaka hakkı, miras hakkı gibi bütün haklarımızı yok etme hülyaları, Meclisin bu tablosu içinde açık bir saldırı programı olarak karşımıza çıkarılacak. Buna hazırlıklı olmalıyız” uyarısında bulundu.

‘MÜCADELENİN TÜM ALANLARINI MECLİSE TAŞIYACAĞIZ’

İktidarın makbul görmediği kesimleri düşmanlaştıran söyleminin açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılan geniş emekçi kesimlerinin mevcut koşullara razı olmasını sağladığını ifade eden Karaca, “Bu kapkaranlık ideolojik iklimi emekten, özgürlükten, eşitlikten, barıştan yana dönüştürecek mücadelenin araçlarını oluşturmamız gerekiyor. Bu, sadece Mecliste verilebilecek bir mücadele değil; mahallelerde, iş yerlerinde, okullarda, sokaklarda güçlendirmek, yaygınlaştırmak lazım bu mücadeleyi. Ancak böyle bir mücadele Mecliste verilecek mücadelenin anlam kazanmasını sağlar” ifadelerini kullandı.

Somut mücadele planlarıyla hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Karaca, “Bunun deneyimine sahibiz; çok farklı toplumsal kesimlerden kadınların kürtaj hakkına, İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284’e, nafaka hakkına sahip çıkması, TCK 103 değişikliklerine, 15 yaşında kız çocuklarının istismarına ortak bir biçimde karşı çıkması bu deneyimin bir sonucu” dedi.

‘PAYIMIZA MÜCADELE DÜŞÜYOR’

Kadınları ikincil görenlerin Mecliste olmasının “en gerici Meclis” söyleminde etkili olduğunu söyleyen CHP Milletvekili Gamze Taşcıer de “Kadını ve erkeği eşit görmeyen, 6284 gibi kadının en temel yaşam hakkı üzerine etkili olan bir yasayı bile eleştiren bir iktidar var karşımızda. Zannediyorum ki bu dönem açısından Mecliste en çok mücadele edilen husus kadın hakları olacak. Parlamentoda da yine kadınlar haklarına sahip çıkacak. Kadınlar olarak yine payımıza mücadele düşüyor” ifadelerini kullandı.

3 eşli milletvekilini, karma eğitime karşı söylemleri ile gündeme gelen Yeni Milli Eğitim Bakanını hatırlatan Taşcıer, “Sokakta kadın örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına çok iş düşüyor. Kadınlar hep birlikte görünür olmaya devam etmeli. Eşitlik mücadelesinde herkes payına düşeni yapmalı” dedi.

‘İLKELERİNİ KADIN DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN BELİRLEMİŞLERDİ’

14 Mayıs parlamento seçimleriyle Türkiye tarihinin en kadın düşmanı Meclis çoğunluğunun oluştuğunu ifade eden YSP Milletvekili Perihan Koca, YRP ve HÜDAPAR, Cumhur İttifakına dahil olmadan önce ilkelerini tümüyle kadın düşmanlığı üzerinden belirlemişlerdi. Kadın erkek eşitliğine, laikliğe, eşit yurttaşlık hakkına karşı söylem günbegün artırıldı. Bir taraftan yalnız kadınların sahiplendirilmesi gerektiğini dile getirdiler, bir taraftan çocuk istismarının önünü açmak üzere 6-7 yaşındaki çocukların ‘olgunluğunu’ tartışmaya açtılar. Mecliste kadınları erkeğin mülkü olarak gören bir anlayışla karşılaşıyoruz” dedi.

‘KADIN HAREKETİNDEN GELEN ÖZNELER DE MECLİSTE’

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karma eğitim karşıtı açıklamaları ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in işsizliğin sebebini kadınlar olarak gösteren ifadelerine değinen Koca, tüm bu gerici hedefler karşısında geniş bir kadın hareketi olduğuna da dikkat çekerek “Mecliste karanlık bir tablo çoğunluğu olsa da öte yandan kadın hareketinin içinden gelen öznelerin de bugün Mecliste olduğunu unutmamak gerekiyor. Bizler gücümüzü kadın hareketinden alıyoruz. Sokakta yıllarca vermiş olduğumuz mücadeleyi, biriktirdiğimiz deneyimleri Meclise taşıyacağız” ifadelerini kullandı.