Binaları yıkılan depremzedelere borç, inşaat tekellerine rant müjdesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İskenderun'da miting düzenledi. Erdoğan, tozpembe bir tablo çizdi ve yaptıklarına dair güzellemelerde bulundu.
Fotoğraf: Emin Sansar/AA
Halil İMREK
İskenderun
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, afet konutları ve hastanelerin temel atma törenleri için İskenderun'da miting düzenledi. İskenderun yeni Kaymakamlık binası önünde düzenlenen temel atma törenine Cumhur İttifakının ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, Sağlık Bakanı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı da katılanlar arasındaydı.
Cumhurbaşkanı konuşmasında ekonomik kriz, enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, gelir adaletsizliği gibi halkın canını yakan ve halkı canından eden deprem için somut çözümleri gösteren bir açıklama yapmazken, tozpembe bir tablo çizdi ve yaptıklarına dair güzellemelerde bulundu. Konuşmasında inşaat tekellerine müjde ve muhalefete eleştiriler vardı. Fay hatlarının üstüne bina, dere, su yataklarına bina yapılmasının, yıkılacak binalara imar affı getirilmesinin sorumlusu kendileri değilmiş gibi, “asrın felaketi, büyük bir deprem ama biz hızlıca yaraları sardık” dedi. Oysa halk deprem boyunca bir dizi sorun ve acıyla boğuştu ve siyasi iktidar tarafından kendi haline bırakıldı.
“CUMHURBAŞKANI’NI GÖRMEK İSTİYORSAN İÇERİ GİR”
Mitingin organizasyonunu Altus firması üstelenmişti. Mitingin yapıldığı kaymakamlık önü büyük bir meydan değildi, etrafı çevrilmişti. Ancak çok sayıda vatandaş bariyerlerin arkasından izliyordu. Yer yer kolluk küvetleri de vatandaşa içeri girmelerini söylüyordu. Altus organizasyon araçları ise mitingi dışarıdan izlemeyi önlemek ve halkın alana girmesini sağlamak için platformun önünü kapatmak suretiyle değişik noktalara araç koydular. Böylece Cumhurbaşkanı’nın görünmemesi sağlandı. Geniş bir alan polislerce bariyerler ile kapatılmıştı ama alan dolmadı. Çok fazla sayıda kolluk kuvvetleri konuşlanmıştı. Kitle içinde “Recep Tayyip Erdoğan” diye tezahürat yapılsa da çok büyük karşılık bulmuyordu. Mitingde İskenderun Belediyesi personeli, devlet dairelerinde çalışan memurlar, sağlık çalışanları göze çarpıyordu. Kentin yeni inşası ve yapılacak konutlar söz konusu olunca çok sayıda TOKİ t-shirtüne de rastlanıyordu. Mitingin başında AKP il ve ilçe yöneticilerinin tedirginliği, gerginliği yüzlerinden okunuyordu.
DEPREM VERGİLERİ VE DEPREM YARDIMLARI NE OLDU?
Yaşanan deprem için bütün imkanların kullanıldığını ve halkın yaralarının sarıldığını iddia eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalıcı konut sorununu da bir yıl içinde çözeceklerini yineledi. Daha önce 88 milyar deprem vergisi toplanmıştı. Bunun ne olduğu ve nereye gittiğine dair bir şey söylenmedi. Yeni yaşanan depremden sonra toplanan 115 milyar TL bağışın nereye harcandığı ve harcanacağına dair de bir söz kurulmadı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, 309 bin aileye 10 bin liralık ödemeler yapılması ve 101 bin aileye 15'er bin TL taşınma desteği verilmesi ile övündü.
KENDİ İMZALADIĞI İMAR AFFINI UNUTTU
Etüt çalışması yapılarak, en risksiz ve sağlam binaların yapılacağını belirten Erdoğan, "Eğer binanız depreme dayanıklı değilse, heyelan, sel riski varsa, başka bir sıkıntısı varsa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini başlatın” dedi. Daha önce yapılan binalar için bunun gereklerinin neden yerine getirilmediğinin üstünden atladı. Tam bir yıl önce imzaladığı Cumhurbaşkanı kararıyla, İskenderun'daki beş mahallenin riskli alan statüsünü kaldırdığını unuttu. Yasaya göre kontrollü bir şekilde yıkılması gereken binalar, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle imar affına uğradığı için depremde yerle bir oldu. İskenderun’da çok sayıda insan can verdi.
RAPORA RAĞMEN DEVLET HASTANESİ 11 YIL BOŞALTILMADI
Erdoğan, İskenderun’da yeni devlet hastanesi yapılacağı müjdesi verdi. Yıkılan İskenderun Devlet Hastanesi Eski SSK binasının A bloğunun depreme dayanıksız olduğu 2012 yılından beri biliniyordu. Hastanenin resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre; hastane tanıtım sunumunda A Blok için 2012 yılında 'deprem dayanıklılık testi raporu olumsuz gelmiştir' yazıyordu. Yaşanan depremde İskenderun Devlet Hastanesi Eski SSK binasının A bloğu da yerle bir oldu. İçerisinde cerrahi yoğun bakım, koroner yoğun bakım ve dahili yoğun bakım ünitelerinin bulunduğu blokta onlarca hasta ile sağlık çalışanı enkaz altında kaldı. Hatay ve İskenderun devlet hastaneleri depremde yıkıldı ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Hatay bölgenin sağlık üssü olacak" iddiasını öne sürdü. Ne Sağlık Bakanı ne de Cumhurbaşkanı sağlık emekçilerini ve yoğun bakımda yatan hastaları göz göre göre ölüme terk ettiklerine değinmedi.
HÂLÂ ÇADIRLAR EKSİK
Cumhurbaşkanı depremin 47. gününde konuştu. Barınma sorununu çözeceğiz dedi. Ama halen depremzedeler için konteyner kentler kurulmadı, hâlâ çadırlar eksik. Hâlâ banyo, tuvalet yok, tuvalet olan bazı bölgelerde tuvaletin suyu yok, elektriği yok. Depremzedeler salgın hastalık tehlikesi ile karşı karşıya. Havalar ısınıyor bir süre sonra çadırlarda kalmaları ve kullanmaları mümkün olmayacak.
CHP BELEDİYELERİ İÇİN NEREDELER DEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi deprem turistleri sadece fotoğraf vermek için buralara uğrayabilir, yalan yanlış laflar da edebilir, siz onlara aldırmayın. Keşke imkanlarını depremzede kardeşlerimiz için kullansalar. Ana muhalefetin 11 büyükşehir belediyesi var, nerede o belediyeler? Buralara uğradılar mı?" dedi. Öncelikle depremin başından beri sahada olan biri olarak, başta İstanbul, İzmir, Ankara belediyesi olmak üzere CHP’li belediyelerin depremzedelerin yaralarının sarılması için çalışma yaptığının, tanığıyım. Birçok noktada bu belediyelerin kurdukları çadır kentler olmasına rağmen böyle bir konuşma yapılabildi.
Yıkılan binlerce ev, şimdiden açıklanan resmi rakamlara göre 50 bini aşmış ölüm, yüz binin üzerinde yaralı ve yıkıntılar altında sayısını bilmediğimiz insan… Bütün bunlar AKP’nin ve ranttan, kârdan başka bir değer tanımayan sermaye düzeninin bize ödettiği fatura olduğunun görülmesi istenmiyor. Kamusal denetim özelleştirme yoluyla sermayeye peşkeş çekilmesi, depreme yönelik bir plan yapmak yerine rant alanlarını paylaşma planları yapılması, deprem toplanma alanlarına AVM yapılmasının sorumlusu kendileri değilmiş gibi güzelleme tabloları çizildi.
Depremle boşalmış kent meydanları onların iştahını kabartıyor. AKP iktidarı hızlıca yıkılan binaları yapmaları için yandaş şirketlere dağıtıyor. İşçi ve emekçilerin yılların birikimi ile edindikleri evleri ellerinden alarak onları kent dışına sürerek ve üstelik borçlandırıp öyle ev sahibi yapmaya hazırlanıyorlar. Buna işçi ve emekçiler dur diyebilir. Deprem felaketinde gösterdiği dayanışma ve birliği politik bir örgütlenmeye dönüştürerek bunu yapabilirler.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
