24 Mart 2023 17:13

Prof. Dr. Fatma Gök: Çocuklar için acilen güvenli fiziki alanlar oluşturulmalı

Prof. Dr. Fatma Gök, iktidarın deprem sonrası eğitim politikalarını, okulların kademeli bir şekilde açılması kararını ve çocuklar üzerindeki etkilerini gazetemize değerlendirdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Cihan ÇELİK
İstanbul

Deprem bölgelerinde eğitim için gerekli hazırlıklar yapılmazken Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Maraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay’ın bazı ilçelerinde 27 Mart’tan itibaren kademeli şekilde eğitime başlanacağını açıkladı. Deprem sonrası eğitime ara vermek zorunda kalan öğrenciler hâlâ eğitim öğretim için gerekli fiziki alanlara sahip değil. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Gök, iktidarın deprem sonrası eğitim politikalarını, okulların kademeli bir şekilde açılması kararını ve çocuklar üzerindeki etkilerini gazetemize değerlendirdi.

"DEVLETİN HAZIR OLMADIĞINI GÖRDÜK"

İktidarın deprem sonrası çocuklar için çok yönlü güçlendirme ve destek programı sunmadığını belirten Gök, “Çok büyük bir travmaydı, bunun çapını anlayıp ona göre hareket edecek ve bütün çocukları sağaltacak, güven verecek, çok yönlü travmayla baş edebilecek psikososyal, duygusal fiziki mekanları yaratmakta son derece yetersiz kaldılar. Sivil toplum deprem bölgesinde çok çalıştı ama bu travmayla baş edebilecek resmi politikalar görmedik. Devletin hazır olmadığını gördük” dedi.

Bütün sosyal politikaların bir seçim meselesi olarak ele alındığını söyleyen Gök, deprem sonrası okulların kapatılmasını eleştirerek “Büyük yıkım karşısında derhal kendini toparlayıp, geliştirmesi beklenirken bunu da yapmadılar, en kolayını seçip kapattılar. İlk günlerde kapatılabilir, herkes şaşkın, hazır değildi. Kapitalizm içinde böyle oluyor işler zaten. Kamusal politikalar ancak biz mücadele edersek başka olacak. Bu çıplaklığı ortaya çıkarıp önümüzdeki dönem dönüşümün nasıl olabileceğini hepimiz çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

"OKUL SOSYALLEŞME ALANIDIR"

Okulların çocuklar için öneminin eğitimle sınırlı olmadığına dikkat çeken Gök, "Belli bir zaman sonra okula gitmeleri çocuklar için çok önemliydi. Çünkü okul, sadece öğretim programını, resmi müfredatı uygulayan bir yer değil; sosyalleşme, paylaşım alanıdır. Bunun içinde duygusal, sosyal paylaşma var. Şimdi bazı ilçelerde okulların açılacağını ilan ettiler. Bu tabi olması gerekli bir şey ama bu çok yönlü travmaya karşı çok yönlü bir inşayı nasıl başaracaklar bilmiyorum. Bu açık değil” dedi.

Çocukların kendilerini güven içinde hissedebilecekleri fiziki alanların acilen oluşturulmasını isteyen Gök, “Bunlar söylenip geçecek şeyler değil. Yakınlarını kaybetmiş, arkadaşlarını kaybetmiş olabilir bu çocuklar. Çocukların böylesi bir yaralanma ile nasıl baş edeceklerini etraflıca planlamalıyız. Uzmanlarla hep beraber iyileştirmeyi inşa etmek gerekiyor” çağrısında bulundu.

Sürecin bir yanında da öğretmenler ve ailelerin yer aldığını belirten Gök, “Güçlendirmeyi beraber yapmalıyız. Aileye verilen destek, kalacakları güvenli yer, beslenmeye, kaliteli eğitime odaklanmalıyız. En iyisini yapabiliriz, insan gücüne ve fiziki olanaklara sahibiz. Travma sonrası stresi azaltmanın yollarını açmalıyız. Uzun dönemli olarak bu politikaları hem fiziksel ve duygusal olarak kendilerini ifade edecekleri ve bizim de onları sarıp sarmalayacak sevecen bütün programları hayata geçirmemiz lazım” diye konuştu.

"ACIYARAK BAKMAK ÇOCUĞU ZAYIFLATIR"

Çocuklarda travmanın etkisiyle endişe, korku, stres, depresyon, uyku, yeme içme, dikkat sorunu, hiperaktivite gibi davranış bozuklukları oluşabileceğini belirten Gök, çocuklara yaklaşımın da dikkatli olması gerektiğini vurguladı: “Ah zavallılar, diye yaklaşılamaz. Çocuklara depremi anlatabiliriz; kar gibi bir doğa olayı olduğunu, neden yaraladığını anlatabiliriz. Çocuklara asla acıyan bir tavırla bakılamaz. Bu onları zayıflatan bir şey. Paylaşmalarına izin veren, konuşmasına, duygularını anlatmasına, sosyal olarak akranlarıyla iletişim kurmasına alan açan çok yönlü bir terapi. Çok acil eğitim altyapısı, duygusal, fiziki ve kültürel mekanı yaratabilmeliyiz.”

"SINAV YARIŞINA GİRMEMELERİ LAZIM"

Deprem bölgesindeki çocukların bu yıl sınava girmemeleri gerektiğini de vurgulayan Gök, “Bu çocuklar Türkiye'deki diğer çocuklarla aynı şartlarda değiller. İkinci dönem derslerinden sorumlu olmasınlar demek de yetmez. Evi yıkılmış, en yakınlarını kaybetmiş, başka yere göç etmek zorunda kalmış, büyük yıkımı gören, travma yaşayan çocukları sınava sokmayı yanlış buluyorum. Bunun çok büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Pedagojik olarak iyileştikleri zaman, sağaltma programı sonucunda daha sonra girebilir bu çocuklar bu yarışa. Bu kararı vermelerini zorlayan bir kamuoyu baskısı yaratılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Depremzedenin sığınağı 2 adımlık vagon

SONRAKİ HABER

Boğaziçi direnişinin 810’uncu gününde akademisyenler arkalarını 553’üncü kez rektörlük binasına döndü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...