24 Mart 2023 15:15

Ankara'daki Madenci Anıtı 160 gündür gözaltında

Bartın maden katliamının ardından eylem yapılmaması için polis bariyerleriyle kapatılan Ankara’daki Madenci Anıtı 160 gündür gözaltında. İnsan Hakları Anıtı da OHAL'de 14 ay bariyerlerle kapatılmıştı.

Fotoğraflar: Evrensel

Paylaş

İrem BAYRAKTAR
Ankara

Bartın’daki maden katliamının ardından etrafı polis bariyerleriyle kapatılan Ankara’daki Madenci Anıtı 160 gündür gözaltında. Anıtın aylarca bariyerlerle çevrilmesi OHAL döneminde İnsan Hakları Anıtı’nın da 14 ay bariyerlerle çevrilmesini akıllara getirdi.

Bartın’da, 18 Ekim 2022 tarihinde 42 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası nedeniyle Ankara Olgunlar Caddesi’ndeki Madenci Anıtı’nda düzenlenmek istenen protesto engellenmişti. Ankara Emek ve Demokrasi Güçlerine müdahale eden polis, 20 kişiyi gözaltına almıştı. Ancak emniyet protestoyu dağıtmanın yanı sıra anıt etrafında da dikkat çeken bir önlem aldı. Eylemden hemen önce bariyerle çevrelenen Madenci Anıtı, maden faciasına karşı düzenlenebilecek eylemlere karşı kapatıldı. Madenci Anıtı, 160 gündür etrafında eylem yapılamaması için bariyerlerle çevrilerek adeta gözaltına alındı.

İNSANLIK HAKLARI ANITI DA BARİYERLE ÇEVRİLMİŞTİ

Heykeltıraş Metin Yurdanur’un Madenci Anıtı’nın başına gelenler, akıllara aynı heykeltıraşın diğer eseri İnsan Hakları Anıtı’nı getirdi. Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı da OHAL döneminde Madenci Anıtı gibi barikatlarla çevrilmiş ve 14 ay gözaltında kalmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen Semih Özakça’nın ve Nuriye Gülmen’in 23 Kasım 2016’da başlattıkları açlık grevi İnsan Hakları Heykeli önünde gerçekleşmişti. Açlık grevinin 75. gününde evlerinde gözaltına alınan Özakça ve Gülmen için eylem düzenlenmesini engellemek amacıyla anıtın önü de bariyerlerle çevrilmişti.

“KORUMAK İÇİN BANA SORDUNUZ MU?”

Eserlerin sahibi Heykeltıraş Metin Yurdanur, “İnsan Hakları Anıtı için Ankara Valiliği ‘Sanatı ve sanatçıyı korumak için yaptık’ demişti. Fakat kimse bana sormadı koruyalım mı diye. Bronzdan yapılmış heykel zaten kendini korur. Öyle sanıyorum ki Madenci Anıtı da aynı amaçlarla bariyerlerle çevrilmiştir. Fakat bunun için de bana bir açıklama gelmedi. Sanatçının Türkiye’de ne düşüncesi sorulur ne izni alınır, eseri kaldırılır, bir yerlere atılır, kaybedilir, yok edilir... Madenci Anıtı’nın önünde onu tamamlayan ve onunla bir bütün olan üç adet cam mevcuttu. O camlar artık yok, bu durumda da heykelin üçte ikisi yok görünüyor” dedi.