21 Mart 2023 14:28

Antep'te konuşan Kılıçdaroğlu: Saraylarda gözüm yok, sizler gibi yaşıyorum

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Antep'teki "Millet Buluşması"nda konuştu, depremde yıkılan binalar için "Tamamı yapılacak, 5 kuruş alınmayacak. Geleceğiz, sarayda oturmayacağız" dedi.

Fotoğraf: Okan Coşkun/AA

Paylaş

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem illerinden Antep'te, Nurdağı'nda düzenlenen "Millet Buluşması"nda konuştu. Depremde yıkılan binalar için "Tamamı yapılacak, 5 kuruş alınmayacak" diyen Kılıçdaroğlu, "Saraylarda gözüm yok. Sizler gibi yaşamak istiyorum. Zaten sizler gibi yaşıyorum" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu Antep'teki Yeşilkent Mezarlığı'nı ve Yeşilkent Şehitliği'ni ziyaret etti. Depremde hayatını kaybedenler için dua okudu. Ziyarete CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.

Ardından düzenlenen "Millet Buluşması"nda konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bu ülkeye sevgiyi, barışı, hoşgörüyü, kardeşliği, birlikte yaşamayı, 7'den 70'ye beraber olmayı, tasada ve kıvançta beraber olmayı sağlamak için yola çıktım. Hepinize yürek dolusu sevgi, saygı sunuyorum.

Büyük bir dram yaşadık. 50 binin üzerinde can kaybımız var. Hem yaraları sarmak hem sizlerle beraber olmak için bugün Nurdağı'ndayım. Depremin ikinci günü buradaydım. Hava soğuktu. Diğer illere gittim. Yaşanan dramı gördük. Can kayıpları, soğukta enkaz altında kalan insanları kurtarmak için çaba harcayan insanları gördük. Eli kolu bağlı kamu görevlilerini de gördük.

Başka yerlerde de deprem oluyor, hiçbir zaman 50 bin kişi hayatını kaybetmiyor. Binaların sağlam olması lazım, her türlü altyapının ulaştırılması lazım.

Her çocuğun karnının doğduğu bir Türkiye; esnafın, çiftçinin rahat ettiği, fabrikada çalışan işçinin evine huzur içinde döndüğü bir gelecek beklentisi varsa, o umudu büyütmek isteyen bir Türkiye'yi ben de düşlüyorum. Bir çocuğumuz açsa bilin ki 85 milyon açtır o gün.

Hiç kimse ne kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmesin. Çok ayrıştık, kutuplaştık. Türkiye'nin buradan çıkması lazım. Söz veriyorum, beraber, birlikte bütün sorunlarımızı aşacağız.

Saraylarda gözüm yok. Sizler gibi yaşamak istiyorum. Zaten sizler gibi yaşıyorum.

Siyaset kurumunun halka doğruları söylemesi lazım. Kovid-19 oldu, resmi rakamlar açıklandı, '82 bin kişi hayatını kaybetti' diye. Daha sonra Türkiye'de ölenlerin sayısı açıklandı, 200 bin fark ediyor. İzin verin yasımızı tutalım. Yeni bir Türkiye'yi, yeni bir anlayışı başlatacağız."

"BEŞ KURUŞ ALINMAYACAK"

"Depremde yıkılan ve ağır ve orta hasarlı bina sayısı 817 bin 48. Söz verildi. 'Size binalar yapacağız' dediler. '2 yıl ödemesiz, 20 yıl taksitle size satacağız' dediler. Ben Nurdağı'ndan bütün depremzede kardeşlerime söz veriyorum. Bu binaların tamamı yapılacak, 5 kuruş alınmayacak. Allah nasip eder, 15 Mayıs'tan sonra göreceksiniz. Geleceğiz, sarayda oturmayacağız. 15 Mayıs'tan sonra tamamı yapılacak, anahtarı teslim edilecek. Beş kuruş alınmayacak."

"SİZİN KUSURUNUZ YOK, KUSUR KİMDEYSE PARAYI ONUN VERMESİ LAZIM"

"Bir müteahhit geliyor, binayı yapıyor. Sizin o binadan daire almanız için 23 imzaya ihtiyaç var. Bu 23 imzanın tamamı kamuya ait. 23 imza atılıyor sonunda da belediye izni veriyor. 'Bu bina sağlamdır. Bütün araştırmalar yapıldı' deniliyor. Siz de vatandaş olarak anlaşıyorsunuz, tek bir imza atıyorsunuz. Sizin binayı alırken, devletin verdiği güvence var. Sizin hiçbir kusurunuz yok. Kusur kimdeyse parayı onun vermesi lazım."

"ÖYLE HELALLİK OLMAZ"

"Geldiler buraya sizden helallik istediler. Öyle helallik olmaz. Ben bu binaları size hiçbir ücret almadan teslim ettiğimde o zaman helallik isteyeceğim. Bina sağlamdır, depreme dayanıklıdır diye imza atanlar var ya, devlet olarak onlardan bunun hesabını soracağız. Siz bu insanlara mezar sattınız.

Fabrikaların da büyük bir kısmı elemansızlıktan çalışamıyor ya da yeteri kadar çalışamıyor. İnsanlar kentleri terk ettiler. Bunların gelip oy kullanmaları lazım. Fabrikaların bir şekliyle çalışması lazım.

Önüne gelen müteahhitlik yapıyor. Bunu kurala bağlayacağız. Bir diploması, sınavı olması lazım. Her önüne gelen müteahhitlik mi yapar ya?" (HABER MERKEZİ)