16 Mart 2023 17:51

ÇMO: Selin yarattığı yıkım ve ölümlerin nedeni İl Afet Risk Azaltma Planında yazılı

Adıyaman ve Urfa’da meydana gelen selle ilgili açıklama yapan Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi, “Bu ‘afetler’, bilimsel yaklaşımlardan uzaklaşmış ranta dayalı politikaların sonucudur” dedi.

Suların tarihsel süreçlerde, tekrar eden yağışlarla en uygun akış yatağını meydan getirerek sınırlarını belirlediği belirtilen açıklamada, “Bu sınırların ihlal edilerek yapılaşmaya açılması afet sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Yağışlarla meydana gelene yüzey akışının önünde engel oluşturan yapılar; su taşkınları, selleri meydana getirmektedir” denildi.

ÖLÜMLERİN VE YIKIMIN NEDENİ İL AFET RİSK AZALTMA PLANINDA YAZILI

23 Ekim 2007 Tarihli “Avrupa Birliği Taşkın Direktifinde” de arazide su akışını engelleyen yapılaşmanın taşkınların en önemli nedeni olarak belirtildiği hatırlatılan açıklamada Urfa özelindeki İl Afet Risk Azaltma Planı’ndaki ilgili kısma şöyle dikkat çekildi:

 “15 Mart 2023 tarihinde Şanlıurfa’da meydana gelen taşkın ile ilgili için 2021 yılın da hazırlanan “İl Afet Risk Azaltma Planı” Drenaj ve Sel Kontrolü bölümünde “Şanlıurfa ili sınırları dâhilinde 6 akarsu, 13 sulama göleti ve 4 baraj bulunmaktadır. İlde sel baskını afetinden etkilenmiş kayıtlı 73 yerleşim birimi bulunmaktadır. Sel baskınından etkilenmiş veya etkilenmesi muhtemel alanların tespiti DSİ GAP 15. Bölge Müdürlüğünce yapılarak, dere yatakları üzerinde taşkın tesisleri yapılarak ve dere yataklarında temizlik yapılarak taşkın zararlarının önlenmesi sağlanmıştır. Ancak 2010/5 Başbakanlık Genelgesi gereği DSİ tarafından dere yataklarında ıslah çalışmalarının yapılabilmesi için ihtilafsız bir şekilde yer tesliminin ilgili kurumlar tarafından yapılması gerektiğinden mevcut durumda yer teslimi yapılmayan derelerde ıslah çalışması yapılamamaktadır. Hatta yapım ihalesi yapıldığı halde yer teslimi yapılmamasından dolayı tasfiye edilmiş olan çok sayıda ihaleli işler bulunmaktadır” açıklaması ölümlerin ve yıkımın nedenini ortaya koymaktadır.”

Aynı raporda Şanlıurfa taşkınların başlıca nedenleri arasında; “Uzun sureli sağanak yağışlar, dere Yatağı ve sanat yapılarının kapasitelerinin yetersizliği, yerleşim yeri girişindeki menfez ve köprülerin tıkanması ve kesitlerinin daraltılması, dere yataklarına yapılan müdahaleler ve bilinçsiz yapılaşma, Rüsubat birikimi sebebiyle oluşan tıkanmalar” olduğunun belirtildiği de hatırlatıldı.

“ASRIN FELAKETİ”, “ASRIN YAĞIŞI” SÖYLEMLERİ SORUMLULUK ATMA ÇABASI

Açıklamada, olabilecek su taşkınlarının nedenleri ve yıkım etkisi bütün raporlarda belirtilirken, hiçbir önlem almayan, su yataklarını rant alanına çeviren yönetimlerin, sonucu “Asrın yağışı” “Asrın felaketi” şeklinde sorumluluğu doğaya yüklediği de vurgulandı.

KADER DEĞİL; SU TAŞKINLARI HESAPLANABİLİR VE ÖNLENEBİLİR

Su taşkınlarının mühendislik olarak, öngörülebilir ve hesaplanabilir doğa olayları olduğu belirtilen açıklamada, “50 yılda, 100 yılda ve 500 yılda tekrar eden yağışlar dikkate alınarak yapılan mühendislik hesaplamaları ile su yataklarının taşkın riskleri belirlenebilmektedir. Su akış yatakları sınırlarına yapılan müdahaleler yıkım sonuçlarını meydana getirmektedir. Bilimsel çözümlerden uzak rantçı yönetimler sorumluğu kadere bağlamaktadır, bu asla kabul edilmeyecek bir yaklaşımdır. Doğa düşmanı rantçı planlamaların sonucu bugün afetler olarak ortaya çıkmakta ve ölümlere neden olmaktadır. Bu yıkımlar sonucu yaşam mücadelesi veren halk daha da yoksullaşarak çaresiz hale gelmektedir.  Rantçı politikalardan uzak, bilimsel mühendislik esaslarına dayalı projeler ile yaşam alanlarının oluşturulmasının tek çözüm olduğu anlaşılmaktadır” ifadeleri yer aldı. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et