Gördüm ki hükümet biz işçilerin celladı

Tabii bu zamandan sonra tersanelere başladım ve burayı da fabrika gibidir diye düşündüm. Ama işe başladıktan bir ay sonra öyle olmadığını anladım. Taşeron bir firmada çalışmaya başladığım için kim patron, maaşımızı ne zaman alacağız, SSK primlerimiz ödeniyor mu? Hiçbir şey belli değil. Hele biz işçilerin can güvenliği denen bir şey ortada yok. Bunun neden böyle olduğunu arkadaşlara sordum herkes bir şey söyledi alışırsın deyip geçtiler. Bu durumu çok anlamasam da birkaç kez işi bırakmayı düşündüm. Bir seferinde bunu da yaptım. Ama birkaç ay boş gezince, evdeki iki çocuğum elime bakınca, her tarafa borç birikmeye başlayınca, o zaman zor da olsa tersanelerde aldığım ücreti başka bir yerde alamadığım için de tersanelere geri işe başladım. O gün bu gündür de tersanelerde çalışıyorum.
Buradaki koşulları anlatmama gerek yok. Şu bir gerçek ki bu koşulların böyle olmasında devletin ciddi payı var. Neden mi? Kaç sefer tanık oldum buraya müfettişler gelip biz işçilere hiç bir şey sormadan tersane yetkilileri ile görüşüp gidiyor. Bu işçinin durumu ne hangi koşullarda çalışır hiç bunu dert etmiyor.
Bakın ben iki dönem AKP’ye oy vermiş biriyim ama bu son dönemde gördüm ki bu hükümet biz işçilerin celladı. Biraz gazeteleri okuyan herkes bilir, bizde biliriz. Bakın torba yasasına ne çoraplar ördü başımıza. Hastanelerde kuyruklar yok dedi şimdi her yere para ödüyoruz. Bu da katkı payı oluyor. Sözüm ona bizim için yasalar çıkardığını söylüyor çıkan yasalara uyan uyduran yok. Denetim desen hak getire. Her gün bir yerde iş kazalarında bir iki işçi arkadaşımız ölüyor. Yetkililerin sesi çıkmıyor ya da bizi suçluyorlar.
Bir de son dönemlerde diline bir meseleyi dolamış o da Kürt sorunu bunu ben çözeceğim diyor ama ortada bizim yüreğimizi ferahlatacak bir şey yok. Halen askerlerimiz ölüyor. Ben bir Türk işçiyim artık paramın savaşa gitmesini istemiyorum. Artık hiç kimsenin evine acı düşmesin. Hükümet eğer bir iş yapacaksa önce işçisine sahip çıkmalı ve taşeronluğu yasaklamalı ve artık iş cinayetlerinin olmaması için gerekli önlemleri de almalı. Bunun yanı sıra da bu ülkenin kalkınması fakirin fukaranın sevinmesi için süren savaşta kardeşlerimizin ölmemesi için bir an önce üzerine düşeni yapmalı. Bu işlerin olabilmesi içi tabii ki bizim mutlaka bir araya gelmemiz lazım çünkü bu ülke bizim ve her karış toprağı, her vatandaşı kıymetlidir. Kimse kimseden üstün değildir.
Bunu böyle bilmeliyiz.

*TUZLA