EMEP Çanakkale İl Örgütü: Çanakkale’de on binlerce kişi deprem yönetmeliğine uyulmayan konutlarda yaşıyor

Emek Partisi Çanakkale İl Örgütü, Çanakkale’de on binlerce kişinin deprem yönetmeliğine uymayan konutlarda yaşadığına dikkat çekti. Parti binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, bu koşullarda halkın kendisini ve sevdiklerini korumak için örgütlenmek ve mücadele etmek zorunda olduğunu vurgulayarak, Çanakkale halkını mahallelerde, işyerlerinde deprem hazırlık komiteleri kurmaya çağırdı.

“HÜKÜMET TEMSİLCİLERİ, BAKAN VE BÜROKRATLAR HESAP VERMELİDİR”

Halkın güvenli ve sağlıklı konutlarda yaşama hakkının bir avuç müteahhidin insafına bırakıldığını belirten Muzaffer Dağtekin, “Bugüne kadar yapılan bütün bilimsel uyarılara, uzmanlık kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin çağrılarına rağmen deprem tehlikesine karşı gerekli tedbirleri almayan hükümet ve devlet yöneticileri yıllardır, deprem vergileri dahil bütün kaynakları sermayenin çıkarları için harcadılar. Bu yüzden binlerce insanın canına mal olan şey ‘kader planı’ değil, AKP hükümetlerinin ve tek adam yönetiminin halkı ve halkın ihtiyaçlarını yok sayan imar politikalarındaki ısrarı, doymak bilmeyen kar ve rant hırsıdır. Halkımız, tek adam yönetiminden ve sermaye düzeninden kurtulmadıkça acılar son bulmayacaktır. Göz göre göre gelen bu toplu kırımda sorumluluğu bulunan şirket sahipleri ve müteahhitler yargı önüne çıkarılmalıdır. Siyasal sorumluluğu bulunan hükümet temsilcileri, bakan ve bürokratlar hesap vermelidir” dedi.

“OLASI BİR İSTANBUL DEPREMİNDEN ÇANAKKALE CİDDİ ÖLÇÜDE ETKİLENECEK”

Çanakkale’nin deprem tehlikesi ile karşı karşıya kentlerden biri olduğunu söyleyen Dağtekin, “Bilim insanları kentin yakınlarından dört fay hattı geçtiğini vurguluyorlar. Aletsel veriler ve bölgede yaşanan depremler de, bu fay hatlarının aktifliğini kanıtlıyor. Ayvacık’ta 2017 ve 2019’da yaşanan 5,5 ve 5,3 şiddetindeki depremlerde bile yüzlerce bina ağır hasar aldı. AFAD, 7 büyüklüğünde bir deprem senaryosunda Çanakkale’de binlerce binanın ağır hasar göreceğini tahmin ediyor. Olası bir İstanbul depreminden Çanakkale’nin de ciddi ölçüde etkileneceği biliniyor. Tüm bunlara rağmen Çanakkale ne depreme ne de deprem sonrasına hazırlıklı değil. Kentimizdeki binaların yüzde 51’i 1999 depreminden önce inşa edilmiş durumda. AKP’nin sadece 2018 yılında çıkardığı imar affı için 38 binden fazla kişi başvurdu. Bu sayı son depremde ciddi bir yıkım yaşayan Adıyaman’ın neredeyse 3 katı. AKP’nin iktidar yıllarında çıkardığı 8 imar affı da gözetildiğinde, Çanakkale’de on binlerce yurttaşın deprem yönetmeliğine uyulmayan konutlarda yaşadığı görülüyor” diye konuştu.

“KENDİMİZİ, AİLEMİZİ, DOSTLARIMIZI KURTARMAK İÇİN ÖRGÜTLENELİM”

Bilim insanlarının uyarılarına, meslek örgütlerinin çağrılarına rağmen Çanakkale’de tek adam rejiminin ve yerel yönetimlerin kâr ve rant politikalarında ısrar ettiğini belirten Dağtekin şöyle devam etti: “Bilimi dışlayan imar politikaları ile yeni felaketlere davetiye çıkarıyorlar. Güvenli ve sağlıklı konutlarda barınma hakkımız bir avuç müteahhidin insafına bırakılmış durumda. Ailemizin, sevdiklerimizin yaşamı, kentimizin geleceği; deprem sonrası arama-kurtarma, haberleşme, barınma gibi kamusal hizmetlerini bile örgütlemeyi başaramayan tek adam yönetimine ve liyakatsiz yöneticilere bırakılamaz.

Maraş depremi bir kez daha dayanışmanın gücünü, el ele vermenin önemini, organize olmanın sevdiklerimizi yaşatmak için ne kadar zorunlu olduğunu gösterdi.  Kendimizi, ailemizi, dostlarımızı kurtarmak için örgütlenmek ve mücadele etmek zorundayız.

Gelin, insan yaşamını hiçe sayan, yaşam hakkımızı kar uğruna peşken çeken, kendi sorumluluğunu ‘kader’ diye gizlemeye çalışan tek adam iktidarından kurtulmak için birlikte mücadele edelim.Gelin enkaz altında kalmamak için zaman kaybetmeden mahallelerimizde, işyerlerimizde depreme hazırlık komiteleri kuralım.

Tek adam yönetimi, zamlarla, işsizlikle, yoksullukla geniş kitleleri açlığa mahkum etmekle halka ağır bir fatura çıkarmıştı. Şimdi bu faturaya şehirlerin çöküşü, on binlerin ölümü eklendi. Bu deprem iktidarın kendisinin de enkaz haline geldiğini gösterdi. Kimsenin kuşkusu olmasın halk bu enkazı da tepesinden kaldırıp atacaktır. Gelin eşit-özgür bir dünya için Emek Partisi’nde örgütlenelim.” (HABER MERKEZİ)