28 Ocak 2023 14:12

Antep'te zam ayı yaklaşıyor: BİRTEK-SEN'den "Taleplerimiz etrafında birleşelim" çağrısı

Antep'te Şubat ayı zamları tartışılıyor. BİRTEK-SEN 27 fabrikadan işçilerle yaptığı toplantılar sonucu üç talep etrafında birleşmeye çağırıyor.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Mesut BAYLAV
Antep

Antep'te Şubat ayı yaklaşırken fabrikalarda asgari ücret üzeri ücret alan işçilere yapılacak zam oranı da belli olacak. Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Başpınar'da bulunan halı, iplik ve çuval sektöründeki 27 fabrikada çalışan işçilerle yaptığı toplantılar sonucu zam dönemi için işçilerin taleplerini belirlediğini duyurdu. Ücretlere en az yüzde 70 zam, iki bayram ikramiyesi ve banka promosyonlarının işçilere ödenmesi gerektiği ifade edilen açıklamada işçilere BİRTEK-SEN çatısı altında birleşme çağrısı yapıldı.

İŞTEN ATMALAR İŞÇİLERDEKİ ÇEKİNCEYİ ARTTIRIYOR

BİRTEK-SEN'in işçilerle yaptığı toplantılardan birini takip etme fırsatım oldu. 11 fabrikadan işçilerin olduğu toplantı oldukça hareketli tartışmalarla geçti. İşçiler henüz zam açıklayan fabrikanın olmadığını söylerken bu durumun da patronlar açısından bir taktik olduğunu düşünüyor. "Piyasayı görelim" diyen patronlar aslında hem işçiyi oyalıyor hem de patronların birlikte karar alma mekanizmalarını güçlendiriyor. Üstelik piyasa denilen kendinden menkul bir şeymiş gibi bir noktaya konuluyor. BİRTEK-SEN geçen sene Mayıs ayında başlayan işten çıkarmalar sonucu Antep'te 30 bine yakın işçinin işten çıkarıldığını açıklamıştı. "Piyasada işsizlik olduğu için işçiler de bir çekince var" toplantıdaki işçilerin ortak fikri. Patronların kozu aynı zamanda işsizlikle tehdit. İşsizlik durumunu bir dokuma işçisi şöyle özetliyor: "Facebook'taki işçi sayfalarına bakın: 'Telci, dokumacı lazım mı?' diye soranlardan geçilmiyor". Doğru, sayfalar işsizlerin iş arama ilanlarıyla dolu. Ancak bu süreçte işten çıkarılan işçilerin mücadele ettikleri için işten çıkarılmadıkları gerçeğini toplantıdaki işçiler de görüyor. Bu nedenle "Korkunun ecele faydası yok. İşten çıkaracaksa zaten çıkarıyor. Mücadele etmezsek daha çok işçi çıkarırlar" fikri de tartışılıyor. Bir işçi, "Mücadele edersen işten atılırsın diye düşünüyorlar ama aslında mücadele etmeden binlerce işçi atıldı" diyor.

"İŞÇİLERİN BİRBİRİNE GÜVEN SORUNUNU DAHA FAZLA ÖRGÜTLENEREK AŞABİLİRİZ"

İşçiler arasında tartışılan bir diğer önemli konu da, "İşçi, işçinin kuyusunu kazıyor" fikri. Bu tartışma sadece toplantıdaki işçiler arasında değil işçi duraklarında, fabrikalarda çokça konuşulan konulardan biri. Öyle ki bazı işçiler, "Patronlar kardeş işçiler kalleş olmuş" noktasından tartışıyor. Meseleyi buradan tarif eden işçiler genellikle kendi deneyimlerini bu duruma dayanak gösteriyor. Toplantıya katılan bir çuval dokuma işçisi "İşten çıkarılan işçilerin arkasında durmak lazım. Ama bazen öyle olmuyor. Ben yaşadım mesela, 10 kişi arkamda durdu sadece" diyor. BİRTEK-SEN Genel Sekreteri dokuma işçisi Mikail Kılıçalp, "Bizim fabrikalardaki birliğimizi güçlendirmemiz lazım. İşçilerin birbirine güven sorununu ancak böyle aşabiliriz. İşçiye sırtımızı dönerek değil fabrikalarda güçlenerek birliğimizi kurmamız gerekiyor" diye ifade ediyor durumu.

SÜREKLİ VE KALICI BİR BİRLİK İÇİN SENDİKALI OLMA ÇAĞRISI

İşçiler Şubat ayı yaklaşırken nasıl bir yol izleyeceklerini tartışıyorlar. İşçilerin zam talebinin ne olacağı, nasıl müdahale edileceği tartışmaları toplantının esas gündemlerinden birini oluşturuyor. Yaşanan işten çıkarmalar, işsizlik tehditleri patronların elinde önemli bir koz olsa da işçilerin deneyimlerinden öğrenerek ilerlediği gerçeği karşımıza çıkıyor. İşçiler geçmiş mücadele deneyimlerine çokça atıfta da bulunuyorlar. Geçen sene yine Şubat ayında 35 fabrikada iş bırakma eylemlerinin bıraktığı izler hala taze. Şubat ayı Antep işçisinin mücadelesini bir adım öteye taşıyacağı bir dönemin başlangıcı olma potansiyellerini taşıyor. Toplantıda bir işçi sadece zam döneminde iş bırakmayla olmayacağını söylüyor: "Zam alsak bile içeri girdikten sonra birlik dağılıyor. Sonra haklarımız yine gasp ediliyor. Öncülük edenler işten atılıyor. Bize sürekli ve kalıcı bir birlik lazım. Bu yüzden sendikalı olmamız lazım". Bir diğer işçi ise geçmiş sendikal deneyimlerde sendikaların ihanetlerine değinerek, "Bugüne kadar tekstildeki mevcut sendikalar hep işçilere ihanet etti. Sarı sendikalar yüzünden işçiler sendikalara güvenmiyor. Ama artık işçilerin kurduğu, işçilerin yönettiği gerçek bir sendikamız var. Bu nedenle sendikamızı büyütmemiz lazım" diyor.

Geçen sene iş bırakmaların ortasında kuruluşunu gerçekleştiren BİRTEK-SEN işçilerin kazanımlar elde etmesinde önemli roller oynamıştı. BİRTEK-SEN'in son dönem 27 fabrikadan işçilerle yaptığı toplantılar sonucu açıkladığı ve işçilere mücadele çağrısı yaptığı talepler şu şekilde:

  • Bütün ücretlere (mavi-beyaz yaka ayrımı olmadan) en az yüzde 70 zam
  • Her yıl bir aylık ücret tutarında 2 bayram ikramiyesi
  • Zaten işçilerin hakkı olan banka promosyonlarının (son bir yıl içinde yapılan anlaşmaları da kapsamak üzere) işçilere ödenmesi.

Talepler son dönem işçilerin en can yakıcı talepleri. BİRTEK-SEN'in son çağrısı ise şöyle: "Başpınar OSB'deki bütün işçi kardeşlerimizi bu üç talep etrafında birleşmeye çağırıyoruz. Bu zam döneminde taleplerimizi elde etmek için sendikamız BİRTEK-SEN çatısı altında birleşelim"

ÖNCEKİ HABER

Derik'te 20 kişinin öldüğü kazada yaralandı, 161 gün sonra hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan: Gerçek laiklik ve demokrasi mücadelesini sürdüreceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...