21 Ocak 2023 15:30

Osmaniye’de polis kurşunuyla ölümle ilgili barodan rapor: Polisle çatışma yok, yaşam hakkı ihlali var

Osmaniye Barosu’nun Osmaniye’de polislerin takip ettiği araçtaki bir kişinin öldürülmesi 3 kişinin yaralanmasıyla ilgili raporunda olayda çatışma olmadığı, yaşam hakkı ihlali olduğu belirtildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Osmaniye Barosu, polislerin Osmaniye’de takip ettikleri araçtaki bir kişiyi öldürüp 3 kişiyi yaralaması ile ilgili hazırladığı raporu basın açıklamasıyla paylaştı. Raporda, herhangi bir çatışmanın söz konusu olmadığı, polislerin araçtakilerin tamamını öldürebilecek yoğunlukta ateş açtıkları belirtilerek şüpheli polislerin görevden alınması istendi. 

Osmaniye Barosu İnsan ve Mülteci Hakları Komisyonu, geçtiğimiz aralık ayında Osmaniye’de bir suç ihbarı ile takip ettikleri araçta polislerin bir kişiyi öldürüp 3 kişiyi yaralaması ile ilgili hazırladığı raporu baro binasında yaptıkları açıklamayla paylaştı.

Olayla ilgili incelemelerde bulunan heyet, kamuoyuna yansıtıldığı gibi herhangi bir çatışmanın söz konusu olmadığını, polislerin araçtakilerin tamamını öldürebilecek yoğunlukta ateş açtıklarını belirterek şüpheli polislerin görevden alınarak etkili bir soruşturma yapılmasını istedi. Olayla ilgili Polis Vazife Ve Salahiyet Kanunu madde 16’yı hatırlatan heyet “Polise mukavemet göstermeksizin kaçan şahısları güvenli takip mesafesinde takip eder uyarı amaçlı havaya uyarı ateşi açar. Oysa yaşanan olayda doğrudan olay yerinden kaçan aracın üzerine ateş edilmiştir” dedi. 

VALİLİK ‘ÇATIŞMA’ ŞEKLİNDE AÇIKLAMA YAPTI

Olay 16 Aralık’ta akşam saatlerinde Kadirli-Andırın kara yolu Tapu Tepesi mevkiinde uyuşturucu ticareti şüphesi ile durdurulmak istenen aracın yönünü değiştirerek uzaklaşması sonrasında gerçekleşti. Osmaniye Barosu İnsan ve Mülteci Hakları Komisyonu raporuna göre, olay sonrası açıklama yapan valilik olayı çatışma olarak yansıtıyor ve Kadirli Emniyet Müdürlüğünün yasaya uygun şekilde davrandığını, suçlulara müdahale ederken yasal sınırları aşmadığını söyleyerek olayda hayatını kaybedenlerin ve yaralananların masumiyet karinesini ihlal ediyor. Olay basına ise ‘dur’ ihtarına uymayıp polise tüfekle ateş açan araçtakilerle çatışma yaşandığı şeklinde yansıyor.

“POLİS İFADELERİ DIŞINDA BİR BULGU BULAMADI”

Aradan geçen yaklaşık bir ayda olaya karışan polislerle ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Olayda hayatını kaybeden S.K’nin ailesinin yaşam hakkı ihlali ile ilgili baroya başvurusu ile baronun İnsan ve Mülteci Hakları Komisyonu, olayın doğruluğunu tespit amacıyla bir heyet görevlendirdi. Hazırlanan rapora göre heyet kaymakamlıkla yaptığı görüşmede ölüm ve yaralanmalardan sorumlu polislerin görevden alınmadığını tespit ediyor. Kaymakam, heyete ölen ve yaralananların silah kullandığı iddiasından yola çıkarak görevden uzaklaştırma gerektiğine dair kendisinde kanaat oluşmadığını, soruşturmanın seyrine göre yeniden gözden geçirileceğini ifade ediyor. Buna karşılık savcılıkla yaptıkları görüşmede dosyayı da inceleyen heyet araçta bulunanların ateş açtığına dair şüpheli iki polisin ifadeleri dışında bir bulgu bulamadı.

“VALİLİĞİN AÇIKLAMASI OBJEKTİF DEĞİL”

Osmaniye Valiliğinin açıklamasının, soruşturma makamlarını yönlendirmeye müsait izahatlar ve doğru olmayan bilgiler içermesi nedeniyle de objektif bulunmadığının ifade edildiği raporda “Bir insanın ölmesi ve iki kişinin de vahim sayılabilecek ağır derecede yaralanmış olması olayının, idari üst denetim makamını oluşturan Osmaniye Valiliğince ayrıntılı bir şekilde açıklanmış olması gerekirdi” ifadelerine yer verildi.

Tespitlerini basın toplantısı ile paylaşan Osmaniye Barosu İnsan ve Mülteci Hakları Komisyonu, olayın basına yansıtıldığı şekilde çatışma olarak gerçekleşmediğini ifade etti. Araç içerisindekilerin ateş ettiğine dair bir bulgu olmadığını ifade eden Osmaniye Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Nesibe Özeser, “Ölen S.K’nin vücudunun çeşitli yerlerinde mermi girişlerinin olması, ve maktulün şoförün arkasındaki koltukta oturduğu düşünüldüğünde araç etrafında 360 derece dönülerek yoğun ateş edildiği, ön açık camlardan ateş edildiği açıktır. Ayrıca olaya karışan 2 polis dışında hiçbir tanığın araçtan ateş edildiğine dair hariç hiçbir beyan olmadığı düşünüldüğünde mağdur şüphelilerin ateş etmediği dosyada açıktır” dedi.

“SEYİR HALİNDE ARACA ATEŞ EDİLMESİ ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜSTÜR”

S.K’nin yaşamını yitirmesinin bir yaşam hakkı ihlali olduğunu, yaralanan 3 kişinin yaşan hakkının ihlal edilmeye teşebbüs edildiğini dile getiren Osmaniye Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Nesibe Özeser, “Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu madde 16’da açıkça değinildiği gibi polise mukavemet göstermeksizin kaçan şahısları güvenli takip mesafesinde takip eder uyarı amaçlı havaya uyarı ateşi açar. Oysa yaşanan olayda doğrudan olay yerinden kaçan aracın üzerine ateş edilmiştir. Her ne kadar tutanaklarda aracın lastiğine ateş edildiği iddia edilmiş ise de 15 Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre seyir halinde araca ateş edilmesi öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmektedir. Olayın faili olan kolluk görevlilerinin olayın selameti açısından açığa alınması, soruşturmanın, adil, etkin, hızlı ve tarafsız şekilde ve yaşam hakkı temelli yürütülmesi gerekir. Tüm bu olaylarla ilgili olarak kamu idaresi bünyesinde insan hakları alanında çalışma yapan kurumlar ile Baromuz dışında bu alanda faaliyet yürüten sivil toplum örgütleri de inceleme başlatmalı. Ulaştıkları sonuçları kamuoyu ile paylaşmalı” dedi.

 

ÖNCEKİ HABER

KESK: İhraçların yanında olmaya devam edeceğiz

SONRAKİ HABER

İngiltere Başbakanının emniyet kemersiz videosu sosyal medyada yayınlanınca polis ceza kesti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...