1 Şubat 2013 13:30

Yan yana gelemeyince

Adile Doğan

BİZ BARIŞIK DEĞİLİZ

Mahire Dönmez (Ev temizliğine gidiyor) :  Bir çocuk annesiyim, eşim tersanede çalışıyor. Evdi, işti, çocuklardı derken bir bakıyorum gece olmuş... Ne haber izleyebiliyorum, ne gazete okuyabiliyorum. Ama bu son günlerde bir tartışmadır gidiyor. Bir taraftan barış gelecek diyorlar, bir taraftan kadınları öldürdüler. Bir taraftan hala çatışmalar var. Benim yeğenim asker ve her gün yüreğimiz ağzımızda. Elbette barış gelsin, ben nasıl rahat Türkçe konuşuyorsam Kürtler de kendi anadilini konuşsunlar. Ben buna karşı değilim, ben şiddete karşıyım. Bu kadar asker şehit edildi, Kürtlerin de çocukları öldürüldü. O kadar çok ağladı ki insanlar. Savaşın, bizlere başta kadınlara yansıyan tarafı bence ekonomik. Sağlık, eğitim… bunlar oldukça geride. Mesela benim eşim tersanede çalışıyor, üç yıldır zam alamıyor. Ben yıllardır gündeliğe gidiyorum iki yakamız bir araya gelmiyor. Bence bunun nedeni tam da bu sorundur. Biz birbirimizle barışık değiliz, bu nedenle bir araya gelemiyoruz yan yana gelemeyince haklarımızı alamıyoruz.

BİRAZ EMPATİ

Sevda Göktaşlar (Üniversite öğrencisi): Hükümetin böyle bir adım atması önemli ama samimi bulmuyorum. Sanki taviz vermiş gibi görünüyor ama öyle değil. Bu sürecin başlaması bir mücadele sonucu gerçekleşiyor. Samimi bulmuyorum çünkü iktidara gelirken birçok vaat verdi hükümet, ama hiçbirini yerine getirmedi. Savaşla hiç bir şey çözülmez. Bu yöntemi yıllardır deniyorlar, gençler ölüyor.  Bütçenin yarısından fazlası silahlanmaya gidiyor. Eğitime pay yok. Bizim gibi gençler de maalesef ekonomik nedenler yüzünden ya okuyamıyor ya da iyi kötü hiç alakamızın olmadığı bir alan seçip gidiyoruz. Yani savaşın başta zararını bizim gibiler görüyor. Ama eleştiren sorgulayan bir yanımız yok. Ben yeterince sorgulamıyorum ama yanlış yapıyorum. Örneğin Kürt sorununun çözülmesi çatışmayla değil müzakereyle olacak, bence herkes anadilini konuşmalı, bu anayasal hak olmalı. Bizlerin de çözüm noktasında gençler olarak mücadele etmemiz gerekir.

KEŞKE SAMİMİ OLSA...

Kadriye Güneş Tekstil işçisi): Ben ölümlerin yaşanmayacağı bir çözüm olmasını gönülden diliyorum ama maalesef hükümeti bu meselede çok samimi bulmuyorum. Çünkü bizleri çok kandırdılar. “Bir daha analar ağlamayacak” dediler ama anaları daha çok ağlattılar. Çözüme doğru adım atıldı, peşinden üç siyasetçi kadın infaz edildi. Sanki devlet durup dururken böyle bir döneme girmiş gibi görünüyor ama öyle değil. Yıllardır bir mücadele var ve gençlerimiz öldürülüyor. Ben bazen televizyondan Kürt kadınların her miting ve gösterilerde en önde olmalarını seyrettikçe kendimden utanıyorum. Biz evden işe, işten eve… Böylesi bir zamanda başta biz kadınların sokağa çıkması gerekir, kendimiz için askere gidecek oğullarımızın cenazelerine sarılıp ağlamamak için bunu yapmalıyız. Ben Türküm, benim gibi düşünenleri çoğaltmamız lazım çünkü ben empati kurmaya başladım.

Evrensel'i Takip Et