İstanbullular iradelerine sahip çıkmak için bir kez daha Saraçhane'de buluştu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis ve siyasi yasak kararının ardından İstanbullular bugün de Saraçhane'de toplandı.

15 Aralık 2022 12:14
Son Güncellenme Tarihi: 15 Aralık 2022 19:13
Paylaş

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “YSK Başkanı’na ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve "siyasi yasak" cezası verilmesine üzerine İstanbullular bugün de Saraçhane'de bir araya geldi.

Bugünkü buluşmaya, ceza sonrası toplantı kararı alan altılı masa liderlerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Saraçhane meydanını dolduran binlerce İstanbullu, "Hak, hukuk, adalet", "Hükümet istifa" sloganları attı. Altılı masa liderlerinin birer konuşma yaptığı buluşmada 'adalet' vurgusu öne çıktı.

Mitingde ilk sözü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu aldı, "Bu dava Ekrem İmamoğlu davası değil" diyen İmamoğlu, "Bu dava ülke davası, bu dava adalet davası, bu dava eşitlik davası. Çünkü biz bu davayı çocuklarımıza güçlü ve demokratik bir Türkiye bırakma davası olarak görüyoruz. Ben, sen ya da o değil, herkes kazanacak. Herkes kazanacak ve her şey çok güzel olacak" diye konuştu.

İMAMOĞLU: HERKES KAZANACAK HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK

İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bu ülkeyi yönetenlerin, milletimizle, sizinle ne alıp veremediği var? Sizden ne istiyorlar? 31 Mart'ta oyunuzu kullandınız, saymadılar. 4 oy pusulasından 3'ü geçerli, büyükşehir belediyesi için olan geçersizdir dediler.

Sizin helal oyunuzu iptal ettiler, seçimi yenilediler. Sizin seçtiğiniz büyükşehir belediyesine; bizden bir gün önce, kamu bankalarına bol bol kredi verirlerdi. Sizin seçtiğiniz yönetime tam 3,5 yıldır bu millete ait bankalardan bir kuruş vermiyorlar.

Sizin seçtiğiniz yönetim, çok daha uygun koşullarda dışarıdan fonlar bulup getiriyoruz. Bu defa da uydurma bahanelerle aylar geçiyor, yıllar geçiyor, bir imza atıp onay vermiyorlar. Sizinle alıp veremedikleri ne var bunların? 16 milyon insanımızdan ne istiyorlar?

Hepinizin çok yakından bildiği, mesela eskiden bu şehirde taksilerle ilgili kararları belediye verirdi. Artık taksi ile ilgil kararlar Ankara'dan alınacak diyorlar.

Siz ne yaptınız? Bir kere değil, iki kere üst üste belediye başkanı seçtiniz.

Sizin seçtiğiniz belediye başkanınız görevden alıp hapsetmek için mahkemeden karar çıkardılar. Üstelik baktılar mahkemenin hakimi istedikleri gibi karar vermeyecek, onu sürüp başka bir hakim getirerek karar çıkardılar. Allah aşkına bu ülkeyi yönetenlerin, ey vatandaşlarım sizinle ne dertleri var?

('Hükümet istifa' sloganları) Yok öyle kolay kaçmak yok. Onları gönderecek altı siyasi partinin lideri burada.

"ADALETSİZLİĞE KARŞI BURADAYIZ"

Ne hukuk ne ahlâk gözetiyorlar. Ne din ne iman gözetiyorlar. Her şeyi yok sayıyorlar! Gözleri hiçbir şey görmüyor. Bugün burada büyük kalabalığı harekete geçiren sizlerin ortak vicdanıdır. Hepimiz birbirimizin için, haksızlığa karşı, adaletsizliğe karşı buradayız.

Kişilere, gruplara, cemaatlere, partilere, kişisel yakınlığınızın olduğu bu tarz grup ve kurumlara yakın olmayacağız, herkese eşit olacağız dedik. İstanbullular beni bunun için seçtiler. İsraf düzenine bu şekilde son verdik. Bütçemizi 16 milyon İstanbullunun hizmetine sunduk. Bir avuç insan yalan oldu yalan. Avuçlarını yaladılar.

Altılı masanın en çalışkan neferi olacağım, söz veriyorum. Onlardan ve onların dikte ettirdiği yok hükmündeki kararlardan asla korkmuyorum

Rahmetli Bülent Ecevit’in sözleriyle söylersek…  'Bozuk düzen onarılır, ama bu düzen bozuk da değil, çürümüş düzendir ve çürümüş her şey gibi çürüğe çıkarılmalıdır.'

Kamplara ayrılmış, kutuplaştırılmış aziz milletimizi yeniden birleştireceğiz.  Hayat pahalılığına son vererek, ekonomiyi rayına sokacağız.  Ülkeye özgürlüğü ve demokrasiyi getireceğiz, medyayı bağımsızlaştıracağız.

Hürriyet şairi Namık Kemal’in dediği gibi… 'Zulüm ne kadar pervasız olursa olsun, zulmün binasını biz yıkarız. Dünyanın merkezine gömseler de, yerküreyi patlatır çıkarız.'

Benim umudum çok yüksek. Herkesin eşit olduğu özgür bir Türkiye için çok umutluyum. Sadece küçük bir azınlığın değil 81 ilimizin doğusundan batısına güneyinden kuzeyine her etnik kökenin, her inancın yaşadığı yerden mutlu olduğu bir memleket istiyoruz. Kimsenin yargıyı sopa gibi kullanmadığı, cüret edemediği bir ortamı hep birlikte başaracağız. Türkiye için hepimizin hayali bu."

Sizlere güveniyorum, çünkü siz iradenizi çiğneyenlere üç yıl önce hem de iki kez günlerini gösterdiniz. Yine göstereceksiniz. Umudunuz hiç eksilmesin. Birlikte bu karanlık günleri aşacağız. Asla üzülmeyeceğiz, ama daha büyük bir azimle mücadele edeceğiz. Asla öfkeye kapılmayacağız ama kararlı olacağız.

Çünkü bu dava Ekrem İmamoğlu davası değil. Çünkü bu dava parti davası değil. Bu dava ülke davası. Bu dava adalet davası. Bu dava eşitlik davası. Çünkü biz bu davayı çocuklarımıza güçlü ve demokratik bir Türkiye bırakma davası olarak görüyoruz. İnanın 2023 çok güzel olacak. Yalnız benim, senin ya da onun için değil. Hepimiz için, bu ülkede yaşayan her bir yurttaşımız için çok güzel olacak. Ben, sen ya da o değil, herkes kazanacak. Herkes kazanacak ve her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak."

KILIÇDAROĞLU: ADALETİ BU ÜLKEYE MUTLAKA GETİRECEĞİZ

İmamoğlu konuşmasının ardından sözü Kılıçdaroğlu'na bıraktı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Hiç endişe etmeyin, iktidar olacağız. 11 madde halinde düşüncelerimi paylaşacağım sizinle.

1- Mevlana der ki, adalet kutup yıldızı gibidir, yerinde sabit durur, kainat onun etrafında döner. Bugün bizi buraya getiren yaşadığımız adaletsizliktir. Hepinizin huzurunda söz veriyorum, adalet ya gelecek ya gelecek!

2- Adalet dağıtacak olan kişi, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaate göre karar vermek zorundadır. Bu yapılmadığı takdirde adaletsizlik olur.

3- Adaleti dağıtacak kişi, sarayın sofrasına asla oturmayacak. Sofraya oturan alimin verdiği fetva yanlıştır.

4- Milli irade 1921 ve 1924 anayasalarının birinci maddesi şudur; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin iradesine bir yargıç aracılığı ile darbe vurulmuştur. Biz milli iradeyi yeniden inşa edeceğiz.

5- Adalet artık temel bir Türkiye sorununa dönüşmüştür. Sokakta herhangi bir vatandaşa sorun! Büyük kısmı bu ülkede adalet yoktur diyecek ama bizler Altılı Masa olarak adalet konusunda kararlıyız. Adaleti bu ülkeye mutlaka getireceğiz.

Bugün Türkiye'de hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor. Hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku var. Dayısı olana kimse ses çıkarmıyor, bir genç tweet attığı zaman sabahın köründe gözaltına alınıyor. Bu manzarayı bitireceğiz. Asla bir daha bu manzarayı yaşamayacaksınız.

6- Yargıç koltuğunda oturup yargıyı itibarsızlaştıranlar var. Ağacın kurdu kendi içindedir. Uyuşturucu baronlarına ses çıkarmazlar, parti teşkilatından gelenleri hakimlik, savcılık koltuğuna oturturlar, çetelerle yan yana gezerler. Adalet ağacındaki kurtları tek tek temizleyeceğiz. Adaletin ağacı görkemli ve sağlıklı olacak.

7- 'Zulmün artsın ki tez zeval bulasın' der atasözümüz. Zulüm öteden beri var bu ülkede. Vekillerimiz tutuklandı. Gazeteciler tutuklandı, İstanbul İl Başkanımız siyasi yasak kapsamına alındı. Bu tablo zulmün arttığı bir tablodur. Bu da yakında zeval bulacaktır demektir ve onları göndereceğiz.

8- İBB Başkanı İmamoğlu hakkında verilen karar asla kabul edilemez. Toplumun vicdanını yaralamıştır. Toplumun vicdanı kanamaktadır. Şunu herkes iyi bilsin, Ekrem Başkan hakkında verilen karar bize bir milimlik dahi geri adım attırmayacaktır, kararlılıkla başkanın arkasında duracağız. Bizim kupon arazi merakımız yok, rant yiyicilere hizmet etme görevimiz yok. Her belediye başkanımız halka hizmet eder. Halka hizmet Hakk'a hizmettir.  Açık ve net ifade edeyim, hiçbir güç İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz. Görevini onuruyla ve şerefiyle yapacak.

9- Göndereceğiz! Adaletsizliği kural haline getirenleri göndereceğiz. Yetim hakkı yiyenleri, milli iradeye darbe yapanları göndereceğiz. Altılı Masa kararlı, bu ülkeye huzuru ve bereketi getireceğiz.

10- Hiç kimse unutmasın, umutsuzluğa kapılmasın. Bu bir 100 metre koşusu değil, bu bir maratondur. 6 ay sonra maraton bitecek, yeni bir Türkiye göreceksiniz. Kucaklaşan, bereketli bir Türkiye göreceksiniz.

11- Asla başınızı öne eğmeyin. 6 ay kaldı, geliyoruz. İktidar olmak için geliyoruz!"

kalabalık insan topluluğu

BABACAN: HUKUKSUZLUĞU KABUL ETMİYORUZ

Kılıçdaroğlu'nun ardından Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan söz aldı. Konuşmasında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a da vurgu yapan Babacan şunları söyledi:

"Biliyorum çok öfkelisiniz hepimiz çok öfkeliyiz. Bu haksızlığı hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Ekrem İmamoğlu’na yapılan hukuksuzluğunu reddediyoruz. Canan Kaftancıoğlu'na yapılan hukuksuzluğu reddediyoruz. Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu reddediyoruz.

'3Y' tekrar bu milletin başına çöktü. Yolsuzluk ,yoksulluk, yasaklar var. Ekrem İmamoğlu’nu yasaklamaya çalışan bir zihniyet bu, çok yazık.

Bu ülkeyi bataklığın içine düşürmüş durumda. Farklı fikirlerden, zihniyetlerden korkmayan bir Türkiye istiyoruz. Biz özgürce konuşan, cesur bir Türkiye istiyoruz. Biz buradayız, halkın yanındayız. Hiç endişeniz olmasın. Nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımızı bu meydan belirleyecek. 85 milyon 1'den büyüktür. Türkiye 1’den büyüktür."

UYSAL: ADALETLERİ BATALI ÇOK OLDU

Babacan'ın ardından sözü Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal aldı. "Bu kararın milletin vicdanında nokta kadar bir karşılığı yoktur" diyen Uysal şu ifadeleri kullandı:

"Bu büyük ülkede bu büyük millet bu kadar kadar kötülüğü hak etmiyor. Zalime, onun cellatlarına karşı bir büyük mücadeleyi burada başlatıyoruz. Yek vücut oluyoruz. Hep beraber yeter söz milletin diye haykırıyoruz. Bu kararın milletin vicdanında nokta kadar bir karşılığı yoktur.

Demokrasi ile hukuk ile bu iktidar sahiplerinin ufuklarını gömdük. Bakmayın isimlerine Adalet ve Kalkınma Partisi dediklerine. Adaletleri batanı çok oldu. Onların adaleti Deniz Feneri davalarında zaten batmıştı. Adınız ak olacağına alnınız ak olaydı.

Bugün, bu büyük ülkein her şeyini çalanlar; çaldıkları yetmedi, sandığı çalmaya kalktılar. Ama bilsinler ki; dünümüzü çalanlara yarınlarımızı çaldırtmayacağız. Bu deli gömleği her türlü yırtacağız."

DAVUTOĞLU: BU KARARI TANIMAYACAĞIZ

Uysal'ın ardından Gelecek Partisi Gelen Başkanı Ahmet Davutoğlu sözü aldı.""Meselemiz sadece İmamoğlu'nun hak ettiği makamı korumak değildir" diyen Davutoğlu, İmamoğlu için verilen hapis ve siyasi yasak kararını tanımayacaklarını söyledi.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:

"Meselemiz sadece İmamoğlu'nun hak ettiği makamı korumak değildir; İstanbul seçmeninin iradesini korumak, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik değerlerini korumaktır. Hepimiz aynı gür sesle insan onuru diyoruz, demokratik hukuk devleti diyoruz.

Dün aldığınız kararla bize mesajınız '2023 seçimlerine ipotek koyarız' diyorsanız, bizi korkutmak istiyorsanız; korkmuyoruz, korkmayacağız, tehditlerinize boyun eğmeyeceğiz! Herkesin hakkını, hukukunu koruyacağız. Sakın ha seçim sandığı üzerinden siyaseti dizayn etmeye kalkışmayın. Sakın ha bize tarafız mahkeme karar verdi demeyin, inanmayız! Rahip Brunson, Deniz Yücel, Kaşıkçı davasında şerefli Türk yargısını nasıl siyasetin içine dahil ettiğiniz biliyoruz. Bu kararı tanımayacağız."

Davutoğlu'nun ardından İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener konuştu. Konuşması boyunca İmamoğlu'nun yanında durmasını isteyen Akşener şunları söyledi:

"Yüz yıl önce olduğu gibi bugün de 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyenler burada. İstanbul’dan haykıranları duymadıkları anda biz Saraçhane’deyiz. Siz diyorsunuz ki 'Saray sizinse Saraçhane bizimdir' 16 milyon İstanbullunun iradesi burada. Size bize terörist deseler de haksız yere Ekrem kardeşimi yargılasalar da bu irade, bu yürek, bu cesaret bu demokrasi aşkı bu sandıkta verilecek cezanın ortaya koyduğu irade gösteriyor ki artık 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyon Türkiyelinin de Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduğunu görüyoruz. Hiçbir haksızlık sonsuza kadar sürmez. Geldikleri gibi giderler. Demokrasi, sandık ve bu irade bizimdir"

Akşener'in ardından, sağlık sorunları sebebiyle mitinge katılamayan Temel Karamollaoğlu yerine sözü Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir aldı. Tekir şunları söyledi:

"Dünden bugüne, adalet mekanizmasına kişisel ve siyasi hesaplarla müdahale edenler mutlaka ve mutlaka kaybetmişlerdir, eğer böyle bir müdahale varsa, buna müdahil olanlar şüphesiz kaybedeceklerdir

Biz her zaman adaletin yanında yer alacak ve herkes için adalet demeye devam edeceğiz. 84 milyon insanın yaşına, cinsiyetine, etnik kökenine ve benzeri diğer hususlara asla itibar etmeden herkese adaletin eşit ve dengeli bir şekilde sunulması gerekmektedir. Yarının Türkiye'sini el ele ve gönül gönüle kurmaya çalışacağız"

 (HABER MERKEZİ)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

İmamoğlu için süreç nasıl işleyecek? Belediye başkanlığı düşer mi, cumhurbaşkanı adayı olabilir mi?

SONRAKİ HABER

İmamoğlu'na verilen "siyasi yasak" cezasına siyasilerden tepki yağdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...