07 Aralık 2022 04:41

Antep'ten bir işçi yazdı: At-arpa-serçe denklemi

Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan bir işçi, CHP'nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı vizyon programını ve vaatlerini, Evrensel'e yazdığı mektupta değerlendirdi.

Fotoğraf: Ali Atmaca/AA

Paylaş

Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan bir işçi

Ben Gaziantep Başpınar OSB’de bir fabrikada çalışan bir işçiyim. Lise mezunuyum. Öyle bazılarının övüne-böbürlene söyledikleri gibi ekonomist falan değilim. Ancak ekonomi de dahil olmak üzere günlük yaşamda birçok şey öylesine ayan beyan ortada duruyor ki anlamak ve fikir yürütmek için alim olmaya gerek yok.

Lafı nereye getireceğimi merak ediyorsanız hemen söyleyeyim. CHP’nin geçtiğimiz gün, çok kitlesel bir katılımla, açıkladığı; hazırlayanlar arasında büyük ekonomi uzmanlarının olduğu ve iktidar olmaları durumunda uygulayacaklarını söyledikleri ekonomik programdan bahsedeceğim. Dedim ya bazı şeyleri görmek için alim olmaya gerek yok, doğru yerden bakmak yeterli. Ee ben de Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarında aldığım bir maaşla evini geçindirmeye çalışan bir işçi olarak, yani mevcut yangında en çok canı yananlardan biri olarak doğru yerden baktığımdan eminim.

Lisede okurken öğretmenlerimizden birisi, ders dışı sohbetlerden birinde, Türkiye’de ve dünyada mevcut ekonomik sistemi anlatırken başlıkta yazılan at- arpa-serçe denklemini şöyle anlatmıştı: “Şimdi sizin bir atınız var. Bir çuval arpanız ve bir de ahırınızın kuytusuna yuva yapmış bir serçe. Siz arpayı ata veriyorsunuz. At arpayı yiyip sindirdikten sonra ahırın bir köşesine pisliyor ve serçe de atın gübresini karıştırarak sindirim sisteminden kurtulmuş arpa tanelerini seçerek karnını doyuruyor. Ancak gün geliyor serçenin yavruları oluyor. Ahırdaki serçe sayısı artıyor ve atın gübresinden çıkan arpa taneleri serçelere yetmez oluyor. Siz de serçelerin açlıktan ölmemeleri için çare arıyorsunuz ve ata daha fazla arpa vermeye karar veriyorsunuz. Böylece atın gübresinde daha fazla arpa tanesi kalacak ve serçeler de daha fazla arpayla açlıktan ölmekten kurtulacaklar. Yani çuvaldaki arpanın bir kısmını serçelere pay olarak ayırmaktansa atı daha fazla beslemeyi çözüm olarak gösteriyorlar.”

İşte CHP’nin iktidar olursa uygulayacağını söylediği ekonomi politikalarını görünce aklıma hocamın anlattığı bu denklem geldi.

BİR YANDA ZENGİNLEŞEN PATRONLAR,
BİR YANDA BÜYÜYEN YOKSULLUK…

Ülkenin mevcut ekonomik durumu malum. 20 yıldır uyguladığı politikalarla patronların bir dediğini iki etmeyen AKP iktidarı her yıl ekonomik büyüme rakamları açıklıyor. Bakıyorsunuz patronlar her yıl ihracat rekorları kırıyor, fabrikalarına yeni fabrikalar ekliyorlar. Dolar milyarderlerinin sayısı her geçen gün artıyor. Aynı zamanda artan başka bir şey daha var; yoksulların, işsizlerin, açların sayısı… Bunun tek sebebi üretilen değerlerin paylaşımındaki adaletsizliktir. Mevcut sistem sürekli olarak işçilerden, emekçilerden, yoksullardan alarak patronlara vermek üzerine kurulmuştur. Ülkenin bütün değerleri mevcut yönetim tarafından gözü kara bir şekilde patronlara peşkeş çekilmektedir. Milyonlarca işçinin, emekçinin açlık, yokluk, yoksulluk içinde yaşamasının sebebi budur.

NE VAR, NE YOK!

Peki CHP’nin bu soruna getirdiği çözüm önerisi nedir? Örneğin:

  • İşçilerin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik meselesine çözüm olarak işten atmaların gerçek anlamda yasaklanması ya da en azından zorlaştırılması için bir yasal düzenleme planı var mı?
  • İşsiz kalan her işçinin iş bulana kadar işsizlik ödeneğinden faydalanacağı yönünde bir vaat var mı?
  • İnsana yakışır bir yaşam sürdürebilmemiz, ihtiyaçlarımızı -gerçek anlamda- karşılayabilmemiz için emekli maaşları da dahil bütün ücretlerin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılacağı, maaşlara zam yapılır yapılmaz -daha zamlı ücretler elimize geçmeden- bütün temel tüketim maddelerine zam gelmesi nedeniyle oluşan kısır döngüyü ortadan kaldırmak için zamların durdurulacağı, yapılan zamların geri alınacağı yönünde bir vaadi var mı?
  • En temel insan haklarından olan ve ne yazık ki artık ülkemizde işçilerin ulaşması neredeyse imkansız hale gelen eğitim, sağlık, barınma, ısınma ve benzeri ihtiyaçların, CHP’lilerin de dillerinden düşürmediği sosyal devletin gereği olarak ücretsiz karşılanacağı yönünde bir vaat var mı?

Yok.

Sosyal devlet söylemiyle ilgili ne var programda. CHP’nin de ‘Halkı yardıma muhtaç hale getirip, sonra da sadaka dağıtır gibi yardım dağıtıyor ve bunu da vatandaştan oy almak için bir araç olarak kullanıyorlar’ diyerek AKP’yi eleştirdiği sosyal yardımları tek bir çatı altında toplama ve vatandaşların sosyal yardımlara ulaşımının kolaylaştırılması var.

Evet işçi ve emekçilere vadedilen sosyal yardıma daha kolay ulaşmak. Ancak patronlara vadedilenler AKP iktidarının vaatlerinden pek farklı değil.

Böylece ülkede üretim artacak, ekonomi büyüyecek, patronlar ve şirketleri büyüyecek, fabrika sayısı artacak ee böyle olunca da işçiler de bu büyümeden bir şekilde nasiplenecek.

Yani hocamın at-arpa-serçe denkleminde olduğu gibi ata verilen arpayı artıracağız, serçeler de bundan faydalanacak mantığı. Şimdi bir işçi olarak soruyorum: Bu koşullarda ben önümüzdeki seçimde CHP’ ye neden oy vereyim?

ÖNCEKİ HABER

Bahar Hezer'in katledilmesi protesto edildi: Cezasızlık katillere cesaret veriyor

SONRAKİ HABER

El Cezire: Türkiye kara harekatı için YPG'ye süre verdi, Rusya şart koştu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa