Ayvacık'ta mahkemenin iptal ettiği JES projesi için yeni ÇED süreci başlatıldı
Çanakkale Ayvacık Büyükhusun köyünde mahkemenin iptal ettiği JES projesi için yeniden ÇED raporu hazırlandı.

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Çanakkale Ayvacık Büyükhusun köylülerinin JES kabusu geri döndü! Bölgede daha önce işletmek istenen JES projesinin ÇED'i mahkeme kararıyla iptal edilen şirket yeni bir ÇED raporu hazırlayarak çalışmalara başladı.
MAHKEME 'ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR' KARARINI İPTAL ETMİŞTİ
Ayvacık ilçesi Büyükhusun köyü yakınlarında Bakrom Madencilik A.Ş. tarafından yapılması planlanan jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj çalışmalarına Çanakkale Valiliğinin verdiği ÇED gerekli değildir kararına yöredeki yurttaşlar tarafından dava açılmıştı. 110’un üzerinde yurttaş ve kurum tarafından açılan dava soncu işletme için verilen ÇED Gerekli değildi kararı Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.
BİLİRKİŞİ RAPORU BİRÇOK TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Mahkeme karına dava sürecinde yapılan bilirkişi keşfi raporunu esas alırken raporda, bölgenin tarım arazisi içinde kaldığı, proje koordinatlarının uyuşmadığı, proje sondaj noktasına en yakın yerleşim yerinin 1.23 kilometre uzaklıktaki Büyükhusun köyünün ve Ayvacık yöresinin Çanakkale ili içerisinde kültürel ve arkeolojik varlıklar açısından oldukça büyük öneme sahip olup bölgede tescilli ve tescilsiz çok sayıda kültürel varlığın yer aldığı ifade edilmişti. Rapor ayrıca jeotermal üretim faaliyetleri sırasında çıkan buhar ve gazların salınımı, araştırma ve işletme esnasında patlama veya fışkırma, yanı sıra zemin oturması ve çökme sonucu mikro depremler gibi istenmeyen çevresel etkilerin olabileceğine dikkat çekerken, proje sahasının UNESCO Dünya Mirası geçici listesinde yer alan Assos Antik Kenti, Lamponia Antik Kenti ve Dolmen adı verilen antik dönem mezarlarına yakın bir konumda olması nedeniyle bu kültürel varlıklarının, JES’in çevresel etkilerinden olumsuz yönde etkilenmelerinin söz konusu olacağının altı çizilmişti.
22 ARALIK’TA HALKIN KATILIMI TOPLANTISI YAPILACAK
Mahkemenin bu kararının ardından şirket yeni bir ÇED başvuru dosyası hazırlayarak Bakanlığa başvuru yaptı. 40 bin dönümlük bir ruhsat alanında JES kaynak arama faaliyeti yürütmek isteyen şirket, Kayalar Köyü’nden Behramkale’ye kadar geniş bir alanda arama sondajı yapmak istiyor. 22 Aralık 2022 tarihinde ÇED sürecinin bir parçası olarak halkın katılımı toplantısı yapılacağını Bakanlık internet sitesinde duyurulurken, toplantı yeri ve saati henüz belli değil.
BÖLGE TARIM VE TURİZM ALANI
1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına göre tarım arazisi içerisinde yer alan Jeotermal kaynak araması yapılacak alan, aynı zamanda “Türkiye Turizm Stratejisi” ne göre sağlık ve jeotermal turizm gelişim alanı ve zeytin koridoru olarak da biliniyor. Proje alanına en yakın yerleşim birimi 850 m uzaklıktaki Büyükhusun Köyü. Öte yandan proje alanı Kozlu köyüne 2500 m., Sazlı köyüne 4500 m. ve Behramkale’ye ise 5500 m. Mesafede yer alıyor. Proje alanına çok yakın konumlarda zeytinlikler yer alırken, ÇED başvuru dosyasında ise projede Zeytincilik Kanunu’na aykırılık olmadığı ileri sürülüyor. “Zeytin Kanunu gereği de zeytinliklere 3 km. mesafede enerji ve madencilik projeleri yapılamıyor.
“JES’LER MASUM VE TEMİZ DEĞİL!”
Şirketin yeni ÇED başvurusu ile ilgili bir bilgi notu paylaşan Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği JES’lerin gösterildiği gibi “masum ve temiz enerji” olmadığını belirterek, “Bilim insanların raporlarından, yenilenebilir enerji olarak lansedilen JES’lerin su kirliliği, termal kirlilik, arazi bozunumu, deprem tetiklemesi, heyelan tetiklenmesi, su kullanımı, ekosistemde bozulma ve görsel bozulmaya yol açtığını biliyoruz. Tesislerden havaya 10 bırakılan gazlarda karbon dioksit (CO2), hidrojen sülfür (H2S) ve az da olsa metan, hidrojen, sülfür dioksit ve amonyak olduğunu ve bu gazların hem insan sağlığına hem de tarıma zarar verdiğini biliyoruz. Yeraltına geri basılması gerekirken basılmayan akışkanların derelere, açık alanlara verildiğini ve bu akışkanlardaki çözünmüş minerallerin (ör. bor ve arsenik) yerüstü veya yeraltı sularını zehirlediğini ve tarımsal alanlara ve bitki örtüsüne zarar verdiğini biliyoruz. Nitekim Aydın, Manisa, Salihli yöresinde arazilerde bor, yeraltı sularında yoğun arsenik saptanmış ve bu durum da Devlet Su İşleri tarafından rapor edilmiştir” denildi.
“BÖLGEMİZ ÇÜRÜK YUMURTA GİBİ KOKACAK”
JES yapılmak istenen bölgede yaşayan halkın birinci derecede geçim kaynağı olan tarımsal ürünlerimizin verimi ve kalitesi düşeceği uyarısında bulunan dernek, “Jeotermal atık suları ile çaylarımız, derelerimiz ve denizimiz kirlenecek. Jeotermal santrallerden salınan hidrojen sülfür, azot, karbondioksit gibi gazlar ile bölgemizin hava kalitesi bozulacak. Bölgemizi çürük yumurta kokusu saracak. Turizm olumsuz etkilenecektir” dedi.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Evrensel'i Takip Et