Ilgar tünel çalışmasının suları kirlettiğini söyleyen köylüler: Tünel değil bir doğa felaketi

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

Kazı çalışmalarına 2017 yılında başlanan, Ardahan ile Posof ilçesi arasındaki Ilgar Dağı Tüneli ve yol çalışması doğaya zarar vermeye devam ediyor. Yöre halkı tünel çalışması nedeniyle dereye atılan atıklar sebebiyle dere suyunun kirlendiğini, dereden su içen hayvanların da düşük yaptığını belirtti. Yapılan hizmete karşı olmadıklarını belirten yöre halkı, “Bu hizmet değil bir doğa felaketi!” diyor

DEREDEN SU İÇEN HAYVANLAR DÜŞÜK YAPIYOR

İl ve ilçe tarım müdürlüklerinin dereden örnekler aldığını söyleyen köylülerden Suat Güngören, “Dereden alınan örnekler temiz çıktı. Bu mümkün değil çünkü gözle görülür bir kirlilik var derede” dedi. Derede koruma altındaki Kırmızı Benekli Alabalıklar’ın yaşadığını belirten Güngören, “Artık onlar da öldü. Canlı adına hiçbir şey kalmadı” dedi. Daha önce hayvanların dereden su içmeye başlamalarının ardından büyük felaketler yaşanacağı konusunda uyarı yaptığını belirten Güngören, “Korkulan oldu ve havanlarımız dereden su içmeye başladığından beri düşük yapıyorlar. Bunun yanı sıra et ve sütleri de zararlı hale geliyor” dedi. Hayvanların yaşamının yanı sıra kendi sağlıklarının da tehlikede olduğunu hatırlatan Güngören, “Dereden sulama yapamıyoruz. Ürünlerimiz de zarar görecek. Bu bir doğa katliamı” dedi.

“BU SULAR İLAÇ, HARÇ KOKUYOR”

Sosyal medyada yetkililere seslendiği bir videoyu paylaşan Metin Türker ise, “Önceden yaşlılarımız bu dereden su içerdi şimdi ise zehirleniyoruz. Bu bir çevre felaketi. Bu sular ilaç, harç kokuyor” dedi.  Derede koruma altında olan Kırmızı Benekli Alabalıklara değinen Türker, “Hayvanlar buradan su içemiyor. Derede koruma altındaki balıkların hepsi öldü. Bu duruma duyarlı olalım” diye konuştu. Olayın küçümsenecek bir olay olmadığını vurgulayan Türker yetkililere şu şekilde seslendi: “Basit bir olay değil. Hayvanlarımı ben buraya getirmiyorum, benim imkanım var ama herkesin böyle bir imkanı yok. Biz yapılan hizmete karşı değiliz ama bu hizmet değil. Hizmet böyle yapılmaz.”