‘Medya müzakere sürecine hassas yaklaşmalı’
Abdullah Öcalan ve AKP hükümeti arasındaki görüşmelerin hız kazandığı dönemde, medyanın sürece nasıl yaklaşması gerektiğini, Ankara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tezcan Durna değerlendirdi. Durna, medyanın çatışmacı bir üslup yerine, Türk ve Kürt halkları aras
Türkiye halkları arasındaki tarihsel birlikteliğe dikkat çeken Durna, “Medya, bu coğrafyada bulunan tüm halkların ortak noktalarına işaret ederek, bu savaşın bitmesinin yararlarına odaklanan üslup takınmalı” dedi. Yaşanan çatışmalarda mağdur olanların yaralarını deşmemek gerektiğini belirten Durna, medya tarafından uzlaşma olursa ne gibi olumlu sonuçlar çıkacağına dair sorular sorulması gerektiğini belirtti. Durna, “Dağda hayatını kaybetmiş bir PKK’lının ailesi ve yine askerde hayatını kaybetmiş bir gencin ailesiyle röportajlar yapılabilir. Bu röportajlarda militarize edici ve çatışmayı derinleştirici bir dil değil, mağdurlarının savaşın bitmesi yönündeki talep ve beklentilerini dolaşımda tutmak daha yararlı olacaktır” dedi.
‘MEDYA, TOPLUMSAL ÇATIŞMAYI YENİDEN ÜRETMEMELİ’
Durna, mevcut medyanın sürekli siyasal, bürokratik, askeri ve sembolik seçkinlerin savaş ortamına yaptığı değerlendirmeleri yansıttığına vurgu yaptı. “Şehitlik, bölünme, terörist, bölücü başı, bebek katili, İmralı, terör örgütü” gibi yıllardır klişe haline gelmiş ifadelerin kullandığına dikkat çeken Durna, “Medya toplumsal çatışmayı yeniden üreten kavramları yerli yersiz kullanmak yerine, başka tanımlamalar bulunmaya çalışılabilir” dedi. Yılların getirdiği şablonların kullanılmaması gerektiğini ifade eden Durna, “Özenli bir dili bulmaya çalışabiliriz. Örneğin şehit yerine ‘hayatını kaybeden’, terörist yerine, ‘PKK’lı’, İmralı yerine doğrudan ‘Abdullah Öcalan’ gibi kavramlar kullanabiliriz” dedi. (AnkaraEVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
