28 Eylül 2022 06:36

Volkan PEKAL
Tuğba EROĞLU
Adana

Ekonomik kriz süt üretimini de üretilen yem miktarını da düşürdü. Artan maliyetlere bağlı olarak üreticinin ürettiği sütün fiyatı sabit tutuldu. Maliyetler karşısında bir kısım üretici süt üretimini bıraktı. Üreticiler süt fiyatının artırılmasını isterken, Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, entegre tesislerde üretilen yem miktarında yüzde 25 azalma olduğunu belirterek bunun Adana’da hayvan sayısındaki azalışa işaret ettiğini ifade etti. 9 liraya mal edilen sütün fiyatının 7.5 lira olarak belirlenmesini eleştiren Köse, köylünün köyleri ve üretimi terk etmesi durumunda geriye dönüşün imkansız hale geldiğine dikkat çekerek üreticiye verilen desteklerin arttırılması gerektiğini söyledi.  

ÇİFTLİĞE KİLİT VURAN  ÇİFTÇİ: İSTESEM DE ÜRETİME DÖNEMEM

Adana’da çok sayıda süt üreticisi artan yem fiyatlarından dolayı hayvanlarını satıp işletmeye kilit vurdu. Kalanlarsa kapasiteyi azaltıp ayakta kalmaya çalışıyor.  Adana’nın Karataş ilçesinde görüştüğümüz Fehmi Alan, toplam 15 tane süt veren ineğini satmak zorunda kaldığını söyledi. Yüksek girdi maliyetlerine işaret ederek yüksek fiyatlara karşı son çare olarak yem için mısır ekip silaj yaptığını dile getiren Alan, çiftçilikte de girdi maliyetleri yüksek olduğu için daha fazla zarar etmemek adına üretime son verdi. Süt yeminin 7 lira, sütün 7.5 lira olduğunu ifade eden Alan, “Şu an çiftlik boş. Tekrar bu işi yapmak istemiyorum. İstesem de dönemem. 3-4 ay önce 16  binden sattığım inek şu an almak istesem 28 bin ile 30 bin lira civarında” diye konuştu.

"GİRDİ MALİYETİ 3 KATINDAN FAZLA, VETERİNER MASRAFI 5 KAT ARTTI"

Bu yılda girdi maliyetlerinin 3 katından fazla arttığını ifade eden Önder Yıldırım’ın paylaştığı rakamlara göre yem 90 TL’den 310 TL’ye, saman 550 TL’den 1600 TL’ye yükseldi. Üreticiyi zorlayan kalemlerden biri de veteriner masrafları. Veterinerlik hizmetini Tarım İlçe Müdürlüğünden karşıladığını dile getiren Yıldırım, “Buna rağmen ilaçlar çok pahalı olduğu için masraf da yüksek oluyor. Geçen yıl toplam 16 bin lira ödedim. Bu sene daha ödemedim. 70-80 bin lira bekliyorum” diye konuştu.

KAPASİTEYİ AZALTARAK AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYORUZ

Dolar kuru yüksek olduğu için yurt dışından getirilen hayvan sayısının da düştüğünü dile getiren Yıldırım, kendi hayvanlarını kendilerinin ürettiklerini ifade etti. Masraflar yüksek olduğu için çiftliği kapatmamak adına küçük bir kapasiteyle devam etmek zorunda kaldıklarını dile getiren Yıldırım, yüksek maliyet nedeni ile son bir yılda 1000 olan büyük baş hayvan sayısını 120’ye, 1500 olan küçük baş hayvan sayısının ise 250’ye düşürdüğünü dile getirdi. Tedbir olarak verdikleri yem miktarını da düşürdüklerini ifade eden Yıldırım, işini büyütmek istediğini ancak devletin verdiği desteğin giderlerin yüzde 5’ini bile karşılamadığını söyledi.

"DESTEKLER YETERSİZ, HAYVANCI DESTEKLENMELİ"

Gidişatın böyle sürmesi durumda geleceğin üretici için karanlık olduğunu ifade eden Yıldırım, “Destek sağlanması gerekiyor. Krediler bizi çok zorluyor. İpotek gösterecek malın yoksa kredi alamıyorsun. Üreticiye kredilerin uygun verilmesi gerekiyor. Yani bugün 500 bin çekebilmek için 3 milyon ipotek istiyorlar. Bu da bizi çıkmaza sokuyor” dedi.

Elinde kalanı da satmak zorunda kalması durumunda koca bir tesisin daha boş kalacağını ifade eden Yıldırım, hayvancılıkla geçimini sağlayan yurttaşın ve çiftçilerin devlet tarafından yeterince desteklenmesinin hem ülke ekonomisinin hem de kendilerinin ayakta durması açısından önemli olduğunu vurguladı.

"DÜNÜN ÜRETEN KÖYLÜLERİ BUGÜN TÜKETİCİ DURMUNA GETİRİLDİ"

Köyden kente göçün zorlanması ile insanların hayvancılıkta tüketici konumuna getirildiğini ifade eden Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, yüksek maliyetler devam ederse süt bulamayacak duruma düşülebileceğine dikkat çekti. Köy nüfusunun yüzde 15-20’lere düşürülmesi ile kendi ürününü üreten insanların kentlerde tüketici konumuna getirildiğini dile getiren Köse, “Üretim bu talebi karşılamıyor. Süt yemi üreten entegre tesislerin süt yemi üretiminde yüzde 25 azalma var. Satamadığı için süt yemi üretmiyor. Bizim hayvan sayımız azalıyor” dedi. 

"9 LİRAYA MAL OLAN SÜTÜ 7.5 LİRAYA SATARSA ÇİFTÇİ DAYANAMAZ"

Ulusal Süt Konseyinin 7.5 lira olarak açıkladığı süt fiyatının maliyetlerin altında olduğunu ifade eden Köse, “Geçtiğimiz aylarda litre başı destek 1 lira olarak verildi. Şimdi basına 20 kuruş diye yansıdı. 8.5-9 liraya mal ettiğimiz sütü 7.5 liraya satarsanız dayanamazsınız. Yem ham maddeleri ithal edildiği için üretici ucuza yem alamıyor” dedi.

KÜÇÜK, ORTA ÖLÇEKLİ AİLE İŞLETMELERİ DESTEKLENMELİ

İthalatla bu işin çözülemeyeceğini ifade eden Köse, “Mutlaka vatandaşın ucuz yem almasının yolunu bulmalıyız. Yem bitkilerinin ekilmesine destek vermeliyiz. Ülkemiz meralar bakımından fakir bir ülke. Kötü meraları değerlendiren küçük baş hayvancılığa destek vermeliyiz. Küçük orta ölçekli aile işletmeleri desteklenmeli” dedi.

UZUN VADELİ POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ

Hayvancılık politikalarının siyasi otoriteye göre değişmeyen uzun vadeli politikalar olması gerektiğini dile getiren Köse, “Ülkemizin 25 yıllık, 50 yıllık geleceğini planlamalıyız. Türkiye’de hayvancılık bakanlığı kurulmalıdır. Hayvancılık bakanlığı kurulmalı, veteriner örgütlerin taşra örgütlenmesi bağımsız olmalı. Veteriner hekim sayısını arttırarak hayvancılığı kurtaracaklarını sanıyorlar ama hayvan sayısı azalıyor” dedi.

Üreticilerin yemden kısarak maliyeti düşürmeye çalışması ile ilgili konuşan Köse, “Yemden kısmak verim kaybına neden olur. Sonunda da hayvanın sağlığını bozmaya başlarsınız” dedi.

Evrensel'i Takip Et