18 Temmuz 2022 09:40 Güncelleme: 18 Temmuz 2022 20:04

Deniz Poyraz davası 12 Ekim'e ertelendi | Katil Gencer avukatlara dönüp 'boğaz kesme' hareketi yaptı

HDP İzmir il binasına saldırarak Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer hakkındaki davanın 4. duruşması görüldü. Katil Gencer, kendisine yöneltilen sorulara cevap vermedi. Dava 12 Ekim'e ertelendi.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına 17 Haziran 2021'de silahlı saldırı gerçekleştirerek Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın 4'üncü duruşması İzmir Bayraklı Adliyesi 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi bir kişi Deniz Poyraz davasına katılanlara silahlı saldırı girişiminde bulundu. "Hepinizi tarayacağım" diyerek adliye binasına girmeye çalışan kişi etkisiz hale getirildi. Duruşmada kendisine yöneltilen sorulara yanıt vermeyen katil Gencer, avukatlara dönüp 'boğaz kesme' hareketi yaptı. Dava 12 Ekim'e ertelendi.

Duruşma öncesi HDP İzmir İl Örgütü adliye binası önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya HDP Milletvekilleri, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emek Partisi, TİP, Yeşiller ve Sol Gelecek, ESP gibi birçok siyasi parti temsilcisi de destek verdi. “Katillerden hesap soracağız, faşizm yenilecek biz kazanacağız” pankartı açılan açıklamada sık sık, “Deniz’e sözümüz barış olacak”, “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı.

KATİL GENCER YÖNELTİLEN SORULARI YANITSIZ BIRAKTI

Duruşmada Deniz Poyraz’ın ailesi, HDP’li vekiller, müşteki avukatları, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ve tutuklu sanık Onur Gencer hazır bulundu.

İlk olarak söz alan Poyraz ailesinin avukatlarından İmdat Ataş, katil Gencer’e çeşitli sorular yöneltti. Kullandığı telefon numaralarından bu hatların kimin üzerine kayıtlı olduğuna, işten atılma nedeninden aldığı ücrete ve görev yerinin sürekli değişme nedenine kadar birçok soruya katil Gencer “Cevap yok” dedi.

GENCER: İLETİŞİMDE OLDUĞUM KİŞİLER GİZLİ

Suriye’ye gitme ve oradaki görevine ilişkin yönetilen sorulara ise katil Gencer, “Özel bir durum olduğu için cevap vermeyeceğim. TSK ile geçiş yaptım. Kaldığım yer askeri alan içindeydi. Kimlerle iletişim halinde olduğum gizli” diyerek müşteki avukatı Ataş’ın sorduğu tüm soruları yanıtsız bıraktı.

Sosyal medyasında bulunan silahlı fotoğrafların nerede çekildiği ve silahların kimden alındığı sorularına ise katil Gencer, “Silahları severim. Arkadaşlardan aldım, isim vermeyeceğim. Fotoğraf Suriye’de çekildi” dedi.

Daha sonra İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel’in soru yöneltmek istemesini mahkeme heyeti engelledi. Bir önceki celsede vekaletnamesi olan avukatların dışında soru sorulmaması kararı alındığını söyleyen mahkeme başkanı, yetki belgesi olan avukatlara soru sorma hakkı tanımayacağını ifade etti.

Mahkeme başkanının bu engellemesine tepki gösteren avukatlar, durumun kanuna aykırı bir uygulama olduğunu söyledi. Çıkan tartışma sonrası duruşmaya 15 dakika ara verildi.

KATİL GENCER: SURİYE’DE SİLAHLI YAPILARLA TANIŞTIM

Aradan sonra mahkeme heyeti avukatların itirazını kabul etti. Söz alan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, katil Gencer’e özellikle Suriye’den döndükten sonra harcamalarının fazlalaşmasını ve bunları nasıl karşıladığını sordu. Katil Gencer sorulara cevap vermedi.

Yücel’in “Suriye’de askeri personel dışında Türkiye’nin ortak hareket ettiği silahlı gruplardan misillerle karşılaştınız mı” sorusuna “Evet” diyen katil Gencer, "Esam El Muhammed, Fatma Hacı Muhammed ve Abdo Aci ile Suriye’de mi tanıştın" sorularına ise, bu kişilerle tanışmadığını söyleyerek cevap verdi.

Cevap üzerine Yücel, bu kişilerle görüştüğüne dair sinyallerin olduğunu söylerken, katil Gencer, “Cevap yok” dedi.

Suriye’de görevli olduğu süre boyunca aldığı ücretten kimlerle döndüğüne, döndükten sonra Hatay, Ankara, Konya, Antep gibi birçok ile neden gittiğine ve kimlerle görüştüğüne ilişkin sorulara da yine cevap vermeyen katil Gencer, “Can güvenliği için söylüyorum. Siz kansızsınız, sizden her şey beklenir” şekilde konuştu.

SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINI EMNİYET Mİ SİLDİ?

Yücel, kolluğun telefona ne zaman el koyduğunu sorunca Gencer, binada teslim olur olmaz verdiğini söyledi. “Sosyal medyada paylaşımlarınız vardı ama olaydan sonra bu paylaşımlar silinmiş, peki kim sildi” sorusuna ise, “Ben silmedim, kim sildi bilmiyorum. Silme işlemi teslim olduktan sonraya aittir” diyerek cevap verdi. “Olay günü telefonunuzu bir başka telefona yönlendirmeyi siz mi yaptınız" sorusuna da “Bilgim yok. Ben böyle bir şey yapmadım. Ben telefonu emniyete teslim ettim gerisini bilmiyorum” dedi.

BAŞKA YAPILANMA İÇİNDE OLUP OLMADIĞI SORUSUNA “OLABİLİR” DEDİ

SADAT’tan kimseyi tanımadığını iddia eden katil Gencer, “Askerliğe başka bir yapılanma içinde olduğunuz için mi gitmediniz” sorusuna da “Olabilir” diyerek cevap verdi.

Sorulara cevap vermemesinin gerekçesini katil Gencer, “Ben emniyette bunların cevabını verdim. Size cevap vermeyeceğim” şekilinde açıkladı.

KATİL GENCER: BİNANIZI KANA BULADIM

Daha sonra söz alan müşteki avukatlarından Türkan Ağaç'ın İzmir poligonunda aldığı eğitimi, eğitimin düzeyini, ücretini nasıl ödediğini ve burada kimlerle nasıl ilişki içerinde olduğunu sorularına katil Gencer yine “Cevap yok” diyerek geçiştirdi.

“14 Haziran 2021 tarihinde aldığınız mermileri ne yaptığınız” diye soran Ağaç’a Gencer, “Binanızı kana buladım” diye cevap verdi. Olay esnasında kullanılan silahın alındığı mağazanın sahibi olan Metin Dönerer’in emekli polis olduğunu bilip bilmediği sorusuna Gencer, bilmediğini iddia ederek cevap verdi.

SALDIRIDAN KİMSENİN BİLGİSİ OLMADIĞINI İDDİA ETTİ

“Manisa Urganlı’da kimlerle görüştünüz, silah eğitimi aldınız mı? Yasin Filiz, Mehmet Onur Işıl ve Umur Işık yanınızda mıydı? Umut Işık size mesleki tecrübelerini aktardı mı? Size lojistik ya da herhangi bir şekilde destek oldu mu? Oytun Yüksel eğitim sırasında yanınız mıydı?” şeklinde soruların çoğuna katil Gencer yine cevap vermedi.

“Oytun Yüksel emniyet görevlisi değil mi” sorusuna “Cevap yok” diyen Gencer’e Ağaç, “Gözaltına alındığınızda İzmir emniyetinden Oytun Yüksel aranmış. Numarayı siz mi verdiniz” diye sorunca Gencer, “Görüşmeden haberim yok” dedi.

“Oytun Yüksel planlamaya yardım etmiş olabilir mi? Saldırıdan hemen önce neden Oytun Yüksel’le konuştunuz? Örgütsel ve kurumsal bağlantılarınızı mahkemeye paylaşır mısınız” gibi sorulara karşı katil Gencer, bir bağlantısı olmadığını iddia etti, saldırıdan da kimsenin haberi olmadığını öne sürdü.

“İbrahim Akıl ne iş yapıyor, nereden tanışıyorsunuz? Asker olduğunu biliyor muydunuz?” sorusuna karşı Gencer yine bilmediğini iddia etti. “Silahla ilgili soruları neden İbrahim Akıl’a sordunuz? Siyasi olarak İbrahim Akıl’ı nereye koyarsınız” sorularına ise katil Gencer, “Baş köşeye” şeklinde cevap verdi.

“İbrahim Akıl ile silaha ilişkin bir görüşme yaptığınız ve orada 'Göreceğiz reis sarsacak mı sarsmayacak mı' demişsiniz neyden söz ettiniz" sorusuna ise “Sadece espri. Belki gerçekte olabilir” diyerek cevap veren katil Gencer, görüştüğü kişilerle yaptığı konuşmaların tesadüf ya da espri olduğunu ileri sürdü.

Aradan sonra tekrar söz alan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel sorularına devam etti. Katil Gencer, “Bundan sonra soracağınız hiçbir soruya cevap vermeyeceğim” diyerek soruları yanıtsız bıraktı.

AVUKATLARA TEHDİT

Tanık ifadeleri alındığı esnada katil Gencer’in müşteki avukatlara bakarak işaret parmağını kendi boynunun üzerinden geçirerek boğaz kesme işareti yapması üzerine avukatlar tepki gösterdi.

Mahkeme başkanı sakin bir şekilde bu tarz şeyler yapmaması konusunda katili uyarırken, tepki gösteren avukatlarla tartışma çıktı. Daha sonra salondakiler duruma “Katilleri siz koruyorsunuz, bunlar katil” diyerek tepki gösterdi.

"POLİSLER MÜDAHALE ETMEDİ"

Ardından tanıklardan Derya Özgen’in dinlenilmesine geçildi. Olay gününü anlatan Özgen, “Bir polise neden teçhizatlı ekiplerin müdahele etmediğini sorduğumda bana ‘Çok film izliyorsun’ dedi. Ancak bu tip bir olaya müdahale edebilecek ekipler hayal değilmiş. Olaydan çok sonra valiyle birlikte olay yerine geldiler. Çevik kuvvet şubesi olay yerine 300 metre uzaklıkta. Ancak olay yerine saatler sonra geldiler” ifadelerini kullandı.

Dava avukatlarından Fatma Demirel, Derya Özgen’e "Silah ve çığlık sesleri duyulunca polisler ne yaptı" diye sordu. Özgen, "Onlarda bizimle beraber kaçtılar" dedi. Demirel, "Emniyet tarafından sanığa yönelik sesli anons yapıldı mı" diye sordu. Özgen, "Hayır, duymadım" dedi.

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel tanık Özgen’e “İfadelerinize göre bu katliamın gerçekleştiği gün silahlar daha patlamadan bir polis sizin binaya girmenizi engelledi. Yani sanki olayın gerçekleşeceğini biliyormuş gibi” diye sordu. Özgen ise “Evet” cevabını verdi.

"ARAMADIM" DEDİ, ARADIĞI ORTAYA ÇIKTI

Son olarak tanık Hüseyin Sarıcan dinlendi. Sarıcan, Gencer’i okuldan tanıdığını ve okula geldikçe görüştüğünü ve dışarıda bir iki kere görüştüğünü söyledi. Dava avukatı İmdat Ataş, Sarıcan’a sorular yöneltti. Ataş’ın “Onur Gencer’i siyasi olarak nasıl tariflersiniz” sorusuna Sarıcan, “Ben sadece yaşamayı seven birisi olarak bilirim. Ağzından herhangi bir siyasi cümle duymadım” diye cevap verdi.

Avukat Türkan Aslan Ağaç ise, tanık Sarıcan’a Gencer’in üniversite içerisinde katıldığı toplantılara dair fotoğraflar göstererek, tanıdıklarının olup olmadığını sordu. Tanık fotoğraflarda bulunan kimseyi tanımadığını söyledi.

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ise tanık Sarıcan'a yönelik “Telefonla görüşmüş olabilirim dediniz. Ama HTS kayıtlarında aramanız yok. WhatsApp konuşmamız yok dediniz. Ama olay günü sanığı buradan aradığınız görülüyor. Yalancı tanıklığın suç olduğunu hatırlatmak isterim” dedi. Tanık Sarıcan ise “Olayı onun yaptığına inanmadığım için arayıp emin olmak istedim” diye belirtti.

 

"TANIKLARIN TAMAMI DİNLENİLMEDİ"

Tanık ifadelerinin ardından söz alan avukat Türkan Aslan Ağaç, soruşturma aşamasının kötü yürütülmesinden kaynaklı HTS kayıtlarını kazıyarak dosyaya isim dahil etmeye çalıştıklarını söyledi. Fakat mahkeme heyetinin dosyaya dahil edilen birçok tanığın olayla ilgisinin olmadığına karar vererek dinlenilmesinden vazgeçildiğini belirten Ağaç, şunları dile getirdi:

“Gelinen aşamada tanıklara yoğun sorularımız var. Biz bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Tek tek isimlerin olay ve bağlantılarını kurarak dilekçemizde anlattık. Öncelikle dinlemekten vazgeçmiş olduğunuz tanıkların dinlenilmesini talep ediyoruz. Aynı dilekçede mahkemenizin bir kısım tanığın talimatla ifadesinin alınmasına itiraz etmiş, yüzyüzelik ilkesi gereği tanığa soru sorulmasını talep etmiştik. Gelinen noktadan o talebe yönelik ara karar kurulmadığı gibi süreç içerisinde talimatlı ifade sayısını arttırdınız. İbrahim Akıl, Doğukan Çetin, Oytun Yüksel, Oğulcan Dinçsever, Gamze Açar’a soru sorma imkanımız olmadı. Bunlar bir paragraftan oluşan bir ifadede bulunmuşlar. Bu kişiler dosya açısından kritik önemde olan kişiler. Bu isimlere soru sorabilmek için SEGBİS’le mahkemeye bağlanmalarını talep ediyoruz. dijital materyallerin ve delilreni toplanması konusunda verilen taleplerimizde bugüne kadar cevapsız kaldı."

49 TALEP SUNULDU

Ağaç, ayrıca kovuşturmanın genişletilmesi yönelik içerisinde dijital materyaller, HTS kayıtları gibi verilerin talep edildiği 49 talebi mahkeme heyetine yazılı olarak sunarak, bu taleplere yönelik 15 gün içerisinde ara karar kurulması talep etti.

BARO BAŞKANLARI KONUŞTU

Duruşmada son olarak söz alan Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik ve Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar da, olayın karanlık yönlerinin aydınlatılması konusunda mahkemenin sorumluluğunu hatırlattı.

12 EKİM'E ERTELENDİ

Savcı, sanık ve tanıklara sorulan sorulara bir diyeceği olmadığını belirterek, Gencer’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tanık Sıla Yılmaz için talimat yazılmasına, tanıklar Nuri ve Nurgül Gencer'in adreslerinin tespiti için talimat yazılmasına, dinlenmeyen tanıkların talimatla ifadelerinin alınmasına, duruşma kayıtlarının çözümünün yapılarak duruşma sırasında suç teşkil eden konuşma ve davranışları yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Avukatların bilirkişi raporu alınması talebini kabul etti. Fakat avukatların dijital meteryaller ve kamera kayıtlarını yönelik taleplerinin reddine karar vererek duruşmayı 12 Ekim 2022 tarihine erteledi.


DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA: KATİL GERÇEKLER AÇIĞA ÇIKMASIN DİYE SUSTU

Dava sonrası konuşan HDP’li Züleyha Gülüm, "Katil, bugün gerçekler açığa çıkmasın, arkasındaki güçler belli olmasın diye sustu. Ama gerçeklerin açığa çıkmak gibi bir huyu vardır" dedi.

Duruşma sonrası avukatlar, İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada ilk olarak konuşan Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, işlenen cinayet sonrasında avukatların, hakikatin ortaya çıkması için sunduğu bütün taleplerin reddedildiğini belirtti.

Bu eylemin öncesi, sırası ve sonrasında ihmali, kastı olanlar için titiz bir araştırma yapılması gerektiğini ifade eden Karaçelik, "Her duruşmada olduğu gibi yargılama sürecini proveke etmeye çalışan sanığa da değinmek istiyorum. Bu sanığa yönelik mahkeme başkanının sadece 'akıllı ol' demesi sanığın konforunu düşünmekten başka bir şey değildir. Ama biz bu süreci sonuna kadar takip etmekte kararlıyız" diye konuştu.

Ardından konuşan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm ise şunları söyledi:

"Bu sadece partimize yönelik bir saldırı halkasının sonucu değildir. Bu saldırı, ülkede başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi isteyen herkese yapıldı. Bugün adliyeye silahla girilmek istenmesi ve polisin aynı şefkatini gördüğümüz olayda bunun bir parçasıydı. Ama bunları açığa çıkaracak olan yargıda iktidara, saraya doğrudan bağımlı. Bu ülkede gerçek adalet yok. Bir kez daha gerçek adalet için bu davayı takip edeceğimizi ve her mücadeleyi vereceğimizi hatırlatıyoruz. Bu tür davalarda bir tane tetikçi yargılanır, indirimlerden az bir ceza alır sonra da aflarla cezasızlık politikası devam ettirilir. Bu gücüde iktidarın baskıcı politikaları ve kurmak istediği faşist düzenden alıyorlar. O yüzden katil, bugün gerçekler açığa çıkmasın, arkasındaki güçler belli olmasın diye sustu. Ama gerçeklerin açığa çıkmak gibi bir huyu vardır. Her şeye rağmen özgürlük mücadelesi yürütenler varsa gerçekler açığa mutlaka çıkar."

 


DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA: “TÜRKİYE’Yİ KARANLIĞA SÜRÜKLEMEK İSTEYENLERDEN HESAP SORACAĞIZ”

Duruşma öncesi yapılan açıklamada ilk olarak söz alan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, katliamın üzerinden 1 yıl geçtiğini ancak adaletin hâlâ işlemediğini söyleyerek, bu güne kadar siyasi katliamlardan hiçbirinin aydınlatılmadığını ifade etti. Kemalbay, "Burada adalet arayışımız sadece Deniz Poyraz’ın katliamının aydınlatılması değil Türkiye’de barış içinde yaşamanın imkanlarının yaratılması, kirli iktidarla hesaplaşmak ve gerçek demokrasinin sağlanması içindir. Bu katliamın gerçekleşmesindeki neden; demokrasi, barış, eşitlik, adalet, özgürlük talebimizi yükselttiğimizdendir. Ama bundan bir adım geri atmayacağız. Gerçek barış ve demokrasi ortamı sağlanana kadar davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Katillerden ve Türkiye’yi karanlığa sürüklemek isteyenlerden hesap sormaya devam edeceğiz” dedi.

“KATLİAMCILARDAN HEP BİRLİKTE HESAP SORACAĞIZ”

Daha sonra söz alan HDP Van Milletvekili Sezai Temelli ise, “Acılarımız dinmediği gibi öfkemiz de büyük. Bu büyük öfkemiz adalet ve barış mücadelemizi büyütmeye devam ediyor. Bundan vazgeçmeyeceğiz ama katledilmiş bütün arkadaşlarımızın hesabını soracağız. Deniz’in hesabını sormak hepimizin boynunun borcudur. Barış içinde bir arada yaşamak istiyorsak bu katliamcılarsan hep birlikte hesap sormalıyız” diye konuştu.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da ortak mücadele eşliğinde AKP iktidarından ve katillerden hesap soracaklarını söyledi.

“MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”

Deniz Poyraz’ın annesi Fadime Poyraz ise, “Deniz ölmemiş içimizde yaşıyor. Bütün halk Deniz’in oldu. Onlar Deniz’i öldüreceğiz dedi ama Deniz ölmedi aktı her yere. Denizler hiçbir zaman ölmez. Her zaman güçlü olacağız, mücadelemize devam edeceğiz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam