16 Ocak 2013 13:19

Mali, Afrika’nın Afganistan’ı olabilir

Fransa, eski sömürgesi Mali’de şeriat yanlısı gerillalara karşı savaşa başladı. Cuma (11 Ocak) günü ülkeye 6 bin askerle çıkarma yapan Fransız silahlı kuvvetleri pazar akşamı ele geçirilen bölgeleri havadan bombalamaya başladı. Fransız dışişlerinden yapılan ilk açıklamada, “Büyük bir hızla İslamcı g

Mali, Afrika’nın Afganistan’ı olabilir
Paylaş
Serdar Derventli

Fransız Silahlı Kuvvetleri tarafından aynı gün daha temkinli açıklamalar yapıldı; “Karşımızdaki güçler son derece ağır silahlarla donanmış ve çölde çatışma tecrübesi olan askeri güçler olduğunu unutmamak lazım.”

Pazartesi günü, İslamcı güçlerin bir gün önce kaybettikleri ve stratejik olarak önemli olduğu ileri sürülen Diabali şehrini ele geçirmelerinin ardından Fransa’nın açıklamaları da daha temkinli olmaya başladı. Bir grup Fransız vatandaşının çatışma bölgelerinden uzaklaştırılması ardından “Misyonumuz henüz sona ermedi. Operasyonumuz gerektiği kadar devam edecek” diye konuşan Cumhurbaşkanı Francois Hollande, her ne kadar somut bir şey söylemiş olmasa da uzun vadeli hesaplar çerçevesinde operasyonu sürdürdüklerini ortaya koydu.

ÇIKARLARI ÖRTÜŞÜYOR

Her ne kadar emperyalist ülkeler ‘İslami tehdit’, ‘insan hakları’ veya ‘dost bir ülkenin yardım talebi’ gibi gerekçeleri ileri sürseler de bütün saldırganların çıkarları örtüşüyor. Onlarca uluslararası şirkete yeraltı zenginliklerini sömürmeleri için lisans verilmesinin yanı sıra Mali’nin bulunduğu bölgede daha henüz keşfedilmemiş çok büyük petrol ve doğal gaz yatakları olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca uluslararası şirketlerin Sahra Çölü üzerinde planladıkları Desertec projesinin ikinci safhası Mali’yi de kapsıyor. Ve en son olarak Mali coğrafik açıdan da stratejik öneme sahip. Bütün bunlar göz önüne alındığında emperyalistlerin ileri sürdüğü gerekçelerinin ne kadar sudan gerekçeler olduğu görülmekte.

Bir süre öncesine kadar değişik batılı emperyalistlerle ilişkileri sürdüren Mali Devlet Başkanı Amadou Toumani Tourè son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkileri son derece ileri boyuta gelmesini sağlamıştı. Mali bugün ihracatının üçte birini Çin ile yapıyor.  Geçtiğimiz yılın mart ayında genç subaylar batılı medyaya göre “beklenmedik bir anda darbe” yaparak ve sonucu Tourè’yi alaşağı ettiler. Ardından da Libya’nın silah depolarını talan eden İslamcı gruplar son derece hızlı bir şekilde ülkenin üçte ikilik bölümünü ele geçirdiler.

Bir süredir Mali Hükümetinin başvurusu üzerine silahlı kuvvetlerini eğitmek için AB düzeyinde girişimlerde bulunan ve kaynak yaratmaya çalışan Almanya, ilk tepkisinde, “Askeri operasyona katılmayacağız” açıklaması yaptı.

Ne var ki başta ABD ve İngiltere olmak üzere Belçika, Kanada ve Danimarka’nın “Serval operasyonuna” destek vereceğini açıklaması üzerine Almanya da çark etti.

Federal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle aracılığıyla, “Müttefikimiz Fransa’ya sürdürdüğü operasyon için politik, lojistik, tıbbi ve insancıl yardım vereceğiz” dedi. Ancak yaptığı bir açıklamayla Federal Savunma Bakanı Thomas de Mazière Fransa’nın Almanya’ya danışmadan harekete geçmesini hoş görmediklerini ortaya koymakta gecikmedi. “Mali konusunda bir takım adımları atmaya biz de hazırlanıyorduk. Ama Fransa’ya çok yönlü destek vermemiz için bazı koşulların yerine gelmesi ve bazı konuların netleşmesi gerekmekte. Ancak bunlar gerçekleştikten sonra çok yönlü destek verebiliriz” dedi.

Bu açıklamadan Almanya’nın, Fransa’nın kısa bir süre önce İngiltere ile birlikte Libya’ya saldırmalarını henüz hazmedememiş olduğu anlaşılıyordu. Ancak değişik ülkelerin Fransa’ya destekleme sözü ise Almanya’yı fazla zaman kaybetmeden harekete geçmeye zorluyor. Ayrıca Fransa ve İngiltere arasında kasım 2010’da kurulan askeri-politik stratejik birlik Almanya’ya fazla laf etme şansı da bırakmıyor.


FRANSA NEDEN SALDIRDI?

Paris’in AB’den bağımsız ve NATO müttefiklerine haber vermeden Mali’ye çıkarma yapması ve hemen hava bombardımanına başlaması özellikle Alman basınında değişik yorumlara yol açtı. FAZ gazetesinin, “Altın ve yeraltı zenginlikleriyle dolu bir ülke”  başlığıyla yayınladığı haberde ülkenin yeraltı zenginliklerine dikkat çekilirken, “Fransa’nın Mali ile Nijer sınırındaki uranyum madenini işleten Fransız nükleer şirketi AREVA’nın işlerinin zora girmemesi için böyle bir girişimde bulunduğu izlenimi var. AREVA ayrıca Mali’de de bir uranyum madenini işletmek için izin almış buluyor” denildi.
Fransa’nın sadece değerli madenler için savaş sürdürdüğünü düşünmenin çok gerçekçi olmadığına da dikkat çekilen haberde, “Mali birçok açıdan stratejik öneme sahip bir ülke. Bu nedenle de İslamcı gruplara teslim edilmeyeceği de ortada” denildi.


ZENGİNLİK İÇİNDE YOKSUL BİR ÜLKE

1960 yılında Fransa sömürgeliğinden kurtularak bağımsızlığına kavuşan Mali Batı Afrika’da denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Mali’nin topraklarının önemli bir bölümü Sahra Çölü’nün içinde bulunuyor. Dünyanın en fakir ülkelerinde biri konumunda olan ülkenin 15 milyon olduğu tahmin edilen nüfusunun yüzde 73’ü günlük 1 doların altında bir gelirle geçinmek zorunda. Nüfusun üçte birinden fazlası temiz içme suyundan mahrum olduğu gibi ciddi yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya. Halk, kolera ve tüberküloz gibi salgın hastalıklarla da boğuşmak zorunda. Ülkedeki ortalama yaşam süresi 48.1 yıl olarak belirtiliyor.

ALTIN KUŞAĞI

Batı Afrika’nın “Altın kuşağı” olarak adlandırılan bölgenin tam ortasında bulunan Mali, 1990’lı yılların sonundan itibaren altın üretimine başlamasına karşın bugün Güney Afrika ve Gana’dan sonra Afrika kıtasının üçüncü büyük altın üreticisi konumuna geldi. Mali yılda 51.3 ton altın üretiyor.
Mali’de sadece altın bulunmuyor. Petrol, doğal gaz, fosfor, boksit (Alüminyum taşı), uranyum, bakır, mücevher ve değerli diğer taşlar da mevcut. Mali’de ayrıca bir süre öncesine kadar doğada saf olarak bulunma ihtimali verilmeyin hidrojen de bulundu. (Köln/EVRENSEL)


İNGİLTERE: DURUM ENDİŞE VERİCİ

Afrika’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Simmonds, Mali’nin ‘terörist cennetine’ dönüşebileceği uyarısında bulunarak, ülkedeki durumun ‘endişe verici’ olduğunu belirtti. Mecliste milletvekillerine açıklama yapan Simmonds, İngiltere’nin Mali operasyonunda Fransız askeri güçlerine “sınırlı destek” vereceğini vurguladı. Mali’deki durumun İngiltere için ‘ciddi endişe verici’ olduğunu belirten İngiliz Bakan, “Bu ülkenin terörist cenneti haline gelmesine göz yummak, ülkemizin çıkarlarına terstir” diye konuştu. İngiltere Başbakan David Cameron ise, BBC Radyo 4’e yaptığı açıklamada Fransa ile istihbarat paylaşımı da yapabileceğini belirterek, “Ülkenin kuzeyini kontrol altına almış ve El Kaide ile birlikte hareket eden çok tehlikeli bir İslami rejim var karşımızda. Bu grup ülkenin güneyini de tehdit ediyor ve biz bu konuda Fransa’nın aldığı önlemi desteliyoruz.” dedi. İngiltere hükümeti, Mali operasyonunda Fransa’ya sadece lojistik destek vereceklerini bildirmiş ve bu kapsamda 2 kargo uçağı göndermişti.


TÜRKİYE: MALİ’YE GİTMEYİN

Dışişleri Bakanlığı, Mali için seyahat uyarısında bulunurken Mali’de bulunan vatandaşların ivedilikle bölgeden ayrılmalarını istedi. Bakanlıktan yapılan duyuruda “Mali’nin kuzeyinde istikrarsızlığın son günlerde tırmanış göstermesi muvacehesinde, vatandaşlarımızın bu bölgeye seyahatten imtina etmeleri ve halen buralarda bulunan vatandaşlarımızın da ivedilikle bölgeden ayrılmaları uygun olacaktır” denildi.


FRANSA SAVUNMA BAKANI: MÜCADELE UZUN SÜRECEK

Mali’deki Fransız askerlerinin ülkenin kuzeyine doğru ilerlediğini söyleyen Fransa Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian, mücadelenin uzun süreceğini ifade etti. Bu arada Fransa’nın Mali’ye askeri müdahalesinden beri ülkeden kaçışlar da devam ediyor. Son olarak 450 Mali vatandaşının Nijer’e, 309’unun Burkina Faso’ya ve 471’inin de Moritanya’ya sığındığı belirtildi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, sığınmacıların yüzde 90’ını kadın ve çocukların oluşturduğunu aktardı.

ÖNCEKİ HABER

Yetki Çelik-İş’te, gözler vaatlerde

SONRAKİ HABER

Tepenin ardı barış olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...