01 Temmuz 2022 09:48

Festus Okey davasında gerekçeli karar açıklandı: Sanığın savunmasının aksi kanıtlanamadı

Nijeryalı Festus Okey’in gözaltındayken öldürülmesine ilişkin görülen davada sanık polis Cengiz Yıldız’a verilen 3 yıl 4 aylık hapis cezasının gerekçesi açıklandı.

Festus Okey'in Beyoğlu polis karakoluna getirildiği an | Evrensel WebTV YouTube kanalında yayımlanan 'Festus Okey davasında 13 yılın ardından | Avukat Ocak: Cezasızlık politikasına izin vermemeliyiz' başlıklı videodan alınmıştır

Paylaş

Nijeryalı Festus Okey’in 15 yıl önce İstanbul Beyoğlu Polis Merkezi'nde silahla öldürülmesine ilişkin davada, gerekçeli karar açıklandı.

Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre daha önce üç kez Yargıtay'dan dönen davada 3 yıl 4 ay hapis cezası alan sanık polis Cengiz Yıldız'ın meydana gelen olayda sonUcu öngörmesinin mümkün olmadığı iddia edildi, sanık polisin savunmasının aksini kanıtlanamadığı öne sürüldü.

Türkiye’ye profesyonel futbolcu olma hayaliyle gelen Festus Okey, 2007’de uyuşturucu bulundurduğu iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından Beyoğlu Polis Merkezi'nde öldürüldü. Okey'in davasında kararın Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından üçüncü kez bozulmasının ardından, ‘yargılama’ yeniden yapıldı.

İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Mayıs’ta görülen duruşmada 4’üncü kez karar verdi. Sanık polis Yıldız, ‘taksirle öldürme’ suçundan 4 yıl hapis cezası aldı. Mahkeme daha sonra bu cezanın ‘sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak’ cezayı 3 yıl 4 aya indirdi.

KANIT BULUNAMADI

İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, ödül gibi cezanın gerekçesini açıkladı. Sanık polisin savunmasının aksinin kanıtlanamadığının iddia edildiği kararda, Okey’in ölümüne neden olan silahın hangi mesafeden ve açıdan ateşlendiğini ortaya çıkaracak en önemli delil olan üzerindeki gömleğin ‘kaybolduğu’, bu nedenle de atış mesafesinin tayin edilemediği belirtildi. Kararda, şu ifadeler yer aldı: “Maktul Festus ile sanık polis arasında öldürmeyi gerektirecek bir husumet bulunmadığı, bu konuda elde edilmiş kanıt bulunmadığı (…) maktulün üzerindeki gömleğinin bu süreçte kaybolması nedeniyle atış mesafesinin tayin edilemediği, ancak gömleğin özellikle yok edildiğine ilişkin iddiaları doğrulayacak kanıt bulunmadığı, tanık Erdoğan'ın beyanlarının da sanığın bu yöndeki savunmalarını doğruladığı, anlaşılmış ve kabul edilmiştir.”

“ÖNGÖREMEZDİ”

Gerekçeli kararda, sanık polis Cengiz’in meydana gelen olayın sonucunu öngörmesinin mümkün olmadığı da iddia edildi: “Maktulün tek başına bulunduğu odaya silah kullanma konusunda tecrübeli olan sanığın, bu gerekliliğe uymadan girmesi ile özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve maktulün ölümüyle sonuçlanan olaya neden olduğu, meydana gelen sonucun sanık tarafından öngörülmesinin mümkün olmaması nedeniyle sanığın eyleminin taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından…”

Karara Okey’in ailesinin avukatları ile sanık polis Cengiz Yıldız’ın avukatlarının itiraz ettiği öğrenildi. Yıldız’ın avukatı Vehbi Kahveci’nin 27 Haziran’da sunduğu temyiz dilekçesinde, “Olayın mağduru aslında müvekkilimiz” denildi, Yıldız’ın hiçbir kusur olmadığı iddia edilerek, kararın bozulması istendi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

EMNİYETTEN BİLİNDİK İDDİA: "KENDİNİ VURDU"

25 yaşındaki Nijeryalı mülteci Festus Okey, futbolcu olma hayaliyle 2005 yılında Türkiye'ye geldi. 20 Ağustos 2007’de arkadaşı M.O. ile birlikte Beyoğlu’nda sivil polislerce gözaltına alındı ve Beyoğlu Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Burada silahla vurularak öldürülen Okey için emniyet tanıdık bir savunma yaptı. Emniyetin iddiasına göre Okey, polisin silahını almaya çalışmış, bu sırada arbede çıkmış ve Okey kendini vurmuştu. Tesadüf o ki nezarethanedeki kamera çalışmıyordu, silahın hangi mesafeden ve açıdan ateşlendiğini ortaya çıkaracak en önemli delil olan Okey’in üzerindeki gömlek ise kayıptı.

CENAZE AİLEYE GÖNDERİLDİ AMA MAHKEME OKEY’İN KİMLİĞİNİ BULAMADI

Okey’in öldürülmesiyle ilgili dava 27 Kasım 2007’de açıldı ve üç buçuk yıl boyunca her duruşmada Okey’in kimlik bilgilerinin doğru olup olmadığının araştırılması istendi. Mahkeme Türkiye'de iltica başvurusunda bulunan ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından kendisine bir kimlik verilen Okey’in kim olduğunu bir türlü bulamıyordu! Üstelik Okey'in cenazesi de Nijerya'daki ailesine gönderilmişti bile.

Bu arada Göçmen Dayanışma Ağı, 2011'de mahkemenin bir türlü bulamadığı Okey’in ailesine de ulaştı. Okey’in Güney Afrika'da yaşayan kardeşi Tochukwu Gameliah Ogu davaya katılma talebinde bulundu ancak mahkeme bu talebi reddetti. Sanık polis yargılama boyunca hiç tutuklanmadı, görevine de devam etti.

YARGITAY İKİ KEZ BOZDU, YEREL MAHKEME DİRENDİ

2011 yılında, dava açıldıktan tam 4 yıl sonra karar çıktı. Üye hakimlerden biri, sanık polisin olası kastla adam öldürmekten 20 yıl ceza alması gerektiğini savunmuştu ama öyle olmadı. Yıldız, “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Yargıtay, bu kararı üç yıl sonra bozdu ve Okey’in biyolojik bağının araştırılarak kardeşinin davaya katılma talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme bunu kabul etmedi. Yargıtay, Mart 2018’de kararı bir kez daha bozdu ve tekrar Okey’in kimliğinin belirlenmesi ve kardeşinin Okey ile akrabalık bağının araştırılması gerektiğini ifade etti.

AİLE 12 YIL SONRA MÜDAHİL OLABİLDİ

2019’da yeniden başlayan davada İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, Okey’in Güney Afrika’da yaşayan annesi Love Ogu ve abisi Tochukwu Gameliah Ogu’dan alınan ve örneklerin Adli Tıp tarafından incelenmesine karar verdi. DNA testi sonucunda, eşleşme sağlandı. Ve nihayet, 12 yıl sonra, mahkeme de ailenin davaya katılma talebini kabul etti.

YİNE AYNI MÜTALAA: "TAKSİRLE ÖLDÜRME" SUÇUNDAN CEZALANDIRILMASINA...

Yeniden başlayan davanın 4 Kasım 2020’de görülen 23. duruşmasında mütalaasını açıklayan savcı, sanığın eyleminde kast, olası kast veya bilinçli taksirle hareket ettiğine ilişkin cezalandırılmasına yeter delil bulunmadığı savundu. Polis memuru olan sanığın mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği belirten savcı mütalaada, Yıldız'ın, "taksirle öldürme" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisini istedi. Okey ailesinin avukatları ise Yıldız’ın “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmasını talep etti.

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KARAR: YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİ

Bu arada Okey ailesi Anayasa Mahkemesine 2018’de başvuru yaptı. Dosyayı başından itibaren dikkatle takip eden Avukat Alp Tekin Ocak tarafından yapılan başvuruda olaya ilişkin etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının, ölümle sonuçlanan şiddetin ırk temelli ayrımcılık saikiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle yaşam hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini belirtmişti. Bu başvuruyu 13 Ocak 2021 tarihinden karara bağlayan Yüksek Mahkeme Nijeryalı Festus Okey’in yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve aileye tazminat ödenmesine hükmetti.

Mahkeme, bazı kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada etkili ceza soruşturması yürütülmesi yükümlülüğünün ihlal edildiği ile ayrımcılık boyutuyla eşitlik ilkesinin ihlal edildiği iddialarını ise, bir karşı oyla, kabul edilemez buldu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Johansson'dan Erdoğan'a yanıt: İsveç'te iade kararları bağımsız yargı tarafından verilir

SONRAKİ HABER

Demirtaş'tan "Yeni çözüm süreci" yazısı: AKP'nin atacağı her adım seçim hesaplarından öte anlam taşımaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...