30 Haziran 2022 20:34

ABD'de iki gözaltı merkezindeki göçmen işçiler greve çıktı

ABD'de özel şirketlerin yönettiği gözaltı merkezlerinde “gönüllü” adı altında çalışmak zorunda kalan göçmenler, iki gözaltı merkezinde çifte sömürüyü protesto için greve çıktı. 

(Temsili görsel) | Fotoğraf: Hédi Benyounes/Unsplash

Paylaş

ABD’de “yasa dışı” yollardan ülkeye giren göçmenleri tutuklayarak özel şirketlerinde yönettiği gözaltı merkezlerinde tutuyor. Bu merkezleri yöneten şirketler göçmenleri ucuz iş gücü olarak çalıştırıyor. “Gönüllü” olduğu iddia edilse de para kazanabilmek için çalışmaya mecbur kalan göçmenler, iki gözaltı merkezinde bu çifte sömürüyü protesto için greve çıktı. 

Wsws.org’un haberine göre, Kaliforniya eyaletindeki en az iki göçmen gözaltı merkezinde artan ihlaller ve suiistimaller nedeniyle göçmen tutuklu işçiler greve gitti. İşçiler, Kaliforniya’da saatte 15 dolar olan asgari ücrete rağmen, banyo ve yatakhaneleri günde 1 dolar gibi bir ücret karşılığında temizlediklerini söylüyorlar. Grevlerin yaşandığı Kaliforniya’daki iki federal göçmen gözaltı merkezi özelleştirilmiş durumda. Bu gözaltı merkezleri ABD’nin en büyük özel cezaevi şirketlerinden biri olan GEO Group tarafından işletiliyor.  

Tutukluların Kuzey Kaliforniya Kamu Radyo İstasyonu’na (KQED) yaptıkları açıklamalara göre, McFarland’daki (Orta Kaliforniya) Golden State Annex’teki göçmenler, 6 Haziran’dan beri, Bakersfield’daki Mesa Verde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) İşleme Merkezi’ndeki göçmenler ise 28 Nisan’dan beri grevdeler. İşçiler asgari ücretin yanı sıra sıhhi ve güvenli çalışma koşullarının sağlanmasını talep ediyor. 

ŞİRKET ZENGİNLEŞİRKEN, İŞÇİ SÖMÜRÜSÜ BÜYÜYOR

Golden State Annex’teki grevciler yaşadıklarını şöyle anlatıyorlar: “Emeğimiz sömürülüyor ve yatakhaneleri temizlemek için günde 1 dolar ödeniyor... Bu arada, GEO Group gibi özel cezaevi şirketleri, ICE gözetiminde tutulan bizleri barındırmak için her yıl on milyonlarca dolar alıyor.”

GEO ise 2022’nin ilk çeyreğinde 551 milyon dolar gelir elde eden ve kendi web sitesine göre ABD, Birleşik Krallık, Avustralya ve Güney Afrika’da güvenlik tesisleri işleten geniş kapsamlı bir uluslararası şirket.

Bu işçi grevleri ise, Kaliforniya’nın Cal/OSHA olarak da bilinen İş Güvenliği ve Sağlığı Departmanı, geçen ay yedi tutuklu adına “Göçmen Adaleti için Kaliforniya İşbirliği” tarafından yapılan bir şikayet nedeniyle McFarland’daki Golden State Annex’teki sağlıksız koşulları araştırırken gerçekleşiyor. Şikayette GEO, duşlarda büyük siyah küf lekeleri ve menfezlerden yatakhanenin havasına karışan siyah lifli toz parçacıkları bulunan güvensiz tesisler nedeniyle suçlanıyor.

GÖZALTI KOŞULLARI HASTA EDİYOR

Kaliforniya Sağlık Bakanlığı’na göre havadaki küf sporları astım, alerjik rinit, egzama, bronşit gibi solunum yolu enfeksiyonları ve daha fazlasına neden olabilir. Şikayette bulunan yedi tutukludan biri olan Vladimir’in doktorları, bir röntgen filmi aracılığıyla akciğerinde bir leke keşfetti. Vladimir KQED’e şunları söyledi: “Akciğerim etkilendiği için korkuyorum. Nefes almakta zorlanıyorum. ... Toz ve küf sağlığımız için kötü ve ne yazık ki sağlığımızı umursamadıkları bir yerdeyiz”

GEO şirketi KQED’e “Gönüllü bir programa katılmamayı seçmek bir işçi grevi anlamına gelemez” dedi. Bu iddia, şirketin sömürdüğü işgücünün şikayetlerini ya da en temel işçi haklarını bile kabul etme konusundaki isteksizliğini gösteriyor.

GEO, göçmenleri alıkoymak için ABD hükümetinden milyonlarca dolar alırken, bu göçmenlerin ucuz işgücünü sömürüyor. Aldıkları düşük ücretleri de temel ihtiyaçlarını gidermek zorunda oldukları hapishane kantinlerinde geri alıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, kovid-19 döneminde alınmayan önlemlere yönelik tepkiler nedeniyle Adalet Bakanlığının kâr amacı güden cezaevleriyle sözleşme yenilemesini yasaklayan bir kararname imzalamıştı. Bu da GEO gibi özel cezaevi şirketlerinin, daha az dikkat gösterilen ve kaynakları yasak kapsamına girmeyen göçmen gözaltı tesislerine kaydırmasına neden oldu.

GEO ve özel hapishane endüstrisi, daha fazla göçmenin gözaltına alınmasına neden olan ve dolayısıyla şirket için daha fazla kârı garanti altına alan politikaları hayata geçiren politikacılara önemli miktarda sermaye de harcadı. Ulusal Göçmenlik Adalet Merkezi’ne göre, Amerikan Kongresi de 2021 yılında 200’den fazla göçmen gözaltı merkezine 3 milyar dolar verdi. 

ŞİRKETLERE YILDA 11 MİLYAR DOLAR KAZANDIRIYOR!

Hapishane işçiliği, ABD için büyük bir ekonomik güç. ACLU tarafından 15 Haziran’da yayınlanan bir rapor, cezaevi işçilerinin yılda 11 milyar dolar değerinde mal ve hizmet ürettiğini ve saat başına 13 sent ile 52 sent arasında değişen bir ücret aldıklarını ortaya koyuyor. Bu ücretin yarısından fazlası mahkumlar tarafından hijyen ürünleri ve tıbbi bakım için harcanıyor. Ankete katılan mahkumların yüzde 70’i temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, yüzde 76’sı ise ceza tehdidi altında çalıştıklarını söylemiş. Alabama, Arkansas, Florida, Georgia, Mississippi, Güney Carolina ve Teksas’taki cezaevi çalışanları, işlerinin çoğunu herhangi bir ücret almadan yapıyorlar.

Kamu Avukatı Lisa Hay’e göre federal cezaevlerindeki insanlık dışı koşullar, Oregon Sheridan’daki federal cezaevinde 80 mahkumun açlık grevine başlamasına da neden oldu. Hay, anayasaya aykırı olan insanlık dışı koşullar nedeniyle mahkumların serbest bırakılması gerektiğini savunuyor. Sheridan’daki Federal Ceza İnfaz Kurumunda Mart 2020’den bu yana en az altı mahkum öldü.

TRUMP POLİTİKALARINI SÜRDÜRÜYOR

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler tarafından yürürlüğe konulan ve şu anda Biden yönetimi tarafından uygulanan politikaların neden olduğu göçmenlere ve mültecilere dayatılan tehlikeli koşullar, tekrarlanan trajedilerle sonuçlandı ve işçi sınıfına karşı derin bir düşmanlığı da yansıtıyor. Biden yönetimi Donald Trump’ın “Meksika’da Kal” politikasını sürdürüyor ve 2021’de Trump’ın herhangi bir yılından daha fazla göçmeni tutuklandı.

NATO: GÖÇ, HİBRİT TEHDİT

27 Haziran’da en az 53 göçmen, ABD emperyalizminin müdahalesi sonucu kendi ülkelerindeki koşullardan kaçmaya çalışırken Teksas eyaletinin San Antonio kentinde aşırı sıcaklıktaki bir kamyona tıkıştırılarak öldürüldü. Bu katliam, İspanyol ve Fas polisinin Fas sınırından İspanya’nın Melilla bölgesine geçmeye çalışan 37 mültecinin canını almasından ve yüzlercesinin yaralanmasından sadece birkaç gün sonra gerçekleşti. Katliam, PSOE/Podemos hükümetinin mültecilere yönelik baskının arttırılmasını ve Afrika’daki emperyalist eylemleri meşrulaştırmak için NATO’nun göçü “hibrit tehdit” olarak değerlendirmesini talep ettiği Madrid’deki NATO zirvesinden hemen önce meydana geldi.

Sadece 2021 yılında 86 milyon insanın zorla evlerinden edildiği tahmin ediliyor. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

BİRTEK-SEN'den asgari ücret açıklaması: Açlık sınırını reva görenlere karşı birleşelim, mücadele edelim

SONRAKİ HABER

Kobane Davası'nda gizli tanıkların ifadesi birbirinin aynısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...