Akın Gürlek ataması | Sadakat rejimi bürokrasisi
Siyasi davalarda tartışılacak kararlar veren Akın Gürlek’in Adalet Bakan Yardımcılığı’na getirilmesini değerlendiren Siyaset Bilimci Dinçer Demirkent; “Erdoğan yeni sezon için takımını kuruyor” dedi.

ARŞİV | Fotoğraf: DHA
İLGİLİ HABERLER

Akın Gürlek: ‘Özel yetkili’ hakimlikten Adalet Bakan Yardımcılığı’na

Erdoğan, AYM kararını tanımayan Akın Gürlek'i Adalet Bakan Yardımcılığı'na atadı
Meltem AKYOL
İstanbul
Kritik siyasi davalarda çok tartışılacak kararlar veren Akın Gürlek’in adalet bakan yardımcılığına getirilmesini değerlendiren Siyaset Bilimci Dinçer Demirkent’e göre “Erdoğan yeni sezon için takımını kuruyor”. Demirkent şöyle diyor: “Bu Anayasa’ya sadakat ile cumhurbaşkanına sadakat arasındaki zıtlığın sonuçları bakımından en önemli atamalardan biri. Hakaret-sadakat rejimi bürokrasi, özellikle yargı bürokrasisi bakımından okumak gerek.”
"ERDOĞAN YENİ SEZON İÇİN TAKIMINI KURUYOR"
Türkiye’de uzun zamandır ‘özel yetkili mahkemeler’in yerini ‘özel yetkili hakimler’ almış durumda. Kritik davalarda çok tartışılacak kararlar veren bu hakimlerin kısa süre sonra terfi ettiği görülüyor.
Onlardan biri de Akın Gürlek. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Adalet Bakan Yardımcılığına getirilen Gürlek, pek çok siyasi davada verdiği hukuksuz kararlarla yakından biliniyor. Siyasi yasak kararı ile Demirtaş’ın 2023’te aday olmasının önüne geçen kararda da Canan Kaftancıoğlu kararında da onun imzası var. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan da o, Gezi tutuklamalarına yapılan itirazı reddeden de o.
Dahası da var… Peki bu atamanın anlamı ne, dahası yalnızca ‘Ödüllendirildi’ değerlendirmesi ile sınırlı kalabilir miyiz?
Siyaset Bilimci Dinçer Demirkent’e göre “Erdoğan yeni sezon için takımını kuruyor”. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları, Selam Tevhid, MİT tırları, şike davası, Gezi, Osman Kavala, binlerce akademisyenin atılmasına neden olan barış bildirisi, Cübbeli Ahmet Hoca davası gibi birçok önemli dava ile adını duyuran İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesine atanmasını da hatırlatan Demirkent şöyle sürdürüyor değerlendirmesini:
“Yargının ayarlanması süreci uzun zamandır olan bir şey, özellikle 2014 sonrasında. Biliyorsunuz Anayasa Mahkemesine İrfan Fidan’ın seçilme süreci var, ki pek seçilmeye benzemeyen bir süreçti bu. Yargıtayın, Danıştayın değiştirilme süreçleri var yani bu dairelerdeki üyelerin bir biçimde hükümetin istediği şekilde oluşturması. Bu Türkiye ile sınırlı değil dünyadaki benzer otoriter eğilimlere sahip iktidarların da yaptığı bir şey bu. Polonya, Macaristan gibi örnekler benzer süreçleri işletiyorlar.
İrfan Fidan da sembolik isimdi ama Akın Gürlek’in neredeyse bütün siyasi davaların içinde olması ve kararlarına da baktığınız zaman, Adalet Bakanlığı yardımcılığına atanması bütün kontrolü sağlayacak düzenin oluşmasına işaret. Bu Anayasa’ya sadakat ile cumhurbaşkanına sadakat arasındaki zıtlığın sonuçları bakımından en önemli atamalardan biri. Hakaret-sadakat rejimi bürokrasi, özellikle yargı bürokrasisi bakımından okumak gerek. Ben bunu ‘Erdoğan yeni sezon için takımını kuruyor’ diye yorumlamıştım. Türkiye’nin yeni bir sürece seçimi değiştirecek bir sürece gireceği açık. Gezi davasının sonuçlanması bunun bir örneğiydi. Kaftancıoğlu bunun bir örneğiydi. Bundan sonra yargının vereceği kararları da aslında bu süreç bakımından değerlendirmek lazım.
Fotoğraf: Evrensel
"VERDİĞİ KARARLARLA NE KONUŞTUĞUNU ANLIYORUZ"
Gürlek’in ‘İcraatları nedeniyle ödüllendirildi’ği değerlendirmesi yapılıyor. Demirkent meseleye yalnızca buradan bakılamayacağının altını çiziyor: “Devlet bu süreçte Anayasa’nın dışına çıkacaksa bu birilerin eliyle olacak. Hatırlarsanız Kemal Kılıçdaroğlu ‘Bürokratlar anayasa ve yasaların dışına çıkmasın, suç işlemesin. İşlerse de sonuçları olacak’ demişti. Bu noktada ‘Kim atanırsa atansın verilen talimatları uygulayacak’ önermesi o kadar da doğru olmayabilir. Dolayısıyla burada ‘Mutlaka o talimatları uygulayacak’ birinin böyle kritik yerlere getirilmesi sürecini görüyoruz.”
Gürlek’in atama sonrası yaptığı ‘Burası Türkiye, bizler verdiğimiz kararlarla konuşuluruz’ değerlendirmesini de hatırlatan Demirkent, “evet, verdiği kararlarla da konuşuyor, biz de ne konuştuğunu anlıyoruz” diyor.
"ADALETE GEÇMİŞ OLSUN"
Barış Akademisyenleri davasını yürüten Avukat Meriç Eyüboğlu, Gürlek için “Çağlayan’ın demirbaşıydı” diyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: “Barış için akademisyenler sürecinde de kamuoyuna yansıyan yansımayan akıl almaz şeyler yaşadık. Örneğin bir davada PKK tarafından öldürülen bir kişinin ailesine taziye ziyareti cezasına hükmetmişti. Gençay Gürsoy ile Şebnem korur Fincancı davalarında da daha çok ceza verme motivasyonu hiç düşmedi. Ki o tarihlerde imzacı akademisyenlere tüm mahkemelerce 1 yıl 3 ay hapis cezası veriliyordu. Yani “tarife” buydu. Örneğin Gençay Hoca’ya, kendisinin yönetimde olmadığı dönemde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından yapılan bir basın açıklamasını gerekçe göstererek hapis cezasını 2 yıl 3 aya, Şebnem Korur Fincancı’ya da Türkiye İnsan Hakları Vakfı bünyesinde raporladığı Cizre bodrumlarındaki çocuk çene kemiği ve nicesi nedeniyle 2 yıl 6 aya karar verdi! Bu ‘karne’ anlat anlat bitmez ama sonuçta siyasi iktidarı hiç üzmedi, hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Biz ‘Yargıtay yok o da yetmez anayasa mahkemesi olsun’ diye kulağını çınlatmıştık, yardımcı oldu. Gerisini Adalet Bakanı düşünsün. Koltuğu tehlike altında. Tek cümleyle söylersem ‘Hiç sevmezdik Çağlayan’ın gözü aydın, ‘adalet’ e geçmiş olsun’.
TEK ADAM REJİMİNE KARŞI BAĞIMSIZ YARGI MÜCADELESİNE ÇAĞRI:
Atama sonrası Demokrasi için Hukukçular şu değerlendirmeyi yaptı: “Biz Gürlek’i sulh ceza hakimiyken verdiği tutuklama kararlarıyla iktidar sadakatini gösterip, mükafat olarak kritik mahkemelere başkan atanmasından tanıyoruz. Tek adam rejiminin yargı ayağına dayanak olan Gürlek’in bakan yardımcılığına atanması verdiği kararların mükafatıdır. Rejimin yargı tahakkümünü de ortaya koymaktadır. Herkesi tek adam rejimine karşı, Bağımsız Yargı, Demokratik Türkiye mücadelesine ortak olmaya davet ediyoruz!”
DEMİRTAŞ, KAFTANCIOĞLU, ÇHD VE DAHASI
Gürlek’in başkanı olduğu mahkemelerin bugüne kadar verdiği kararlar ise şöyle:
- HDP’nin Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’a örgüt propagandası suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Bu ceza; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Demirtaş’ın ana davasındaki verdiği ihlal kararından önce tahliye edilmesine rağmen, cezaevinden çıkamamasına neden oldu. Siyasi yasaklı duruma gelen Demirtaş 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olamayacak.
- CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na ise yedi yıl önceki sosyal medya paylaşımları nedeniyle 9 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Yargıtay bu cezanın 4 yıl 11 aylık kısmını onayladı. Gürlek’in mahkemesinin verdiği kararla Kaftancıoğlu’na “Parti yöneticisi olmasına kısıtlama” getirildi.
- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı olan ve yazarımız Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı 2.5 yıl hapis cezası kararının altında imzası vardı.
- Gazeteci Can Dündar’ı kaçak ilan ederek gayrimenkullerine el koyma kararı da Akın Gürlek’in mahkemesinden çıktı.
- Aralarında Selçuk Kozağaçlı’nın bulunduğu 18 ÇHD’li avukata verilen 159 yıllık hapis cezasının altında da imzası var.
- Akın Gürlek’in en tartışmalı kararlarından biri de Anayasa Mahkemesinin (AYM) Enis Berberoğlu’na ilişkin verdiği hak ihlali kararını uygulamayarak AYM kararına direnmesi oldu. Yani Gürlek, AYM kararını tanımadı. “Akın Gürlek, yeni Zekeriya Öz”dür sözü de bu karardan sonra geldi.
- Gezi davasında Osman Kavala’yla birlikte Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Tayfun Kahraman’ın tutuklanmasına yapılan itirazı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi reddetti. İtirazı reddeden mahkemenin başkanı da CHP’li Özgür Özel’in ‘Mahkeme mahkeme gezdirilen seyyar giyotin’ diye nitelediği Gürlek’ti.
- Akın Gürlek’in başkanı olduğu İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını terör örgütleriyle ilişkilendirerek özel teftiş başlatmasına dayanak olan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) yargılamasını yürütüyordu.
Evrensel'i Takip Et