23 Mayıs 2022 04:44

Antepli işçilerden mülteci değerlendirmesi: Birlik değiliz, birlikte eziliyoruz

Antep'te çeşitli fabrikalardan işçilerle mülteci sorununu, siyasetin gündemindeki geri gönderme tartışmasını konuştuk.

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Mesut BAYLAV
Antep

Mülteci tartışması ülke gündemini sararken, Antep’te çeşitli fabrikalardan konuştuğumuz işçiler mülteciler konusunda, “Birlik değiliz, birlikte eziliyoruz” dedi. Bir işçi, “Her birimiz dört elle işlerimize sarılmış olduğumuz halde neden biz de perişanız? Birlikte eziliyoruz, birlik olmadığımız için” ifadelerini kullandı.

Yusuf Halı’da çalışan bir işçi, ülkemizdeki mültecilerin durumunun elbirliğiyle çözülmesi gereken bir problem olduğunu belirterek, “Çünkü elbirliğiyle hazırlanmış bir projenin sonucunda oluştu. Onların yaşam alanlarını bombalar, silahlarla, eğittiğimiz paralı askerlerle, Radikal İslamcılar ve cihatçı gruplarla altüst ettik. Birçok amaca hizmet etti bu aşağılık büyük kurgu. Suriye'nin petrolleri, verimli zeytinleri, arazileri iç oldu. Oradan ülkemize gelen misafirler işveren için ucuz iş gücü sağladı. En fakir muhitlerde yaşayan insanlar fahiş fiyatlarla onları kiracıları yaptı, ne de olsa çocuklarını güvenli bir çatı altına almak her anne babanın önceliğiydi” dedi.

Ağır şartlar altında karın tokluğuna çalıştırılmaları için zeminin de hazırlandığını söyleyen işçi yaşananları şöyle ifade etti: “Onlar çocuklarının geçimi, sağlığı, eğitimiyle uğraşadursun memleketleri, toprakları elden gidiyor. Elimizle yıktığımız bir insanlık enkazının altında kokuşmuş vaziyetteyiz. Ne yazık ki gücümüz bu olayların kurbanına yettiği için hepimiz onları suçlayıp aşağılıyoruz. Kara bir düzenin içerisindeyiz, her şeyimiz yağmalanıyor, emeğimizin karşılığı elimize konar konmaz alınıyor avucumuzdan. Çünkü hepimizin ciddi suni gündemleri var, onlarla oyalıyorlar. Haydi diyelim ki Suriyeli mülteciler vatanını terk etti diye ‘reziller’, ya biz vatanımızdayız, her birimiz dört elle işlerimize sarılmış olduğumuz halde neden biz de perişanız? Birlikte eziliyoruz, birlik olmadığımız için.”

‘MÜLTECİLER GİDERSE MUSLUĞU KESİLECEK’

Asil Grup’ta çalışan bir işçi “Derler ya hani, suyla sorunumuz yok musluğun başındaki ile işimiz. Durum biraz böyle. Musluğun başındaki patronların kovasını doldurma peşinde, arada yere damlayan sular da işçilere düşen pay” diye söze başladı. İşçi, mülteci meselesinde esas iktidar partisinden dert yanmak gerektiğini belirterek “Suriye’ye müdahale ediyor. ‘E etmezsek bizim topraklara zararı olacak’ diyor. Bahane. Aslında çıkar sağlıyor. Şimdi bugün mültecileri gönderse gelen musluğu da kesilmiş olacak” diye konuştu.

Son dönem başta Ümit Özdağ olmak üzere mültecilere yönelik ırkçı yaklaşımlarda bulunmasına ilişkin de konuşan Asil Grup işçisi, “Ortalığı karıştırmak istiyorlar. Biz yıllardır halklar iç içe yaşıyoruz. Benim yaşadığım mahalle Düztepe’de yüzyıllardır Aleviler ile Sünniler var. Herkes birlik içinde yaşıyor. Mahallede mültecilerle konuşuyoruz. Alışveriş yaptığımız insanlar bunlar. Dürüst satış yapıyorlar. Her millette kötü insan vardır elbette. Diyorlar ki: ‘Kimle savaştığım belli değil, orda nasıl kalsaydık?​’ Doğru değil mi bu? Biz de öyle olacağız diye korkuyorum” diyor.

‘BÜTÜN SORUNLARIN KAYNAĞI MÜLTECİLERMİŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR’

Bade Halı’dan genç bir işçi ise, “Mültecilerin olması rahatsız edici bir durum. Maddi ve manevi olarak da bize zarar verdiklerini düşünüyorum. Maddi açıdan bizden daha ucuz bir paraya çalışıyorlar. Tabi burada esas kurnazlık ve suç hem hükümette hem de patronlarda. Daha çok para kazanabilmek için mültecileri çalıştırıyorlar. Onlar da daha ucuza çalışmak zorunda kalıyorlar. Tekstil sektöründe özellikle Antep’te işçiler bu durumun acısını çok çekiyor” derken bir yandan da iş yoğunluğundan dolayı haberleri düzenli takip etmediğini ekliyor. Mülteci sorununun birlik olmakla çözüleceğini ancak nasıl bir birlik sorusuna dair net bir fikri de olmadığını söyleyerek, “Şimdi son dönemde bakıyoruz, memleketteki bütün sorunların sebebi mültecilermiş gibi gösteriliyor. Hayır, esas sorun hükümet. Bunlara sebep olan hükümet. İşverenlere de şart koşabilirdi. Ucuza çalışma meselesinin önüne geçebilirdi. Ama yok, alan da satan da memnun” ifadelerini kullandı.

‘ESAS SORUMLULUK SURİYE’Yİ KARIŞTIRANLARIN’

Melike Tekstil’de çalışan bir işçi mülteciler üzerinden yoğunlaşan tartışmaların ‘gündem değiştirme’ amacıyla yapıldığını dile getirdi: “Mülteciler de buraya gelmek istemezdi. Mecbur kaldı, insanlar geldi. İnsan hiç evini barkını, işini gücünü bırakıp gelmek ister mi? Son tartışmaların ise gündem değiştirme ve hedef değiştirme olduğunu düşünüyorum.”

Göç yaşanmasında esas sorumluluğun Suriye’yi karıştıranlarda olduğunu belirten işçi, “Suriye’yi karıştıran, oraya asker yollayan ülkelerdir bunun sebebi. Bizim hükümetimiz de hiç iyi yönetemedi bu süreci. E insanlar ne yapacak? Aç mı kalacak? Zaten çoğu Avrupa’ya da gitmek istiyor. Ya da şartlar düzelirse birçoğu ülkelerine de dönebilir. Sonuçta orada toprakları olan insanlar var” ifadelerini kullandı.

Fabrikadaki işçiler arasındaki tartışmalara da değinen Melike Tekstil işçisi, “İşçiler arasında yoğunluklu olarak ‘Suriyeliler gitse iyi olur. Artık gitsinler vs.’ diye konuşuluyor. Pahalılığın sebebini çoğu işçi Suriyeliler olarak görüyor. İşçiliğin ucuzlaması da buna dahil. Ama aslında böyle olunca gerçek sorumlular perde arkasında kalmış oluyor. Suriyelileri görüyorum ben, adam kayıtdışı, sigorta yok… Hayatta kalmak için ne bulsa yapacak. İş bulamayanı da çöp karıştırıyor. Hepsi çöp topluyor, nasıl iyi koşullarda yaşıyor bu insanlar?​” şeklinde konuştu.

ÖNCEKİ HABER

İsveç KP Lideri Sörensen: NATO üyeliği Kuzey ve Baltık halkları için bir tehdit

SONRAKİ HABER

EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Tekellerin talan ittifakına karşı halk ittifakını kuralım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...