22 Mayıs 2022 04:02

Hayaller gelişip geliştirmek, hayatlar günü kurtarma koşturmacası

Paraya sadece hayatımı devam ettirmek için ihtiyaç duyuyorum. Sanki toplumda birçoğumuzun hayatta yeri yokmuş gibi. Yaşayamadığımızı anlatmaya çalıştıkça “yaşamayın o zaman” denmiş gibi hissediyorum.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğrencisi

Üniversitede üç yıldır eğitim gören 21 yaşında bir öğrenciyim. Öncesinde Karadeniz’de ailemle yaşıyordum. Bandırma’ya geldiğimde sanatla daha fazla uğraşmak, kendime uygun gördüğüm bölüm için tekrar YKS sınavına hazırlanmak, Ege ve Marmara’nın görebildiğim her yerini görebilmek istiyordum. Ama maddi kaygılar, aile ve toplum baskısı yüzünden hâlâ aynı noktadayım.

3 YILDA DEĞİŞEN ALIM GÜCÜ

Üniversitedeki ilk yılımda geçinebilmek bu kadar güç değildi. 3 yıldır 2 bin lira burs alıyorum ve ilk yıl kardeşlerime para gönderebiliyor, doyasıya gezip kendimi geçindirebiliyordum. Bu durum geçen sene sadece kendi ihtiyaçlarımı karşılayabilecek düzeye indi. Bu yıl ise 2 bin lira hiçbir şey için yetmiyor. Bu yüzden bu yıl yarı zamanlı olarak çalışmak zorunda kaldım. İşverenlerin öğrencilerin mağduriyetinden faydalanması yüzünden düşük fiyatla, uzun süreli ve yorucu işlerde çalışmaya mecbur bırakılıyoruz.

Bütçemin 2 bin liralık sabit kısmını kira, fatura gibi büyük giderlere ayırıp, günlük 10-12 saat çalışıp kazandığım 100 lirayı o günkü giderlerime harcıyorum. Yaklaşık 30-50 lira yemek için ayırıyorum, kalan zamanımda arkadaşlarımla oturup vakit geçirebilmek için ancak 20-30 lira ayırabiliyorum. Kalanını 1 paket sigaraya harcayıp, bazen bir gün için bu parayı bile yettiremiyorum. Asgari ücretle bile insanlar geçinemiyorken bu ücretin 5’te 1’iyle bizim geçinmemiz bekleniyor; 850 liraya denk geliyor.

Bu sorunlar bireysel değil; yurtta kaldığım zamanlarda bazı arkadaşlarımın işten döndüğünde yorgun bir şekilde zar zor yemek yiyip, biraz ders çalışıp, 3-4 saat uyuyup tekrar işe ve okula yetişmekle geçen hayatlarına şahit olmuştum. Oysaki 21 yaşındaki genç bir kadının sanatla, felsefeyle, bilimle uğraşacak imkanının olması, geleceğin yapı taşı olduğunun farkında olması ve bu geleceğe   gelişiminden izler bırakabilmesi gerekiyor. Ama sadece günü kurtarmak için yaşayabiliyoruz. Kitap okumak bile zor olmaya başladı çünkü hayat beni sürekli ya maddi bir şeyler kazanmaya ya da kaybetmeye sürüklüyor. Sanki hayatta maneviyatın bir değeri yokmuş gibi hissediyorum. Daha çok para kazandığında ya da daha çok para harcayabildiğinde toplum içinde daha fazla değer görüyorsun. Oysa paraya sadece hayatımı devam ettirmek için ihtiyaç duyuyorum. Sanki toplumda birçoğumuzun hayatta yeri yokmuş gibi. Yaşayamadığımızı anlatmaya çalıştıkça “yaşamayın o zaman” denmiş gibi hissediyorum.

ANCAK BİRLİKTE

Ben yaşama hakkımı geri almak istiyorum ve bunu sadece birlik olduğumuzda başarabileceğimize inanıyorum. Saatlerce karın tokluğuna çalışmayı reddederek, toplu taşıma 4 lira olduktan sonra ertesi gün o otobüse binmemekle sesimizi duyurabileceğimize inanıyorum. Bunu tek başıma yaptığımda kimse önemsemeyecektir. Bunun için taleplerimiz etrafında olabildiğince güçlü bir şekilde bir araya gelmekten başka çaremiz yok.

 

ÖNCEKİ HABER

Yeni-e buluşması, “Kamusal Tiyatroyu Kamusal Alanda Tartışıyoruz" başlığıyla gerçekleşti

SONRAKİ HABER

Erdoğan’ın Millet Bahçesi açılışına memurların katılımı zorunlu tutuldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...