Alevi dernekleri İzmir’de “Din, beden, cinsiyet; neşeden kedere” sempozyumu düzenliyor

Alevi dernekleri, “Aleviler: Din, beden, cinsiyet; neşeden kedere” konulu 3 günlük sempozyum düzenliyor. Sempozyumun ilk gününde “Türkiye'de Modernleşme, Kurucu Rejim ve Toplumsal Cinsiyet”, “Dinde, Alevilikte Kadın, Erkeklik, Heteronormativite”, “Demokratik Alevi Hareketi: Eril Demokrasi Nereye kadar?​” konuları ele alındı.

İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde, Demokratik Alevi Hareketinin bileşenleri, Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği (ABKTD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle 13-14-15 Mayıs tarihlerinde sempozyum düzenliyor.

Açılış konuşmasını yapan sempozyum koordinatörü adına Çilem Küçükkeleş “Örgütlü güçlerimizin çağrısıyla ve hep birlikte yapacağımız güçlü bir sempozyum bu ve ilk. Bu sempozyumu diğerlerinden farklı kılan konuşup rutine devam etmek değil, buradan bir adımla yeni bir şey örmeye çalışmak” diyerek sözlerine başladı. Tek adam rejimin kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekile kararına değinen Küçükkeleş, “Bu saldırıya karşı göğüs geldik ama biz kendi içimizde ne yapabiliriz sorusunu çok soramadık. Bugün bu soruyu soracağız. Bu soruyla başlayıp yol yürümeye devam edeceğiz. Suya taş attık ve suyu üzerimize sıçratmaya karar verdik” dedi.

“BU SEMPOZYUMUN DALGASI BÜYÜSÜN”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği bir dönem önceki Başkanı Gani Kaplan da konuşmasına ülkedeki kadın cinayetlerine, çocuk istismarına değinerek başladı. Kaplan, “Alevi örgütlerinin erkekleştiği bir dönemde bu sempozyum kıymetlidir. Kendimize iğneyi batırma zamanı geldi. Kürsülerde konuştuğumuz kadar kadın haklarına saygılı değiliz. Bu sempozyumun, umut ediyorum ki dalgası örgütlerimize yansısın” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e vekaleten katılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Nilay Kökkılıç, da belediye olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine verdikleri önemi anlatarak her türlü ayrımcılığa karşı hareket ettiklerini dile getirdi.

Konuşmalarının ardından ise Prof. Dr. Eser Köker okudu açılış bildirisi için kürsüde yer aldı. Köker, konuşmasında öncelikle Gezi davası kararlarına, İstanbul Sözleşmesi’ne, devletin şiddeti kullanarak talandan beslendiği politikalara değindi. “Neşeden kedere” bağlamında günceli değerlendiren Köker ayrıca Alevi kadın hareketinin mücadelesine ve kadın hareketindeki geleneğin yeniden düzenlenmesi anlayışına dikkat çekti.

Ardından 1. Oturuma geçildi. 1. Oturumda ise “Toplumsal Cinsiyet Krizi ve Cinsiyet Kimliği Mücadelesi” konusunda Sema Semih, “Türkiye Modernleşmesinin Cinsiyetlendirilmiş Sınırları ve İhlalleri” konusunda Doç. Der. Sevgi Uçan Çubukçu, “Kurucu Rejimin Toplumsal Cinsiyete Bakışı: Devrim-Reform?​” konusunda Av. İlhan Cihaner ve “Monokültüre karşı Cinsiyetler ve Cinsellikler Çoğulculuğu: Cinsiyet ve Cinsellik Devriminin Kuracağı Birikim” konusunda da Doç. Dr. Öykü Didem Aydın katılımcı oldu.

SEMPOZYUMUN ÇAĞRI METNi

Sempozyumun çağrı metninde ise şunlara değinildi: “Demokratik Alevi hareketinin bileşenleri olarak, en başta Alevi toplulukları ve onların temsilciliği iddiasındaki tüm demokratik kitle örgütlerini, Alevi örgütlerinin cinsiyet ve toplumsal eşitsizliğe karşı bir tutum belgesini oluşturmaya, hazırlamaya ve deklare etmeye dönük bir adım olarak bu sempozyuma destek vermeye, katılmaya, yaygınlaştırmaya ama özellikle katkılarıyla bir parçası olmaya çağırıyoruz. Eğer kendimizi gururla Demokratik Alevi Hareketi olarak takdim etmeye devam edeceksek, cinsel bir demokrasi anlayışını yükseltmek ve bu taleple kendimizi bağlamak, tıpkı emek rejiminde demokrasiyi savunmak gibi ve ondan daha az önemli olmamak üzere, kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu gibi, bütün demokratiklik iddialarımızın aksine içimizde üreyip duran anti-demokratik virüse karşı da bir aşı olacaktır.” (İzmir/EVRENSEL)