11 Ocak 2013 12:08

Bir cinayet davası ne öğretebilir?

Nejla Yıldız, 2010 yılının ekim ayında skandala varan ihmaller zinciriyle sokak ortasında öldürülmüştü. Davası, kadınlar için derslerle dolu bir süreç olarak yaşandı.Adliyede yazıişleri müdürü olan Nejla, Mamak’ta oturuyordu. Köy derneği gibi örgütlenmeler üzerinden Mamaklı kadınların arkad

Bir cinayet davası ne öğretebilir?
Paylaş
Av. İlke Işık Sağdıç

Adliyede yazıişleri müdürü olan Nejla, Mamak’ta oturuyordu. Köy derneği gibi örgütlenmeler üzerinden Mamaklı kadınların arkadaşıydı, Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesiydi, hatta işyeri temsilcisiydi.
BES olayın tarafı oldu. Adliye önündeki törene bütün çalışanlar katılmıştı neredeyse. Bir iki gün içinde Ankara Kadın Platformu olarak son derece kalabalık bir basın açıklaması gerçekleştirmiş, Nejla’nın davasını sonuna kadar takip edeceğimizi ilan etmiştik. Aynı günlerde General Zeki Doğan Mahallesi muhtarlığının çağrısıyla Nejla’nın öldürüldüğü yerin önüne yüzlerce Mamaklı kadın yürümüş, kadın cinayetlerine tepkilerini haykırmıştı. “Dava hemen açılır, bir Adliye çalışanının davasına yargı hızla bakar” diye düşündük önceleri ama öyle olmadı. Katil akıl hastası olduğunu iddia ediyordu, dosyaya bakan savcı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden rapor beklemeye başladı. Aylar geçiyor, ama rapor gelmiyordu. Davanın açılması için bir şeyler yapmak gerekiyordu, kamuoyu yaratmaya çalıştık. Basında gündem olması için çabaladık, dilekçeler verdik, Ankara Kadın Platformu, KESK ve BES ile birlikte basın açıklamaları gerçekleştirdik, kadın avukatlar olarak Cumhuriyet Başsavcı vekiliyle görüşmeler yaptık.
Sonuçta rapor beklenmeden dava açıldı. Ancak dava açıldığında Nejla’nın ölümünün üzerinden sekiz ay geçmişti bile.

KATİLİN BİLDİK ÇABALARI

2011 yazında başlayan ilk duruşmadan itibaren Ankaralı kadınlar neredeyse bütün duruşmaları izledi. Nejla’nın katili ise önce akıl hastası olduğu konusunda avukatıyla birlikte mahkeme heyetini ikna etmeye çalıştı. Amaçları dosyayı Adli Tıp Kurumu’na göndererek hem davayı uzatmak hem de ceza ehliyeti olmadığı konusunda rapor almaktı. Oysa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde sağlam raporu düzenlenmişti zaten. Cumhuriyet Savcısı da bizimle aynı görüşte olmasına rağmen mahkeme heyeti Adli Tıp’tan rapor alınmasına karar verdi. Adli Tıp’tan katilin tam ehliyetli olduğu raporu gelene kadar üç celse geçti. 7 Aralık’taki karar duruşmasında salon Adliye çalışanları ve Ankaralı kadınlarla doldu. Katil son derece “aklı başında” bir savunma yaptı, ölen Nejla ve kızı yüzünden katil olduğunu söyledi, Yine kadınlar suçlandı katil ve avukatı tarafından... Bu arada kadın avukatlar olarak bizler de sözlü saldırılardan nasibimizi aldık; hakaret ve tehditlere maruz kaldık.
Sonuçta olması gereken oldu; sanık tasarlayarak öldürmekten, hiçbir iyi hal ve haksız tahrik indiriminden yararlanmadan, ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı.

DAHA ÇOK İŞİMİZ VAR

Hepimize rahat bir nefes aldıran bu karar, davanın açılması da dahil her aşamada elbirliği ile yürütülen bir mücadelenin sonucudur. Mahallede, adliyede, işyerlerinde, sokaklarda, duruşma salonunda sürdürülen ısrarlı takip ve inadın karşılığıdır. Ankaralı kadınların aralarından çekip alınan arkadaşları için ve aslında kendileri için başından sonuna kadar yürüttükleri kararlılığın ifadesidir.
Mücadelemizin hukuksal karşılığını aldık, ama ya haberimiz bile olmadan sessiz sedasız devam eden dosyalar, intihar ya da sıradan ölüm diye kayıtlara geçen kadın cinayetleri, kadınların şikayetlerini geri almak zorunda bırakıldıkları şiddet davaları ve hepsiyle birlikte hiç bitmeyen ve bitecek gibi de durmayan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet!
Ama işimiz çok; kadına yönelik şiddetle hiç bıkmadan, yılmadan hesaplaşmak durumundayız. En önemlisi de daha çok kadının sesini sesimize katmak ve kitlesel bir kadın hareketi yaratmak görevi omuzlarımızda.

NEJLA BİRLEŞTİRDİ

Nejla Yıldız davası birçok koldan takip edildi. Mamaklı kadınlar 25 Kasım ve 8 Mart etkinliklerini Nejla Yıldız’a adadılar. 25 Kasım günü General Zeki Doğan Mahallesi Muhtarlığı önünde açıklama yapıldı, Nejla’nın annesi Fatma teyzenin de katılımıyla. Mamaklı kadınlar duruşmalara çağrılar yaptılar, bildiri ve ilanlar dağıttılar. BES bu süreler boyunca bütün etkinliklerinde Nejla Yıldız cinayetini işledi. Ankara Kadın Platformu davayı sürekli gündemde tutmaya çalıştı. Nejla’nın ölümü kadın avukatları da biraraya getirdi. Kadın avukatlar olarak aramızdaki birlik ve dayanışmayı sağlayan bir süreç yaşadık. Bu dosyada yakaladığımız birlikteliği, Ankara Barosu Genel Kurulu’nda da, arkadaşımız, meslektaşımız Candan Dumrul’a Baro tarafından açılan soruşturmada da gösterdik.

KADINLAR MÜDAHİL OLDU

Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Kadın Dayanışma Vakfı, BES ve ÇHD’nin müdahillik taleplerini ilk celsede kabul etmesinden söz etmeliyiz bu arada. Bu son derece olumlu karar, suçtan zarar görenin bu kurumlar nezdinde bütün kadınlar olduğu noktasında çok önemliydi. Bu sayede bütün duruşmaları bu üç örgüt de takip etti, dilekçeler verdi, davanın tarafı olarak yer aldı. Ancak son celsede müdahillik taleplerinin reddine karar vererek bütün dava boyunca devam eden bu duruşundan geri adım attı mahkeme heyeti.

ÖNCEKİ HABER

Trt Şeş cezası

SONRAKİ HABER

Vizyonda bu hafta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa