11 Ocak 2013 11:58

Medya’nın davası burada bitmedi

Medya, 20 yaşındaydı. Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde ailesiyle birlikte yaşıyordu. Akif Yıldırım’la nişanlandıktan bir süre sonra onu sevmediğine karar verdi. Evlenmek istemiyordu. Üniversiteye gidecekti. Nişanlısı bunu kabul etmedi, Medya’yı ailesinin evinde öldürdü. “Gurur” dedi adına, “ağır tahrik

Medya’nın davası burada bitmedi
Paylaş
Merve Çivikaş / Özge Dener

 Medya’nın kuzeni Gözde Karakuş “kesinlikle adalet tecelli etmemiştir” diyor öfkeyle. Kadın cinayetlerinde çok sık gündeme gelen “tahrik indirimi”nin kadınların canına kast edenleri cesaretlendirdiğini, toplumdaki “erkeklik, namus, gurur” algısını beslediğini düşünüyor. “Tahrik denilen şeyin suçu hafifletmesi tek kelimeyle gülünç. Bir kadının katledilmesi söz konusu, bu sadece bir cinayet değil, bir katliam. Eğer öldürülen kadınların sayısının artmasını istemiyorlarsa o zaman tahrik indiriminden bir an önce vazgeçsinler” diyor.
Medya’nın süt kardeşi Yusuf Yazıcı  da mahkeme sonucuna çok kızgın. “Adalet mülkün temeli yazıyor mahkeme salonlarında koca koca. Türkiye’deki adalet sisteminde bu, mülkün varsa adalet senindir demek oluyor, bunu gördük” diyor.

“YA ÖLÜM YA DÜĞÜN” DEMİŞTİ

Medya’nın avukatı Şemsettin Ersöz de Medya’nın öldürülmesinin planlı bir şekilde yapıldığı kanısında olduklarını ancak bunu ispatlayamadıklarını söylüyor. Katil Akif Yıldırım’ın daha önceden Medya’ya söylediği “ya ölüm ya düğün” sözünün onun cinayeti tasarladığına kanıt olarak gösterilebileceğini belirtiyor.  “Hukukçu kimliğimi bir tarafa bırakırsam vicdanen sanığın ağırlaşıtırılmış müebetle yargılanmasını isterdim” diyen Ersöz, Medya’nın davasında çıkan kararlar gibi kararların kadın cinayetlerinde caydırıcılığı sağlamaktan çok uzak olduğunun altını çiziyor.

ÖNCEKİ HABER

Asgari yaşam, karanlık oda

SONRAKİ HABER

Trt Şeş cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...