İzmir ve İstanbul Tabip Odaları genel kurulu hafta sonu yapılacak

Dilek OMAKLILAR
İzmir

İzmir Tabip Odası seçimleri için üç liste yarışacak; öne çıkan listeler Demokratik Katılımcı Hekimler ve Çağdaş Hekimler Grubu. İstanbul Tabip Odası için öne çıkan liste ise Demokratik Katılım Grubu.

İzmir’de “Mesleğimize, emeğimize, geleceğimize sahip çıkıyoruz” şiarıyla yola çıkan Demokratik Katılımcı Hekimlerin 2022 aday listesinde Uzman Dr. Yüce Ayhan, Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Prof. Dr. Hakan Kültürsay, Uzman Dr. Behiye Mungan, Uzman Dr. Haldun Öniz, Uzman Dr. Ceylan Özkan ve Dr. Serkan Şen yer alıyor.

Grupların listelerinde yer alan adaylarla pandemi, sağlık sisteminin geldiği nokta ve genel kurul gündemlerini konuştuk. İzmir’de Demokratik Katılımcı Hekimler listesinden aday olan Süleyman Kaynak, “Tıp öğrencilerinden emekli hekimlere kadar bütün hekimlerin hem özlük hakları hem sosyal hakları hem de yaşam şartlarıyla ilgili her konu bizim önceliğimiz oldu ve bundan sonra da olacak” dedi.

Aile hekimleri ceza yönetmeliğinin yaşattığı sorunlara da değinen Kaynak, yönetmeliğin kaldırılması için mücadele edeceklerini ekledi. Hekimlerin birçok sorununa değinen Kaynak, “İşyeri hekimlerinin çalışma koşulları ve sözleşmelerinin de yeniden düzenlenmesi gerekir. Burada da taşeronlaştırma güvencesiz çalıştırma var. En önemli sorunlardan biri de 5 dakikada bir hasta bakılması. MHRS denilen randevu sistemi tıkanmış durumda. Ayrıca sağlıkta şiddet problemi de var. Bu konuda yasal düzenlemelerin yapılması şart” diye konuştu.

"TOPLUMA DOĞRU BİLGİLER VERMEK İÇİN ÇABALAYACAĞIZ"

Acil servis hekimlerinin, özel hastane hekimlerinin ve muayene hekimlerinin de sorunlarına değinen Kaynak, “Asistan hekimlerin eğitim, çalışma koşulları, gelir adaletsizliği, nöbet, mobbing gibi birçok sorunları var. Şehir hastaneleri önemli bir kara deliktir. Sağlık bütçesinin yaklaşık yüzde 25’i bu kara deliğe gitmektedir. Çevre sorunlarımız, yangınlar, madenler, ithal çöpler, zeytin alanları, kentleşme sorunu bunların hepsi ilgi alanımızdadır. Düzensiz göç ve bunların sağlık sorunları ilgi alanımızdır. Tüm bunlarla ilgili topluma doğru bilgiler vermek, kamuoyu oluşturmak ve bu yönde kamu yönetiminin ciddi önlemler almasını sağlamak için çaba göstereceğiz” dedi.

"SESİMİZİ DUYURMAMIZ LAZIM"

Çağdaş Hekimler Grubu listesinden Elcil Kaya Biçer ise, “Her zamankinden farklı olarak çok ciddi sorun var, aslında ülkedeki emekçiler olarak sorunlar var. Somut olarak eylemlilik haline ihtiyacımız var. Kamuda çalışan doktorlar, özelde çalışan, kurum hekimi, aile hekimi hepsinin ayrı ayrı yaşadığı çok ciddi sorunlar var. Sesimizi duyurmamız lazım, çözüm arayışında olmamız lazım. Bu nedenle de birlik olmaya ihtiyacımız var. Biz de varız diyoruz ve sesimizi duyurmak istiyoruz” dedi.

"İYİ HEKİMLİK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"

Eylem NAZLIER
İstanbul

İstanbul Tabip Odası, yeni yönetim kurulunu belirlemek için seçime gidiyor. Demokratik Katılım Grubu’nun yönetim kurulu adaylarından Dr. Samet Ercan, “Biz mesleğin değerlerini şimdiye kadar savunduk. Bundan sonrada savunacağız. Bu topraklarda iyi hekimlik yapmanın koşullarını sağlamaya çalışıyoruz. Meslektaşlarımızın çıkarlarını savunurken bunun halkın sağlık hakkıyla birlikte savunulması noktasında bir duruş sergiliyoruz. Bu değerlere, bu duruşa inanan bütün meslektaşlarımızı Demokratik Katılım Grubuna oy vermeye çağırıyoruz” diyor.

Türkiye’nin en eski ve büyük tabip odası İstanbul Tabip Odası’nda seçim heyecanı var. 30 binin üzerinde üyesi bulunan ve Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) 37 delege gönderen odanın iki yılda bir yapılan seçimli genel kurulu 16 Nisan Cumartesi Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde gerçekleşecek.  Seçimse 17 Nisan Pazar Çapa Fen Lisesi ve Selçuk Mesleki ve Teknik Liselerinde düzenlenecek. Seçim öncesi Demokratik Katılım Grubu yönetim kurulu adaylarından Dr. Samet Ercan ile konuştuk.

"HAK KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇİLMESİ İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTTÜK"

Ercan, “Bugüne kadar Demokratik Katılım Grubu olarak bir meslek örgütünün kuruluş amaçlarına uygun bir şekilde çalışmalar yürüttük. Mesleğimizdeki hak kayıplarının önüne geçilmesi, meslek itibarımızın erezyona uğramasının engellenmesi, sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi ve sağlık hakkının eşit, ücretsiz bir şekilde hayata geçmesi için çalışmalar yürüttük. Yeniden yönetime gelirsek bu doğrultuda çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz” dedi.

"HALKIN SAĞLIK HAKKI İÇİNDE MÜCADELE ETTİK"

Demokratik Katılım Grubu’nun yaklaşık 30 yıllık bir geçmişi olduğuna dikkat çeken Ercan, “Ve bu grubun temel değerleri bilimin ışığında, hekimlik yapabilme koşullarını, iyi hekimlik koşullarını sağlamak. Tabi meslektaşlarımızın haklarını savunurken bununla birlikte halkın sağlık hakkını da savunan bir hatta faaliyet yürütüyor. Aslında bizim yürüttüğümüz faaliyetler siyasetle de iç içe olduğu için siyasete dair de sözlerimize oluyor. Hekimlik mesleğinin doğası gereği siyasetle koparılamaz bir bağı var. Siyaset yaşamı belirliyor. Yaşam koşullarını belirliyor. Yani bugün ülkemiz ekonomik kriz içerisinde, artan hayat pahalılığı nedeniyle insanlar karınlarını doyuramıyor, doyursa bile sağlıksız gıdalarla doyuruyor. Bu onların sağlığını doğrudan etkileyen bir şey. Biz sağlık politikalarına itiraz ederken halkın sağlık hakkını savunurken bir taraftan yapılan yanlış tercihlerle, sağlıkta özelleştirmenin yaygınlaşmasıyla mağdur olan, buralarda çalışan meslektaşlarımızın haklarını da savunuyoruz. Yani politika birçok şeyi belirlediği için sağlıkta özelleştirme tercihiyle orada çalışan meslektaşlarımız hiç olmadığı kadar mağdur edildiği için bu alana dair bir söz söyleyince ister istemez siyaset yapmış oluyoruz. Ve ya insanlar beslenemiyorsa bundan dolayı sağlık problemi yaşıyorsa buraya dair bir şey söyleyince politikaya dair bir şey söylemek zorunda kalıyorsunuz. Demokratik Katılım Grubu bu anlamda güncel politik bir duruşa sahip” diye konuştu.

"GERÇEKLER İKTİDARIN HOŞUNA GİTMEDİ"

İktidarın hedefinde oldukları söyleyen Ercan şöyle devam etti: “Pandemi döneminde özellikle yaptığımız açıklamalarla gerçeklerin ortaya serilmesinde, bilimin ışığında verilerin değerlendirilmesinde, bazı örtbas edilen gerçeklerin açığa çıkarılmasında, bazı söylenen yalanların ortaya serilmesinde bir çaba gösterdik ve bu da salgın yönetiminde vahim hatalar yapan iktidarın hiç hoşuna gitmedi, bizi çeşitli meselelerle hedef gösterdiler. Ama bu bizi yıldıramaz, biz gerçekleri söylemeye  doğruları işaret etmeye, yanlışları eleştirmeye ne pahasına olursa olsun devam  edeceğiz.”

"BU TOPRAKLARDA İYİ HEKİMLİK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Hekimlerin itibar kaybı yaşadıklarına dikkat çeken Ercan, “İtibar kaybının önüne geçilmesi lazım. Bu sadece para meselesi değil. Ekonomik bir yıkım yaşıyor ülkemiz, kriz yaşıyor ve bundan biz hekimlerde fazlasıyla nasibimizi alıyoruz. Bunun önüne geçilmesi de bizim en önemli faaliyetlerimizden birisi olacak. Bununda ötesinde sağlıkta şiddet var.  Doktorların aksıyan sağlık sisteminin müsebbibi olarak gösterilmesi gibi sorunlarda bizi adeta canımızdan bezdirdi. Ve bunun da sonuçlarını görüyoruz. Yeni hekimler yurtdışına kaçıyor. Bu ortamda gerek sağlık çalışanlarının itibarının bu kadar ayağa düşürülmesi, sağlıkta şiddetin yarattığı güvensiz çalışma ortamı, iş güvencesin giderek ortadan kalktığı, ekonomik olarakta gittikçe gerileyen bir poziyonda kalmaları nedeniyle hekimler artık ülkemizde çalışmak konusunda çok zorlanıyorlar ve çıkış yolu olarakta yurtdışında çalışma imkanını değerlendirmeye çalışıyorlar” dedi. Ercan, “Meslektaşlarımızı çok iyi anlıyoruz ama biz her şeye rağmen bu topraklarda iyi hekimlik yapmaya devam edeceğiz. Yaşadığımız sorunları çözerek, çözüm önerilerinde bulunarak  hekimlik mesleğini, iyi hekimlik değerleri ekseninde devam edeceğiz” diye konuştu.

"RİSKLİ ALANLAR TERCİH EDİLMEZ HALE GELDİ"

“Birliğimiz sağlıkta şiddeti önlemek için bir yasa tasarısı hazırlamıştı” diyen Ercan, “Bunun meclisten bir an önce geçirilmesini bekliyoruz. yine malprakstis hakkında düzenlemeler bekliyoruz. Yaptığımız çalışmaların, uyarıların dikkate alınmasını bekliyoruz. Şu an bu yaşanan nedenlerden dolayı hekimler riskli alanlarda çalışmak istemiyorlar. Çünkü karşılığında şiddete uğruyorlar, yüksek tazminat davalarıyla karşılaşıyorlar. Ve bu nedenle son yıllarda uzmanlık branşlarını seçerken diğer alanlara göre daha riskli alanlar beyin cerrahisi, genel cerrahi, çocuk hastalıkları, kadın doğum uzmanlığı gibi uzmanlıklar hekimlerce tercih edilmez hale geldi. Bundan 10-15 yıl öncesi böyle değildi. Bu branşlar gözde branşlardı, hekimlerin severek çalıştıkları branşlardı ama son dönemlerde bu saydığımız nedenlerden dolayı meslektaşlarımız burada çalışmak istemiyor” değerlendirmesinde bulundu.

"MESLEKTAŞLARIMIZI OY VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Hekimlere seslenen Ercan son olarak şunları söyledi: “Demokratik Katılım Grubuna oy versin meslektaşlarımız. Çünkü biz mesleğin değerlerini şimdiye kadar savunduk. Bundan sonrada savunacağız. Bu topraklarda iyi hekimlik yapmanın koşullarını sağlamaya çalışıyoruz. Ve yine çalışmalarımız bu doğrultuda olacak.  Meslektaşlarımızın çıkarlarını savunurken bunun sağlık hakkıyla birlikte savunulması noktasında bir duruş sergiliyoruz. Bu değerlere, bu duruşa inanan güvenen bütün meslektaşlarımızı demokratik katılım grubuna oy vermeye çağırıyoruz.”