Emekçiler g(ö)revde öğrenciler boykotta
Sağlık örgütleri ve sendikalarının çağrısıyla 13 Martta ‘Çok Ses TekYürek Türkü Söyleyerek’ şiarıyla Sağlık Bakanlığı önünde yapılan 30 bin kişilik mitingin ardından sağlık emekçileri 19-20 Nisanda g(ö)revdeydi. Sağlık emekçilerinin ‘Çok Ses Tek Yürek Bu Bilek Bükülmeyecek’ diyerek Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı g(ö)revde sağlık çalışanlarının yanı sıra pek çok tıp fakültesi öğrencisinin boykota katılması dikkat çekti. Dikkati çeken bir diğer şey de önceki sağlık eylemlerinde bu kadar kitlesel göremediğimiz diş hekimliği fakültesindeki hocaların, asistanların ve öğrencilerin gerek 13 Martta gerekse iki günlük grevdeki geniş katılımlarıydı.
Tıp Fakültesi öğrencileri; altyapısı oluşturulmadan artırılan öğrenci kontenjanlarından, giderek sayısı çoğalan niteliksiz tıp fakültelerinden, özellikle 6 yıllık öğrenimlerinin son yıllarında kölece çalıştırılmalarından rahatsızlar. Nitelikli bir tıp eğitimi görmek istiyorlar. 6 yıllık öğrenim süreçleri sonucunda pratisyen hekim olup maalesef hak ettikleri değeri göremeyeceklerinin farkındalar.
Diş Hekimliği Fakültesi öğrencileri eğitim süreçleri boyunca maruz kaldıkları staj sömürüsüne karşılar. Bir yandan mesleği öğrenmeye çalışırken bir yandan yapmaları gereken puanları (Hastalara yaptıkları tedaviler puan olarak değerlendirilir) yetiştirmeye çalışmak ve bu durumun yarattığı stresle boğuşmak zorunda kalmaya bir yandan da almak zorunda oldukları cepleri yakan malzeme paralarına karşılar.
Yine grevde dikkati çeken Diş Hekimliği Fakültesi doktora öğrencileriydi. Sosyal güvencesiz, kadrosuz, maaşsız olarak üniversite kliniklerinde hasta bakmak ve doktora eğitimleri içinde yer almayan işleri yapmak zorunda bırakılmalarını protesto etmek için Türk Diş Hekimleri Birliği Asistan Diş Hekimleri Çalışma Grubu olarak grevdeydiler.
Bu öznel sebeplerin yanı sıra hepsi birer sağlıkçıydı. Sağlığın özelleştirilmesine karşı oldukları, güvencesiz ve güvenliksiz bir yaşam istemedikleri için oradaydılar. Sağlıkta dönüşüm adı altında yapılan politikaların sağlığa bir şey getirmeyeceğini aksine sağlığın özelleştirilmesine bir basamak oluşturduğunu, hastayı müşteriye hastaneleri ticarethaneye dönüştürdüğünü bildikleri için oradaydılar. Performans sistemiyle nitelikli sağlık hizmeti verilemeyeceğini bildikleri için oradaydılar. Hastalardan alınan ‘katılım payı’ ödeme zorunluluğuna karşı oradaydılar. Hastalarla sağlıkçıları karşı karşıya getirmeye çalışan sisteme karşı oradaydılar. Acil servisler dışında grevdeydiler. Çünkü iyi ve nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyorlardı.
Sağlık emekçilerinin 2 günlük g(ö)revi bitti, bugün ve yarın liseliler ‘Parasız Eğitim Sınavsız Üniversite’ taleplerini haykıracak YGS skandalına karşı geleceklerini arayacaklar... Hükümet hakkını arayanı marjinal ilan ede dursun, 1 Mayıs yaklaşırken her gün başka hak arama mücadelelerine şahit oluyoruz.
Sağlık, eğitim emekçileri, üniversiteliler, liseliler geleceğini arayan gençler ve elbette işçiler birleşmeli 1 Mayıs alanlarında taleplerini beraberce haykırmalıdır.
Evrensel'i Takip Et