18 Mart 2022 08:20

Karaburun’da talan edilmedik alan bırakmayacaklar!

Karaburun Yarımadası şimdi de Güneş Enerji Santrali ile gündemde. Yöre halkı GES projelerine karşı çıkıyor.

Fotoğraf: Karaburun Kent Konseyi

Reklam

Özer AKDEMİR
İzmir

Yıllardır adeta Rüzgar Enerji Santralleri (RES)’nin istilasına maruz kalan Karaburun Yarımadası şimdi de Güneş Enerji Santrali (GES) ile gündemde. Elektrik Piyasası Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle ’Birleşik Elektrik Üretim Tesisi’’ adı altında RES’lerin arasındaki boşluklara GES yapılması için başlatılan ÇED sürecinde önceki gün yapılması planlanan ÇED halkın katılımı toplantısı firma yetkililerinin toplantıya gelmemesi nedeniyle yapılamadı. GES projesini protesto için ÇED toplantısının yapılacağı yerde toplanan yurttaşlar durumu tutanak altına aldılar.

FİRMA YETKİLİLERİ ÇED TOPLANTISINA GELMEDİ

ÖRES Elektrik Üretim A.Ş tarafından 17 Mart 2022’de saat 13.00’da Karaburun Parlak Köy kahvesinde yapılacağı duyurulan GES projesi ÇED halkın katılımı toplantısına projeyi protesto eden Karaburunlu yurttaşlar ve köylüler dışında katılım olmadı. Kentsel Sit Statüsüyle koruma altındaki Sazak Köyü’ne bitişik, aynı zamanda mera vasfındaki bir alanda kurulması planlanan GES projesinin 30 hektarlık merayı ve bitki örtüsünü yok edeceğini ileri süren Karaburun Kent Konseyi ve yurttaşlar projeye karşı çıkıyorlardı.

“FELAKETİN BAŞLANGICI”

GES projesini “felaketin başlangıcı” olarak niteleyen Karaburunlular Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerle ‘’Birleşik Elektrik Üretim Tesisi’’ adında RES’lere tahsis edilen alanlarda kalan boşluklara GES projeleri yapılacağını dile getiriyorlar. Karaburun’un yüz ölçümünün %89’u 6 proje sahası olarak RES firmalarına tahsisli olduğunu aktaran Karaburunlular, “Bütün firmaların ÖRES’in yaptığı gibi türbinlerin altlarını Güneş panelleriyle doldurması durumunda yaklaşık 350-400 hektarlık mera, orman ve tarım alanının yok edilmesi anlamına geliyor. Bu yok oluştan ilk olarak Yayla, Sarpıncık, Parlak, Salman, Hasseki, Küçükbahçe gibi geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan köyler etkilenecek. Bütün meralar yok edilecek küçükbaş hayvancılık bitecek, yok edilecek biyolojik çeşitlilikle birlikte ekosistem hizmetleri büyük tahribata uğrayacağı için bölgede tarım yapılamaz hale gelecek” diyorlar.

YÖRE HALKI TEHCİR EDİLİYOR!

Karaburun Kent Konseyi ve RES’lere karşı dava açan yurttaşlar bu projelerin bilinçli olarak bölgede yaşayan insanları göçe zorlamak ve tehcir etmek anlamına geldiğini belirterek, “Doğanın yok edilmesiyle birlikte yaşanan tehcirle temel insan hakları ihlalleri de gerçekleşmiş olacak” dediler.

Reklam