08 Mart 2022 09:48 Güncelleme: 09 Mart 2022 22:41

İzmir'de kadınlar “Sömürüsüz eşit ve özgür bir dünya için” sokaklara çıktı

İzmir'de kadınlar pek çok semtte 8 Mart için alanlarda: Savaşa hayır diye sokaklara çıkan kadınlarız, eşit, şiddetsiz, özgür, barış içinde bir yaşamı mutlaka kazanacağız.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Eda Aktaş / Evrensel

Reklam

İzmir’de Kadın Platformu'nun çağrısı ile bir araya gelerek 8 Mart’ı kutlamak isteyen kadınlar Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplandı.

Toplanan kadınların yürümesine polis engel oldu. Direnen kadınlar polis barikatını açtırarak, “Krizin yükü patronlara”, “Nefrete inat yaşasın hayat”, “Nafaka hakkı gasp edilemez”, “Jin jiyan azadi”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları eşliğinde cadde boyunca yürüdü.
 

Zamların geri alınması, ücretlere ek zam yapılması, şiddetin, sömürünün ve savaşın son bulması, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi gibi taleplerin ön plana çıkığı yürüyüşte basın açıklamasını İKP adına Özgür Genç, Meryem Yıldırım ve Berfin Yücel okudu.

“EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN SOKAKLARDAYIZ”

8 Mart’ın tüm dünyada emekçi kadınların kapitalist sömürüye, eşitsizliklere, mahkum edildikleri korkunç çalışma ve yaşama koşullarına karşı mücadele günü olduğunu hatırlatılan açıklamada, “Dünyanın her yerinde olduğu gibi İzmir’de eşitlik, özgürlük, insanca bir yaşam taleplerimizle sokaklardayız” denildi.

“LÜKS YATTAN YÜZDE 1, PEDDEN YÜZDE 18 KDV KESİYOR”

Ekonomik krizden en çok kadınların etkilendiği ifade edilen açıklamada, “Artan zamlar, yükselen faturalar ve sefalet ücretleriyle karşı karşıya kalan kadınlar bir dar boğazın içinde yaşamaya çalışıyor. Ekonomik özgürlükten yoksun kalan kadınlar olarak bir başkasına, daha da bağımlı kılınıyoruz. Temel ihtiyaçlarımıza yapılan zamlardan bıktık usandık. Doğum kontrol yöntemleri ve ürünleri; ped, tampon gibi hijyen ihtiyaçları temin edebilmek imkansız hâle geldi. Sağlık hakkına erişemiyoruz. Çeşitli kanser türlerini önleyici etkisi bilinen HPV aşısını olamıyoruz çünkü devlet karşılamıyor. Ama aynı devlet lüks yattan yüzde 1 KDV alırken, pedden yüzde 18 KDV kesiyor, yandaşlara milyarlarca lira aktarıyor” denildi.

“Biz kadınlar emeğimiz ve haklarımız için direnmekten, ‘krizin faturasını kadınlar ödemeyecek’ demekten vazgeçmiyoruz” diye belirtilen açıklamada, güvenceli iş, insanca ve eşit ücret talepleri dile getirildi.

“KATLEDİLEN KADINLARIN HESABINI SORACAĞIZ”

“Evde, iş yerlerinde, sokakta, kampüste tacize, tecavüze, mobbinge uğruyoruz. Her gün bir kız kardeşimiz daha vahşice katlediliyor. Hiçbirimiz kendini güvende hissetmiyor. Şüpheli kadın cinayetleri aydınlatılmıyor. LGBTİQ+’lar her gün bizzat iktidar tarafından gerici saldırılarla hedef haline getiriliyor” denilen açıklamada, katledilen kadınların hesabını sorana kadar mücadele edecekleri vurgulandı.

“DEVLET ŞİDDETİNE KARŞI YAN YANA OLACAĞIZ”

İstanbul Sözleşmesi’nden nafaka hakkına kadar kadınların haklarının gasbedildiği ifade edilen açıklamada, “İktidar politikalarını eleştirdiği için gazeteciler, siyasetçiler mesnetsizce tutuklanıyor, cezaevlerinde işkenceye maruz kalıyor. Cezaevinde demans teşhisi konulan ve geçtiğimiz günlerde ATK’ye sevk edilen eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk da bunlardan biri. Tüm hasta mahpusların tahliyesi sağlanana, düşüncesinden dolayı yargılanan tüm gazeteciler, kadın hakları savunucuları serbest bırakılana, haklarındaki davalar düşürülene kadar mücadelemiz sürecek. Birbirimizi yaşatmak için, faşizme, erkek/devlet şiddetine karşı yan yana, omuz omuza olacağız” denildi. Açıklamada ayrıca Deniz Poyraz’ın katledilmesine ve davanın Kayseri’ye taşınma tartışmalarına tepki gösterildi.

“ÖZGÜR BİR YAŞAMI BİRLİKTE KAZANACAĞIZ”

“Biz kadınlar emperyalist savaşa karşı barış talebimizle sokaklardayız” denilen açıklama şöyle son buldu;

“Farplas, Alpin Çorap, Oppo, Migros Depo, Pas South işçileri, pandemiyle mücadelede en ön safta yer alan sağlık emekçileri başta olmak üzere memleketin dört bir yanında ‘eşit işe eşit ücret’ diyen, ‘insanca yaşamak istiyoruz’ diye harekete geçen, sendikal hakları için direnen, ek zam talepleri ile iş bırakan, grev alanlarının direnci olan emekçi kadınlarız.

Yalnız 8 Martlarda değil, her gün kadın dayanışmasını ve mücadelesini yükseltecek, yoksulluğu bize reva görenlere karşı, sömürü ve şiddete karşı eşit, özgür bir yaşamı birlikte kazanacağız.”

TALEPLERİMİZ İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ

Taleplerin de sıralandığı basın açıklamasında kadınlar, “İsyanı büyütüyor, mücadeleyi örgütlüyoruz” dedi. İzmir Kadın Platformunun sıraladığı talepler şunlar:

  • Yapılan zamlar geri alınsın, ücretlere ek zam yapılsın
  • Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya son verilsin
  • Eşit işe eşit ücret verilsin, sendikal hak ve özgürlükler tanınsın
  • Bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği sağlansın
  • Her mahalleye ve iş yerlerine 7/24 açık, ana dilde hizmet veren kreş ve bakımevleri açılsın
  • İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen İLO 190 sayılı Sözleşme uygulansın
  • Korunma ve sığınma talep edenler öncelikli olmak üzere her kadın ve LGBTİ’lere iş ve sosyal güvence sağlansın
  • İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa başta olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler uygulansın
  • Nafaka hakkını gasbetme girişimine son verilsin
  • İstismar ve şiddet davalarında cezasızlık son bulsun
  • Temel ihtiyaç ürünleri ve hizmetleri, doğum kontrol yöntemleri ve ürünleri; ped, tampon gibi hijyen ihtiyaçları ücretsiz sağlansın
  • HPV aşısı tüm kadınlar için ücretsiz ve koşulsuz olsun
  • Fiili kürtaj yasakları kaldırılsın

BORNOVA

Bornova Kadın Platformu, 8 Mart için Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Eşit, özgür, şiddetsiz, insanca bir yaşamı birlikte kazanacağız” yazılı pankart açan kadınlar adına basın açıklamasını Zeynep Reyşen okudu.

Hakları ve hayatları için sokaklarda olduklarını söyleyen Reyşen, “Bugün yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe, tacize, tecavüze, şiddete, emperyalist savaşa karşı eşitlik, özgürlük, barış taleplerimizle buradayız. Gasbedilen haklarımız, görünmez kılınan emeğimiz, çalınan geleceğimiz için buradayız” dedi.

Ekonomik krize, yoksulluğa, işsizliğe ve kadınların güvencesiz çalıştırılmasına değinen Reyşen, “Buradan bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz, krizin faturasını kadınlar ödemeyecek. Güvenceli iş, insani çalışma koşulları, eşit işe eşit ücreti kazanana kadar mücadelemiz sürecek” diye ekledi.

Reyşen, “İstanbul Sözleşmesi ve tüm yasal haklarımıza yönelik saldırılara karşı susmayan, inatla sokaklarda olan kadınlarız, ülkenin dört bir yanında fabrikalarında, işyerlerinde direnen kadın işçileriz, kadın cinayetleri ve şiddete karşı yan yana omuz omuza mücadele edenleriz. Bu savaş bizim savaşımız değil, savaşa hayır diye sokaklara çıkan kadınlarız, eşit, şiddetsiz, özgür, barış içinde bir yaşamı mutlaka kazanacağız” diye konuştu.
 

BUCA

Buca Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yürüyüş düzenlendi. Forbes Caddesi Madenci Heykeli önünde toplanan Bucalı kadınlar, "Savaşın, sömürünün olmadığı, eşit özgür bir dünya kuracağız” yazılı pankart taşıyarak, "Yaşasın kadın dayanışması", "Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Kadınları değil katilleri engelle", “Sözleşme bizim, vazgeçmiyoruz!", “Krizin Bedeli Çıkaranlara", "Aysel Tuğluk İçin Adalet!" sloganları eşliğinde Şirinyer Migros önüne kadar yürüdü.

Açıklamada, kadına yönelik baskı, şiddet ve sömürüye karşı mücadele çağrısı yapılarak, İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerini ve Nafaka Hakkı'nın gasbına izin vermeyecekleri dile getirildi. Katledilen Deniz Poyraz'ında anıldığı açıklamada cezaevindeki Aysel Tuğluk'un serbest bırakılması talebi de ifade edildi.

ALİAĞA

Aliağalı kadınlar tencerelerle krize, yoksulluğa ve şiddete karşı yürüdü.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu çağrısıyla bir araya gelen Aliağalı Kadınlar, Petrol-İş önünde toplanarak Demokrasi Meydanı'na yürüdü.

"Tencereler boş faturalar çok, krize yoksulluğa ve şiddete karşı yürüyoruz" dövizleri taşıyan kadınlar, yüksek gelen faturaları ve zamları da protesto etti. Ellerinde tencere ve faturalarıyla yürüyen kadınlar, ekonomik, fiziksel, psikolojik her türlü şiddetin son bulmasını istediler.

Açıklamayı ise Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri adına Deniz Gültekin okudu. Gültekin, “Nafaka hakkına, boşanma hakkına dokunmayı aklınızdan bile geçirmeyin diyoruz. Bizler biliyoruz ve bir kez daha tüm meydanlardan olduğu gibi Aliağa Demokrasi Meydanı'nda da sesleniyoruz, kızkardeşlerimizin kanıyla kazandığımız, mücadele ile edindiğimiz hiçbir hakkımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Ayrıca “eşit işe eşit ücret” diyen, “insanca yaşamak istiyoruz” diye harekete geçen, sendikal hakları için direnen, ek zam talepleri ile iş bırakan emekçi kadınları da selamlayan Gültekin, “Yalnız 8 Mart’larda değil, her gün kadın dayanışmasını ve mücadelesini yükseltecek,yoksulluğu bize reva görenlere karşı, sömürü ve şiddete karşı eşit, özgür bir yaşamı birlikte kazanacağız” diye konuştu.

DİKİLİ'DE KADINLAR: KADINLARA DÜŞMAN HUKUKU İŞLETENLERDEN HESAP SORACAĞIZ

Dikili Kadın Platformu çağrısıyla yapılan 8 Mart açıklamasında kadınlar Bülent Ecevit Meydanından Atatürk meydanına kadar yürüdü.

Atatürk meydanında yapılan açıklamayı Serap Acar ve Aysel Çakıcı okudu. Kadınlar, enerjiye ve temel tüketim malzemelerine gelen zamlara dikkat çekerek, "Hızla yoksullaşıyoruz. Ekonomik krizin faturası en çok da kadınlara kesiliyor" dedi.

Savaşlara da değinen kadınlar, "Emperyalistlerin çıkar ve paylaşım kavgaları Rusya-Ukrayna üzerinden yürütülüyor. Afganistan, Irak ve Suriye yürütülen bölgeyi istikrarsızlaştıran ve halklar arası savaşa sürükleyen politikalardan en çok kadınlar etkileniyor" diye konuştu.

Son olarak öldürülen her kadının hesabını soracaklarını belirten kadınlar, "Birbirimizi bu erkek şiddetine karşı sarıp sarmalayacağız, koruyup kollayacağız. Kadınlara karşı düşman hukuku işleten erkek egemen devletten hesap soracağız" dedi.

İZMİR'DEKİ İŞÇİ KADINLAR DA 8 MART'TA TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ

Genel-İş İzmir Şubeleri, “Sömürüsüz, savaşsız, şiddetsiz, eşit, özgür bir yaşamı birlikte kazanacağız” diyerek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yürüyüş gerçekleştirdi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi ve İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki sağlık emekçileri de yaptıkları 8 Mart açıklamalarıyla ağır çalışma koşullarına, krizin yükünü taşımaya hayır dedi. Eylemlerde eşit işe eşit ücret talebi öne çıktı.

İZMİR BAROSU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN DE HAKLARIMIZDAN DA VAZGEÇMEYECEĞİZ

İzmir Barosu Kadın Komisyonu baro binası önünden "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz", "Nafakayı değil cinayeti engelle", "Kadın cinayetleri politiktir" sloganları atarak Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar yürüdü. Burada açıklamayı okuyan İzmir Barosu Kadın Hakları'ndan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Elçin Kılınçer Ot, 5. ve nafaka hakkının süreye bağlanması, aile arabuluculuğu gibi uygulamalarla kadınları sindirmeyi amaçlayan 6. yargı paketine tepki gösteren Ot, "1857 'de kibritin çakıldığı anla aynı zihniyetin ürünü. Biliyoruz; kibriti çakanlarla, bu uygulamaları hayata geçirmek için çabalayanlar aynı çağdışı anın içine sıkışmış durumda ve en az doğrudan failler kadar suçlular" diye konuştu.

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

İstanbul Sözleşmesi’nden de Medeni Yasa’dan da eşitlik ve laiklik ilkesinden de vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Ot, "Sadece bugün değil, her gün; haklarımızın peşinde yılmadan, usanmadan, haksızlığa uğrayan her kadına ulaşmaya çalışarak, aslında olanı anlatmak ve yapmaya çalıştıklarını yaptırmamak için her an birlikte göğüs gereceğimizin sözünü veriyoruz" dedi.

(İzmir/EVRENSEL)


DİDİMLİ KADINLAR 8 MART’TA HAYKIRDI: SAVAŞA KARŞI KADIN ELİYLE BARIŞI İNŞA EDECEĞİZ

Didim Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarını hava muhalefeti nedeniyle bugün gerçekleştirdi.

Kadınlar, Kent Meydanı’na yürüyüş düzenledi. Kadınlar yürüyüşte, “Yaşasın kadınların insanca, eşit ve özgür yaşam mücadelesi” pankartı taşıyarak, haklarından ve hayatlarından vazgeçmeyeceklerini belirtti.

Didim Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Gülay Sezer, “Savaştan en çok etkilenenler olarak barışın kadınların sözünün etkin olmasıyla mümkün olacağını söyledik, bunun mücadelesini verdik, veriyoruz. Ataerkil ulus devletlerinize ve savaş sermayesini besleyen politikalarınıza karşı barış ısrarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Erkek aklının eseri olan savaşa karşı kadın eliyle barışı inşa etme mücadelemizi en zor şartlarda dahi yaptık, yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Kadın kazanımlarına dönük saldırıları hatırlatan Sezer, “Kadın yoksulluğuna, savaşa, kadın emeğinin güvencesizleştirilmesine ve görülmemesine, işyerlerimizde yaşadığımız ayrımcılığa, şiddete ve tacize karşı isyanımızı birleştirip, kadın buluşmaları ile direnişi örgütlemek için alanlarda, işyerlerinde olmaya devam edeceğiz” diye ekledi.

Basın açıklamasının ardından Didim Umut Tiyatrosu tarafından hazırlanan tiyatro gösterisi sunulurken, Eğitim Sen Didim temsilciliği tarafından hazırlanan müzik dinletisiyle de kadınlar 8 Mart'ı coşkuyla kutladı. (Aydın/EVRENSEL)

Reklam