4 Ocak 2013 04:56

Delphi Packard kapanıyor

Haşim Demir

İşçiler arasında aylardır fabrikanın kapanacağına ilişkin söylentiler dolaşıyordu. Ancak ne fabrika yönetiminden ne de fabrikada örgütlü Türk Metal’in yöneticilerinden bir açıklama yapılmamıştı. Bunun üzerine EMEP, fabrika önünde konuya ilişkin bildiri dağıttı. Bildiri dağıtımı Packard İşyeri Baştemsilcisi, dört işyeri temsilcisi ve “Kırıkkale grubu” olarak bilinen ve sendika yönetimine yakın bir grup işçi tarafından engellenmek istendi. Buna karşın bildirileri alarak okuyan işçiler sendikacılara tepki gösterdi.

UCUZ EMEK İÇİN...

Bildiri dağıtımının ardından işçilerin gösterdiği tepki üzerine Fabrika Genel Müdürü Burkon Nak işçilere açıklama yapmak zorunda kaldı. Nak, fabrikanın kapatılacağı bilgisini doğrularken, fabrikanın kapanmasına karşı olası bir mücadeleyi engellemek için “Çeşitli provokasyonlar olabilir” çıkışının yanında, “Sürprizler de olabilir. Bakarsınız yeni iş alımlarımız olur” sözleriyle de işçilere hayali umutlar aşılamayı ihmal etmedi. Şirket bir yandan da işçi sayısını azaltmayı sürdürüyor. Fabrikada 1100 olan işçi sayısı Ocak 2013 itibariyle 800 civarına indirildi.

SENDİKA UZLAŞTI MI?

Gazetemize konuşan işçiler fabrikanın kapatılma kararının kendilerinden gizlendiğini, bu konuda patron ve Türk Metal Sendikası arasında anlaşma olduğunu söyledi. İşçiler genel müdürün yaptığı açıklamaların bunun kanıtı niteliğinde olduğuna dikkat çekti.

Fabrikanın Fas ve Slovakya’ya taşınacak olmasını değerlendiren işçiler “Ucuz emek için biz kurban ediliyoruz” dedi. Türkiye’deki fabrikaya yeni giren bir işçinin 950 ila 1000 lira arasında ücret aldığını anlatan işçiler, 20 yıllık bir işçinin ücretinin ise 3000 lira civarında olduğunu söyledi. İşçiler, patron kendilerine “Ya 200-300 dolar karşılığında çalışmayı kabul edersiniz ya da ben fabrikayı taşırım” dayatmasında bulunduğu yorumunu yaptı.

DİRENİŞİ ÖRMEK ZORUNDAYIZ

İşçiler, işçi kıyımının önüne geçmek için nasıl bir mücadele verilmesi gerektiği üzerine tartışmalarını yoğunlaştırdı. Her gün tedirginlik yaşadıkları halde Türk Metal yöneticilerinin bir şey olmamış gibi davranmasına tepki gösteren işçiler, “Gerçeklerin açıklamasından korkarlar. TİS’i kimsenin konuşmasını istemezler. Soru sorulmasını sevmezler. Bu nasıl bir sendikacılık. Bunu kabul etmiyoruz” dedi.

Şimdiye kadar yaşanan haksızlıklara sessiz kalmalarının işten atılma korkusu nedeniyle olduğuna işaret eden işçilerin bundan sonrası için düşünceleri şöyle: “Sendikaya yakın olan Kırıkkale grubunun işi hazır. Ama kalan yüzlerce işçiye ne olacak? Fas’a, Slovakya’ya gidemeyeceğimize göre mağdur olan biz olacağız. Biz artık ister istemez bu direnişi örmek zorundayız. Biz ayrıcalık da istemiyoruz, sefalet de istemiyoruz.”


TİS BELİRSİZLİĞİ SÜRÜYOR

Fabrikada belirsizliğini koruyan bir diğer konu ise MESS sözleşmeleri. İşyeri temsilcileri ve sendikacılar işçilerin sorularına “Henüz bakanlıktan yetki gelmedi” yanıtını veriyor. Yasalarda yapılan değişikliklerle belirsizliklerin daha da arttığına dikkat çeken işçiler bunun sorumlusunun AKP Hükümeti olduğunu söylüyor. Sendikaları Türk Metal’in yüzde 18’lik zam teklifine de tepkili olan işçiler, bu rakamın çok altında bir zam oranına imza atılacağını belirterek “Her TİS döneminde sözleşme, bizden saklanarak el altında anlaşma yoluyla bitirilmek isteniyor. TİS öncesi esip gürleyen sendikacılar, ardından gidip MESS’in tüm dayatmalarını kabul ediyorlar” dedi. Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın “Fedakarlık sırası patronlarda” sözünü hatırlatan işçiler, yüzde 18 teklifine tepki gösteren Bursa Renault ve Eskişehir Arçelik işçilerine verilen yanıtın ise işten atma olduğuna dikkat çekti. Eskişehir Arçelik işçilerinin gazetemize yazdıkları mektupla açıkladıkları manifestoyu hatırlatan işçiler, manifestoda yer alan taslağın geri çekilmesi ve işçilerin istekleri doğrultusunda belirlenmesi taleplerini desteklediklerini kaydetti.

İşçiler sözlerini şöyle sürdürdü: “Bursa Renault işçilerinin tepki gösterip yaptıkları eylemle bizim TİS taslağından haberimiz oldu. Eskişehir Arçelik işçileri yürüyüş yapınca aklımız başımıza geldi. Ses çıkaran, sendikayı sorgulayan işçiler eski genel başkan Mustafa Özbek zamanında işten atılıyordu, Kavlak zamanında da atılıyor. TİS taslağı da, görüşmeleri de kapalı kapılar altında yürütülüyor.” Çalışma koşullarının kötülüğü nedeniyle işçilerin yüzde 60-70’inde bel fıtığı görüldüğünü, sosyal hakların da geriye gittiğini anlatan işçiler, fabrikanın kapatılması girişimini “bıçağın kemiğe dayandığı, sözün bittiği an” diye değerlendirdi. Bu durumu değiştirmek istediklerini ifade eden işçiler, “1998’deki istifa depreminden daha büyük bir deprem yaratmak için tüm gücümüzle çalışacağız”dedi.


NEDEN FAS, NEDEN SLOVAKYA?

Delphi Packard’ın Dudullu’daki fabrikası Türkiye’de bulunan üç fabrikasından biri ve 1989’dan beri üretim yapıyor. Fabrikanın Fas ya da Slovakya’ya taşınmasının sebebi ise ucuz emek. Zira Fas ve Slovakya’daki Packard’a ait fabrikalarda çalışan işçilerin ücreti 200 ila 300 dolar arasında. Yani ülkemizdeki asgari ücretin altında. Packard daha önce de Polonya’daki fabrikasını kapatmıştı. Ancak Polonya’da örgütlü sendika mücadele vererek tazminatların dışında toplam 10 aylık ücret tutarında ek ücreti almayı başardı. Dudullu’daki Packard işçileri de Polonya’da olduğu gibi 10 aylık ücretleri tutarında ek ödeme yapılmasını istiyor.

KIRIKKALE GRUBU NE YAPIYOR?

Kırıkkale’den sendikaya yakın işçi grubu, 1998 yılında Türk Metal’den istifaların yaşandığı dönem sendikacıların talebi ve patronun oluruyla fabrikaya getirilmişti.

İşçiler arasında “Ayrıcalıklı grup” alarak da adlandırılan bu işçiler, istifaların olduğu dönemde büyük kopuşların önüne geçmekte aktif rol oynamıştı.

Bu konuda gazetemize bilgi veren işçiler “Amaç fabrikada çalışanlar üzerinde bir denetim sağlamak. İşçilerin politika konuşmasını, sendikayı sorgulamasını istemezler. Bunların bir kısmı istihbarat elemanı gibi çalışır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et