14 Ocak 2022 22:48

Bozuk salam, övünerek verileceği söylenen asgari ücret ve sıfır hata

"Daha dün patron alay eder gibi geldi, küflü salamı bize 'Yiyin' diye verdi. Patronlar işçiye hayvan muamelesi yaparken iş konusunda ise bizlerden profesyonel olmamızı bekliyorlar."

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Antep’ten genç bir işçi

Fabrikalardaki ağır çalışma koşulları, düşük ücretler, zorla dayatılan mesailer ve maruz kalınan mobbingler dışında üzerinde durulması gereken bir diğer hak gasbı ise işçiye verilen yemektir. Yemeğin kalitesi ve yemek yenilen ortam işçi sağlığı için asla taviz verilmemesi gereken bir durumdur. Ama gel gör ki patronların umrunda olan tek şey ayda yılda bir gelen denetimcilerin olduğu gün mutfağın temiz olmasıdır. Kendi çalıştığım fabrikada uzun süre yemekleri lezo tozlarının arasında yedik. Yemekler masaya biz gelmeden önce konur ve biz geldiğimizde yemeklerin hepsinin üstüne lezo tozları inerdi. Yoğurt veya yoğurtlu beyaz sulu yemekler geldiğinde ise yemeğin rengi zamana bağlı olarak hafiften değişmeye başlardı ve kimse görüntüsünden dolayı yoğurtlu yemek yemez, yoğurtlar çöpe giderdi. (Şu anki pişmanlığım ise o yemeklerin de fotoğrafını çekmeyi akıl edememiş olmamdır.)

Bu sağlıksız koşullar bizi sürekli rahatsız ettiğinden dolayı müdürler ve ustalar aracılığıyla patrona onlarca kez şikayet ettik. En sonunda derme çatma küçük bir mutfak kurdular ve azda olsa lezo tozlarından kurtulduk. Virüse karşı önlemleri falan saymayacağım bile çünkü 12 kişi dip dibe kırık sandalyelere oturarak yemek yiyoruz, bundan rahatsız olana ise "Git lezo tozları arasında ye" deniliyor. Yemek yenilen ortamın kalitesi kısaca böyle.

Bir diğer sorun ise gelen yemeğin kalitesi. Önceleri gündüz vardiyasında çalışırken birçok kez bazı işçilere yemek yetmediği olmuştu ve yemek yetmediği durumlarda işçiler kolektif bir şekilde; -o yemek kendilerinin karnını doyurmaya yetmeyecek olsa bile- herkes yemeği olmayan kişiye kendi yemeğinden bir kaşık koyar, bir parça ekmek verirdi. Yemekler genelde soğuk bulgur, soğuk makarna, soğuk çorba bir tane ekmek vb. yemek çeşitleri olurdu. Şu an gece vardiyasındayım ve gecede yediğimiz yemeklerin kötülüğünü şöyle özetleyeceğim: Daha dün patron alay eder gibi geldi, küflü salamı bize "Yiyin" diye verdi. Patronlar işçiye hayvan muamelesi yaparken iş konusunda ise bizlerden profesyonel olmamızı bekliyorlar. İşçiye verilen değer bu iken işçiye sıfır hata olacak diye sürekli baskı uyguluyorlar.

Yılbaşında bütün işçiler ile toplantı yapıldı ve patronlar zam hakkında konuştular bizimle. Konuşmalarında geçen cümleler şunlardı: “Bu işi yapan diğer fabrikalarda mesela GATEM’de maaş 3 bin 500 TL’ye çıkarıldı, sanayide 3 bin 800 TL’ye çıkarıldı, Başpınarda da 3 bin 800 TL verilecekmiş. Geldiler bize de dediler bu paraların üstünü vermeyin diye ama biz işçimizi düşünen bir fabrikayız, öncelikle bir aile olduğumuz için maaşınızı asgari ücret ne ise onu yapacağız. Bunun için ise sizden son derece disiplinli çalışmanızı, sıfır hata yapmanızı istiyoruz. Birinci hatada uyarı, ikinci hatada yaptırım, üçüncü hatada ise kapı dışarı ederiz sizi" dedi patron.

Eve gittim, düşündüm biraz, alay ediyor galiba dedim. Asgari ücret verdim diye övünen patronu ilk defa gördüm. Bununla övünürken bizden sıfır hata bekliyorlar, bizden kusursuz olmamızı istiyorlar. Bozuk salam verdikleri işçilerden, kendilerini de düşünmelerini istiyorlar.

ÖNCEKİ HABER

İzmir merkezli FETÖ operasyonunda 60 kişi tutuklandı

SONRAKİ HABER

Kırıkkale Üniversitesinde bir öğretim görevlisine 'taciz' gerekçesiyle soruşturma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...