14 Ocak 2022 06:34
Son Güncellenme Tarihi: 14 Ocak 2022 21:44

Dedeoğulları davasında polis ile aile yakınları arasında arbede çıktı

Katledilen Dedeoğulları'na yönelik gerçekleştirilen saldırıya dair davanın duruşmasında polis ile aile yakınları arasında arbede çıktı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Katledilen Karslı Dedeoğulları ailesine yönelik 12 Mayıs 2021’de Çalık ve Keleş ailesi tarafından gerçekleştirilen ırkçı saldırıya dair 9 kişi hakkında “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Kasten yaralama”, “Konut dokunulmazlığını ihlal” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada sanıklara tepki gösteren aile yakınlarına polis engel olmak istedi. Polis ile aile arasında arbede çıktı. Polis, aile yakınlarını yere yatırıp darbetti. Bu sırada mahkeme heyeti de salonu terketti. Duruşması sonrası avukatlar ve aile yakınları basın toplantısı gerçekleştirdi. Çetin Dedeoğulları "Ben 7 kişiyi defnettim ve bugün bu salondan beni kovdular” diyerek tepkisini dile getirdi.  

MA'da yer alan habere göre kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya Dedeoğulları ailesinin kalan tek üyesi Çetin Dedeoğulları ile çok sayıda akrabalarının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Haklarında Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcı Ümit Dede, HDP milletvekilleri Murat Çepni, Hüda Kaya, Zeynel Özen ile parti yöneticileri katıldı. Avukatların yoğun katılım sağladığı duruşmada, polis kalabalığı ve iki savcının bulunması dikkat çekti. 

SANIKLAR SALONDA 

Dava kapsamında tutuklu yargılanan Ali Keleş (Veli oğlu) ve Lutfi Keleş, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) duruşmaya bağlanırken, tutuksuz sanıklar Ali Çalık, Ali Keleş, Ayşe Keleş, İbrahim Keleş, Ramazan Çalık, Veli Keleş ve Yahya Çalık salonda hazır bulundu.  

Duruşmada ilk olarak tutuklu yargılanan Ali Keleş'ten iddianameye dair savunması alındı. Keleş, katledilen Barış Dedeoğulları'nı suçlayan söylemlerde bulundu. Dedeoğulları'na saldırdıkları olayın yolda gerçekleştiğini ileri süren Keleş, "Kimse onların evinin bahçesine girmedi" sözlerini sarf etti. 

SANIKTAN ÇELİŞKİLİ İFADELER

Keleş'in savcılık ve emniyet ifadesinde, farklı söylemlerde bulunduğu oraya çıktı. Emniyet ifadesinde Metin Dedeoğulları'na yumruk attığını söyleyen Keleş, savcılık ifadesinde odunla vurduğunu söyledi. Olay sırasında silah sesi geldiğini belirten Keleş, silahın kim tarafından sıkıldığını bilmediğini iddia etti. Keleş savcılık ifadesinde ise silahın Yaşar Keleş tarafından sıkıldığını belirttiği ortaya çıktı. Mahkeme başkanın "Kimin silahı sıktığını bilmiyorum dedin, savcılık ifadesinde Yaşar Dedeoğulları'nın ismini vermişsin" sorusuna Keleş, "O zaman bana öyle söylediler, ben de ifademi öyle verdim" dedi. 

YOLDA YAŞANDI İDDİASI

İddia makamının, "Mağdur beyanlarında anlatım farklı, evin duvarına atlayarak saldırdığınız söyleniyor ne diyorsun" sorusuna karşı Keleş, bunu yalandı. Ardından tutuklu sanık Lutfi Keleş'in iddianameye karşı savunması alındı. Olayın yolda yaşandığını iddia eden Keleş, eline geçirdiği sopayla saldırıda bulunduğunu itiraf etti. 

KARANLIKTA GÖRMÜŞ!

Olay sırasında silah sesini duyduğunu belirten Keleş, silahın Yaşar Dedeoğulları tarafından ateşlendiğini iddia etti. Bahçe içinde tüfek kartuşlarının bulunduğunu söyleyen mahkeme başkanına ise Keleş, "Yaşar kendisi alıp bahçesine götürmüştür" yanıtını verdi. Mahkeme başkanının, "Yaşar Dedeoğulları zaten yaralı, kartuşları toplayıp bahçeye mi götürdü" sorusuna Keleş, "Bilmiyorum, karanlıktı görmedim" dedi. Mahkeme başkanının, "Emniyet ifadesinde, bize doğrultu ve 4 el ateş etti" hatırlatması üzerine Keleş, "Orada yanlış anlaşılma olmuş, önce havaya ateş etti, bana doğrultu ama ateş etmedi" şeklinde ifadesini değiştirdi. 

KÜRT SORUSUNA RET

Sanık avukatları sanığa, "Başka Kürt komşuların var mıydı, Dedeoğulları ailesiyle Kürt-Türk sorunu yaşanıyor muydu" sorusunu sordu. Mahkeme başkanı, "Başka mecralara çekilmesin" gerekçesiyle sorunun sorulmasını reddetti. 

OLAY ESNASINDA İFTARDAYDIM’

Tutuksuz yargılanan sanık Ali Keleş, olay akşamı evde iftarda olduklarını belirtti. İftardan sonra dayıoğlu Ali Keleş’in kendisini arayıp kavga ettiklerini söylemesi üzerine olay yerine gittiğini söyledi. Keleş, “Gittiğimizde ambulans ve polis de oradaydı. Saat kaçta gittiğimizi tam olarak hatırlamıyorum” dedi. 

AİLEYİ TANIMIYORMUŞ!

Kendisine kimsenin vurmadığını belirten Keleş, “Dedeoğulları ailesiyle hiçbir husumetim yoktu. Soy isimlerini bile bilmiyordum” iddiasında bulundu. 

ELİNDE ATIŞ ARTIĞI BULUNAN SANIK

Olay akşamı hiçbir silah sesi duymadığını söyleyen Keleş, mahkeme başkanının “Elinde atış artıkları tespit edilmiş. Buna dair ne diyorsun?​” sorusuna, “Kurusıkı bir silahım var, iki üç gün önce sıkmıştım. Silahı Ramazan da kullanıyordu” cevabını verdi. Mahkeme başkanı, "Elini hiç yıkamadın mı" sorusuna Keleş, "Bir gün öncede sıkmış olabilirim, tam hatırlamıyorum" yanıtı verdi. 

BIÇAK İDDİASINI REDDETTİ

İddia makamının “Kavga esnasında elinde bir bıçak olduğu söyleniyor doğru mu" sorusuna, “Kesinlikle ortada hiçbir bıçak yoktu. Kabul etmiyorum” diye cevap verdi.

10 YIL ÖNCEKİ OLAY SORULDU 

Tutuksuz sanık Ayşe Keleş'in iddianameye dair savunması alındı. Mahkeme başkanı, 10 yıl önce yaşanan olayı sordu. Keleş 10 yıl önce yaşanan olayda Dedeoğulları ailesinden şikayetçi olduğunu, 10 yıldır hiçbir sorun yaşamadıklarını ileri sürdü. Hiçbir şey yapmadığını iddia eden Keleş, "Kimin kime vurduğunu görmedim, yüzler görünmüyordu" dedi. Karanlık olduğunu söyleyen Keleş, Yaşar Dedeoğulları'nın silahla havaya ateş ettiğini gördüğünü iddia etti. 

EMNİYET İFADESİ FARKLI

Keleş, karakolda verdiği ifadede kimin ateş ettiğini görmediğini söylediğini hatırlatan mahkeme başkanına, o zaman şokta olduğunu belirtti. 

Yahya Çalık, Yaşar Dedeoğulları’nın evinin önünden geçerken olayı gördüğünü belirten Çalık, kimin kime vurduğunu görmediğini ileri sürdü. Kimseye vurmadığını iddia eden Çalık, Dedeoğulları'yla hiçbir sorunu olmadığını söyledi. 

AİLEYE POLİS MÜDAHALESİ

Çalık'ın savunması sırasında Dedeoğulları ailesinin yakınları, "Yalan söyleme" diyerek karşı çıktı. Dedeoğulları ailesini susturmaya çalışan polise tepki gösteren aile yakınları, "Onlara engel olmuyorsunuz, bize oluyorsunuz" dedi. Bunun üzerine, polis ile aile yakınları arasında arbede yaşandı. 

Polis, Dedeoğulları ailesi yakınlarını yere yatırarak darbetti.  Bu sırada heyet salonu terk etti. Daha sonra polis ekipleri duruşmayı izleyenleri dışarı çıkardı.

Bu sırada 6 polisin yaralandığı belirtildi. Polislerin yaralanmasına neden olan 3 şüphelinin gözaltına alındığı öğrenildi.

İzleyicilere kapalı olarak devam eden duruşma, arbede nedeniyle dışarı çıkarılan sanık ve müştekilerin dinlenememesi nedeniyle mahkeme heyeti tarafından ertelendi.

Lütfi ve Ali Keleş'in tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. 

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA

Duruşma sonrası avukatlar ve aile yakınları basın toplantısı gerçekleştirdi. Her tutuklama taleplerinde yeni tahliyelerle karşılaştıklarını ifade eden aile avukatı Abdurrahman Karabulut "Müvekkillerimiz hakkında koruma talebinde de bulunmuştuk ancak savcılık bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmadı. Aksine saldırgan aile ile temas halindeydi. İki kişinin suçu üstlenmesiyle diğer saldırganlar tahliye oldu” diye konuştu.

"POLİS ORANTISIZ GÜÇ KULLANDI"

Saldırının ve katliamın kamuoyuna mal olduğunu ifade eden avukat Atilla Kart ise, Çetin Dedeoğulları’nın salondan çıkarılmasına tepki göstererek, "Keleş ve Çalış ailesinin duruşmadaki laubali tavırları ve kurguya dayalı yalan beyanları nedeniyle mağdur aileler insani bir tepki gösterdiler ve gerginlikler yaşandı. Mahkeme heyeti duruşmaya ve yönetime hakim olamadı ve polis de hiçbir uyarı olmadan orantısız ve haksız bir şekilde ailelere orantısız güç uyguladı” şeklinde konuştu.

"2 AY LÜKS OTELDE KONAKLAMIŞ"

12 Mayıs’ta tamamlanamayan saldırının 30 Temmuz’da katliama dönüştüğünü belirten Kart, Keleş ve Çalık ailesinin akrabası olan failin, 12 Mayıs’taki saldırıdan sonra 2 ay boyunca lüks otellerde konakladığını bildiklerini, günde 50-100 bin lira harcadığını, 18-20 gün bu otellerde kaldığını belirtti. Kart "Aslında kampa çekilmiş. Birileri o profesyonel katile moral eğitimi vermiş” ifadelerini kullandı.

"İDDİANAMEDE KÜRT KELİMESİ GEÇMİYOR"

Hem sanıkların hem de müdafilerin tavırlarına vurgu yapan avukat Hişyar Özalp, "Onların bu gücü savcılardan aldığına inanıyoruz. İki dosya ve iki iddianame var. Nedeninin ırkçılık olduğu bir katliamın iddianamesinde tekniğine ve hazırlanışa aykırı bir biçimde tek bir defa bile Kürt kelimesi geçmemektedir” dedi.

"BEN 7 KİŞİYİ DEFNETTİM, BUGÜN BENİ SALONDAN KOVDULAR" 

Daha önce hiçbir basın açıklamasına katılmadığını belirten Çetin Dedeoğulları da "Son iki mahkemede gerek katilleri destekleyenleri gerekse de mahkeme heyetinin tavırlarından dolayı konuşmayı doğru buldum. Ben 7 kişiyi defnettim ve bugün bu salondan beni kovdular” diye belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine söz verdiğini belirten Çetin Dedeoğulları, “Fakat son 2 mahkemede ben bu sözlerin sonuçlarını görmüyorum" dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Journalists launch strike at the BBC Istanbul bureau

SONRAKİ HABER

Fatih'te mültecilerin yaşadığı bina ateşe verildi: 4 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...